Dolar yıl sonunda kaç lira olur?

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Durun durun, hemen eleştiri oklarınızı çıkarmayın! “Hani dolar kuru tahmininden uzak duruyordun, sen de mi tahmin yapanlar kervanına katıldın” demeyin! Ben bir tahmin yapmayacağım ki, Merkez Bankası’nın bu konuda ne öngördüğünü irdelemeye çalışacağım.

Merkez Bankası son zamanlarda hemen her açıklamasında ve değerlendirmesinde bu yıl Türk parasının reel olarak değerleneceğini ifade ediyor. Para Politikası Kurulu açıklamalarının hepsinde bu vurgu var. Yalnızca PPK açıklamalarında değil ki, Başkan Fatih Karahan’ın çeşitli sunumlarında da bu konuya dikkat çekiliyor. 

Merkez Bankası’nın bu yıl Türk parasının reel olarak değerlenmesini niye istediği çok açık. Türk parasının az değer kaybetmesiyle ithal enflasyon baskısının kırılması, böylece enflasyonla mücadeleye sekte vuran önemli bir olumsuzluğun devre dışı bırakılması amaçlanıyor. 

Türk parasının reel olarak değerlenmesinin Türkiye ekonomisi için iyi olup olmadığı apayrı bir konu. Türk Lirası enflasyondan daha az artınca ihracatçı zorlanırmış, ithalat çok artarmış ya da turizm sektörü zora girermiş, onlar başka bir tartışma konusu. Belli ki Merkez Bankası ya ortaya çıkabilecek bu olumsuzlukları umursamıyor ya da Türk parasının reel olarak değer kazanmasının bu yönde öyle çok da olumsuzluk yaratmayacağını düşünüyor. Zaten bugünkü konumuz ne ortaya çıkabilecek bu tür sorunlar, ne de bunlara karşı neler yapılacağı. Dedim ya onlar apayrı bir konu... 

Mevcut durum ne? 

Gelin önce yılbaşından bu yana olan dönemdeki gelişmelere bir bakalım... 

Yılın ilk dört ayında TÜFE artışı yüzde 18.72 oldu. Buna karşılık aynı dönemde dolar yüzde 11.20 değer kazandı. 

Aylık bazda yalnızca martta dolar artışı TÜFE artışının üstünde gerçekleşti. Ocak, şubat ve nisanda tersi oldu. Gidişatın gösterdiği mayısta da fiyat artışı kur artışından daha yüksek gerçekleşecek. Aslında kur artışı biraz da lafın gelişi sayılır, en azından mayısın ortasına kadar olan dönem için kurda bir artıştan söz etmek doğru değil, çünkü bu dönemde dolar artmak bir yana çok az da olsa geriledi. 

Bu arada dolar kuru olarak ay ortalamasını kullandığımı belirteyim. Elbette ay sonu kuru da kullanılabilir ama TÜFE değişimi ay ortalamasını gösterdiği için kurda da aynı yöntemi izlemek gerek. 

Mayısta en iyi olasılıkla yüzde 3’lük bir fiyat artışı yaşansa beş aylık artış yüzde 22’yi geçecek. Buna karşılık kur artışı, mayısın ilk yarısındaki eğilimde büyük değişiklik olmazsa, ki olması pek beklenmiyor, yüzde 11’de kalacak. 

Fiyatların yüzde 22 arttığı bir dönemde kurda yüzde 11 artış! 

Enflasyon tahminine göre gidişat 

Merkez Bankası’nın bu yılki enflasyon tahmini yüzde 38. Merkez Bankası bu yılki enflasyon için üst sınır olarak ise yüzde 42’ye işaret ediyor. 

Geçen yıl aralık ayı ortalamasındaki dolar kuru 29 liraydı. Bu kuru yüzde 38 artırdığımızda ulaşacağımız tutar 40 lira. 

Ama Merkez Bankası ne diyor: 

“Bu yıl Türk parası reel olarak değerlenecek.” 

İlk dört ayda, hatta gidişata göre beş ayda bu gerçekleşti. Yılın kalan döneminde durum değişir, değişmez; o ayrı. Ama en azından Merkez Bankası’nın hedefi bu; Türk parasının reel olarak değerlenmesi. 

