Yaklaşık iki yıldır uygulanan seçim ekonomisiyle savrulduğumuz durumu, geçen hafta Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini üstlenen Mehmet Şimşek, “Türkiye’nin rasyonel zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır.” sözleriyle kayda geçirdi. Seçim öncesi siyasi kaygılarla enflasyonla bütüncül bir mücadeleye girişilmemesi, ancak neden olduğu hayat pahalılığının, seçim sürecinin en önemli konusu haline gelmesi ekonomide “rasyonel zemin”den uzaklaşılmasını kolaylaştırdı. Muhalefetin, 21 yıllık AK Parti iktidarı süresinde ilk kez bir seçim öncesinde Millet İttifakı bloğuyla ciddi iktidar seçeneği oluşturması elbette akılcı politikalardan uzaklaşılmasında etkili oldu. İktidar ve muhalefet hayat pahalılığından etkilenen çalışanların emeklilerin, yoksul ailelerin, gençlerin durumunu iyileştirmeye yönelik -ekonomiye getireceği yük hesaplanmadan- vaat yarışına girdiler. İktidar olma avantajı, vaatlerin yerine getirilebilmesi düşüncesinde öne çıktı ve seçim Ak Parti iktidarınca kazanıldı. 2021 sonunda yaşanan döviz kuru şoku ve neden olduğu enflasyon, “seçime kadar bir daha böyle bir durum yaşanmaması” ilkesini temel öncelik haline getirdi. Tasarrufların dövize yönelimini kontrol edebilmek için KKM devreye sokuldu. Bağımsız ekonomistlerin dolarizasyon hesaplarına kattığı KKM geçen hafta 130 milyar dolara yaklaştı. Yükselen enflasyon karşısında memur ve emekli maaşlarının yanında asgari ücretin de yılda iki kez güncellenmesi zorunluluğu doğdu.
Asgari ücret komisyonu 500 dolar ölçümüne ne diyecek?
Seçim vaatlerinin nasıl yaşama geçirileceğini, bu hafta içinde 13 Haziran’da başlayacak Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarında ilk olarak test edeceğiz. Önceki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in seçim öncesi temmuz ayında yapılacak asgari ücret güncellemesi için 500 dolar düzeyini vermesi bu toplantıyı çok daha önemli hale getirdi. Vedat Bilgin’in iyi niyetle, akademisyen geçmişine dayanan alışkanlıkla, uluslararası karşılaştırmalara imkan verecek şekilde asgari ücret düzeyini dolar olarak ifade etmiş olması bu toplantıda çok tartışılacak. Geçen hafta döviz kurlarında yaşanan yaklaşık yüzde 9’luk artış, çalışanların ve bu durumdan kaygılanan işverenlerin gözlerini ekranlardan ayırmamasına neden oldu. Yeni Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan’ın, ekonomi yönetiminin başındaki Mehmet Şimşek’in, TCMB’nin yeni başkanı Hafize Gaye Erkan’ın asgari ücret düzeyinin dolarla ifade edilmesine ne diyeceği de merak ediliyor. Asgari ücret konusunun üst düzeyde takip edildiğini 13 Haziran’daki komisyon toplantısı tarihini Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın duyurmasını dikkatle not ettik.
ALMANYA, “SOLİNGEN FACİASI”NI UNUTMUYOR, UNUTTURMUYOR
29 Mayıs 1993 tarihinde Almanya’nın Solingen şehrinde yaşanan Türk kökenli beş kişinin can verdiği korkunç kundaklama saldırısının üzerinden 30 yıl geçti.
Almanya, bu ırkçı saldırıyı unutmuyor ve unutturmamak için her yıl etkinlikler düzenliyor. Geçen hafta Kızılay’daki Goethe Enstitüsü’nde, yönetmen Sevinç Yeşiltaş’ın “Bilge Ana - Mevlüde Genç” isimli belgesel filminin gösterildiği anma toplantısı düzenlendi. Belgeselde, saldırıda kızları ve torunları can veren yakın zamanda yitirdiğimiz Mevlüde Genç’in nefreti reddeden onurlu duruşu anlatılıyor. Törende duygu yüklü bir konuşma yapan Almanya Büyükelçisi Jürgen Schulz, Mevlüde ananın “Sevgi insanı yaşatır, ancak nefret ölüm getirir” sözleriyle mesaj verdi. Dışişleri Bakanlığı adına etkinliğe katılan Büyükelçi Murat Başçeri de “Geçmişte yaşananları unutmamalıyız ve unutturmamalıyız ki yine aynı facialarla karşı karşıya kalmayalım”dedi.
Anma toplantısında Almanya’da yaşayan Genç ailesinin üçüncü kuşak üyesi Özlem Genç’in Almanca ve Türkçe yaptığı konuşma da gençlerin ırkçılığa karşı bilincini yansıtması açısından ilgiyle izlendi.
DIŞİŞLERİ, HAFTALIK BİLGİLENDİRME TOPLANTILARINA YENİDEN BAŞLIYOR
Geçen hafta 28. dönem TBMM’nin ilk oturumunda kabinenin yeni üyeleri ve milletvekili olarak eski bakanların yemin töreni Ankara’da siyasetin seçim sonrası normal seyrine dönmeye başladığını gösterdi. Yeni bakanların önümüzdeki dönemde neler yapacaklarının, nasıl fark yaratacaklarının işaretlerini almaya başladık. MİT Başkanlığından Dışişleri Bakanlığı’na gelen Hakan Fidan da performansı merak edilen kabine üyelerinin başında geliyor. Yemin töreni öncesinde konuştuğumuz Fidan’a eşlik eden Dışişleri Bakanlığı bürokratlarından yeni dönemde basına yönelik haftalık düzenli bilgilendirme toplantılarının yeniden başlayabileceği bilgisini aldık.
Önümüzdeki dönemde sürekli ve etkin bilgilendirmeye önem vereceği belirtilen Hakan Fidan’ın bakanlık tarihinde çok eski ve köklü geçmişi olan ancak bazı dönemlerde kesintiye uğrayan “haftalık bilgilendirme toplantıları”nı yeniden canlandırma düşüncesini önemli buluyoruz.
CHP’Lİ EMEKLİ BÜYÜKELÇİ ÜNAL ÇEVİKÖZ SİYASETİ BIRAKTI
Seçim atmosferinin geride kalmasıyla Ankara’daki diplomatik canlılık da artmaya başladı. Geçen hafta Rusya ulusal günü vesilesiyle Büyükelçi Aleksei V.Erkhov’un verdiği davete diplomatların yanı sıra başta Sinan Oğan olmak üzere siyasetçiler ve iş dünyasından temsilciler katıldı. Aynı gün yayımlanan Büyükelçi Erkhov’un EKONOMİ’ye verdiği mülakat da konukların sohbette değindiği konular arasındaydı. Mülakatta büyükelçiye seçim öncesi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da dile getirdiği Rusya’nın seçimlere müdahalesi iddialarını da sormuş ve “iddiaları öne sürenlerin hiçbir kanıt sunmadığı” yanıtını almıştık. Rusya Büyükelçiliği’ndeki davette CHP’nin diplomasi kurmayı, Millet İttifakı’nın dışişleri bakanı adayları arasında adı geçen emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz’e de rastladık. Çeviköz’e hem seçim sonuçları ile ilgili görüşünü hem de seçimlere müdahale iddialarını sormaya hazırlanırken, “ben siyaseti bıraktım artık” dedi. Siyaseti bırakan Ünal Çeviköz, diplomasi alanındaki gelişmeleri izlemeye, gözlem yapmaya, yazılar yazmaya devam edeceğini söyledi.