Şu durumda 2024 sonu için yüzde 38’lik enflasyon tahmini paralelinde bir kur artışı beklemek hiç de gerçekçi değil. Merkez Bankası ne yapıp edip kur artışını enflasyondan daha düşük tutmak isteyecek, buna gayret edecek. 

Merkez Bankası’nın 2024 enflasyonunu yüzde 38’de tutamayacağı, gerçekleşmenin daha yüksek olacağı, kurla ilgili varsayımı da buna göre yapmak gerektiği söylenebilir. Bu görüş doğrudur da. Merkez Bankası her ne kadar 2024 için yüzde 38’lik bir tahmin yapıyorsa da gerçekleşmenin yüzde 40’tan az olmayacağı, hatta yüzde 45 dolayında bir oranın çok daha makul sayılması gerektiği görüşü yaygın. Öyle görünüyor ki Merkez Bankası’nın üst sınır olarak koyduğu yüzde 42’ye başta Merkez Bankası olmak üzere herkes dünden razı. 

Enflasyon yüzde 42 düzeyinde gerçekleşirse bu orana paralel bir kur artışında dolar aralık ayında 41 lira dolayında olacaktır. 

Ama kur enflasyonla paralel artmıyor ki! 

Biraz önce de aktardım. İşte ilk dört ay, beş ay! Enflasyonun yarısı kadar bir kur artışı var. 

Dolayısıyla 2024 enflasyonu yüzde 38 de olsa, 42 de ya da daha yüksek bir gerçekleşme de yaşansa öyle anlaşılıyor ki bu oran bayağı bir iskonto edilerek kur artışı öngörülmelidir. 

Doların, yüzde 38 ve 42’lik enflasyonlara paralel bir artış gösterdiğinde nereye varacağını yazdım ama bunun olmaması için elden gelenin yapılacağını da vurguladım. Dolayısıyla herkes alsın eline hesap makinesini şöyle bir varsayımda bulunarak hesabını yapsın: 

“İlk dört beş ayda ne oldu, kur enflasyonun yarısı kadar arttı; böyle giderse ve enflasyon şu olursa, kur ne olur?” 

Yabancının DİBS alımında rekor; 2.8 milyar dolar 

Yurt dışı yerleşikler ya da kısaca yabancılar 3-10 Mayıs haftasında 2.8 milyar dolarlık rekor bir DİBS alımı gerçekleştirdi. 

Böylece yabancıların yedi haftadır kesintisiz süren alımlarının tutarı 4.5 milyar doları buldu. 

Yabancı yatırımcılar geçen hafta 84.7 milyon dolarlık da hisse senedi aldı. Yabancılar önceki hafta da 311 milyon dolarlık hisse senedi almıştı. 

Özellikle iç borçlanma senedindeki giriş dikkat çekici. Bu giriş devam ettiği sürece eli daha da güçlenecek Merkez Bankası daha çok rezerv biriktirme olanağı elde edecek demektir. 

Kur artışına ilişkin tahmin yapanların da yabancı girişindeki bu artış eğilimini dikkate almalarında yarar olduğu açık. 

KKM’den çıkışlar da hızlandı 

Kur korumalı mevduatta doğrudan TL ile açılan hesap pek kalmadı, onlar bitti sayılır. Artık KKM’nin neredeyse tümü döviz dönüşümlü hesaplardan oluşuyor. Döviz dönüşümlülerin payının yüzde 90-95’ler düzeyinde bulunduğu Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan tarafından da dile getirilmişti. 

TL mevduat faizinin artması ve dövizin yatay seyretmesi döviz dönüşümlü KKM’deki çözülmeyi hızlandırdı. Son iki haftada KKM’deki çözülme 62 milyar lirayı buldu. Bu yaklaşık 2 milyar dolar demek. 

KKM, 3 Mayıs’ta biten haftada 25 milyar, 10 Mayıs’ta biten haftada ise 37 milyar lira azaldı. 

Bankaların KKM’den TL mevduata dönen müşterilerine daha yüksek faiz vermesi, KKM’de en fazla yüzde 40 faiz elde eden tasarruf sahibini sistemden çıkmaya teşvik ediyor. 

Demek ki neymiş; doğru faiz dövizi yenermiş!

Tüm yazılarını göster