Dolar hesabında faiz yüzde 1.75'e çıktı

Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

"Pandemi dolayısıyla ekonomik sıkıntı vardı, bu yüzden faizleri düşürdük, şimdi normalleşmeyle birlikte faizleri artırıyoruz..."
Son günlerde bu anlama gelecek görüşler dile getiriliyor. Bu söylenirken eşzamanlı olarak faizin daha da düşmesi gerektiği de ifade ediliyor..
Bu görüşlerin üstüne söylenecek söz, dile getirilecek görüş olabilir mi!

Tasarruf etmek zaman zaman gerçekten cezasız kalmıyor. Bir ara faizler çok düştü. Bunda “mevduat topluyorsan kredi açacaksın” şeklinde okunabilecek düzenlemelerin de etkisi vardı. Bankalar kredi açamadıkları, açmak istemedikleri için mevduat toplamaktan kaçındı ve bunu da faizi çok aşağı çekerek yaptı. Mevduat faizindeki bu hızlı düşüşte Merkez Bankası'nın faizi aşağı çekmesi de elbette önemli bir etkendi.

Bütün bankacılık sisteminin ortalamasını gösteren oranlara göre temmuz sonunda TL cinsi mevduatın ortalama faizi yüzde 7.24, dolar cinsi mevduatın faizi yüzde 0.77, euro cinsi mevduatın faizi ise yüzde 0.25 düzeyinde oluştu.

Sonra ekonomimize sihirli bir el değdi ve normalleşmeye başladık. Ama bu nasıl bir normalleşme ise faiz artışını beraberinde getirdi.

Doğrusu son günlerde öyle gelişmeler yaşar olduk ki, bunları tuhaf mı, komik mi, trajikomik mi, nasıl adlandırmak gerektiğini bilemiyoruz.

Ekonomi normale dönmüş de bu çerçevede bazı adımlar atılıyormuş, böyle diyenler var... Neymiş bu adımlar...

Aktif rasyosu gevşetilmiş, çünkü bankaların artık eskisi kadar kredi açmasına gerek yokmuş; Merkez Bankası piyasaya daha az para vermeye başlamış, hem de faizi yükselterek, nitekim dün de bu adımlara bir yenisi eklendi; konuttaki o avantajlı kredide de faiz artmış, vade kısalmış.

Şimdi bunlar normalleşme oluyor!

Dahası var tabii ki. Merkez Bankası’nı bankalar izliyor. TL mevduatın faizi bir anda yüzde 10’a çıktı. Hatta daha yüksek oran uygulayan bankalar da var.

Faiz artışı nasıl normalleşme oluyor, biri izah edebilir mi?

Şu söyleniyorsa kabul tabii ki: “Ekonominin gerekleri, enflasyon ve genel gidişat, talep koşulları faiz artırımını gerekli kılıyordu, dolayısıyla normal olan faizi yükseltmekti, biz de bunu yapıyoruz.”

Dolara niye yüzde 1.75 faiz veriliyor?

Faiz artışı yalnızca TL cinsi mevduatla sınırlı değil. Daha önemli hareket döviz mevduatına verilen faizde gözleniyor. Bir ara adeta sıfıra yapışmış olan döviz hesaplarının faizi birden yükseldi. Bir kamu bankası dolar cinsi hesaplara yüzde 1.75, euro cinsi hesaplara yüzde 0.50 faiz vermeye başladı.

Bu kamu bankası diğer bankalara göre çok yüksek sayılabilecek faizle döviz mevduatını büyütmek isterken neyi amaçlıyor acaba? Bu bankanın dövizdeki açık pozisyonu çok büyümüş olabilir mi?

Merkez'in faizi kafa karıştırıyor

Bir yandan hem Merkez Bankası'nın fonlama maliyeti, hem kredi, hem mevduat faizi artıyor; bir yandan da Merkez Bankası'nın politika faizinin daha aşağı inmesi gerektiği dile getiriliyor.

İlginç olan şu tabii ki; bütün bunlar, yani faizde artış yaşanması da, faizin düşmesi gerektiğinin dile getirilmesi de aynı günlerde oluyor.

Tamam, Merkez Bankası'nın politika faizinin daha da aşağı gitmesine kimsenin itirazı yok da, koşullar şu dönemde buna elverecek gibi görünmüyor ki. Merkez Bankası bile daha kısa bir süre önce 2020 sonu enflasyon tahminini yukarı doğru güncelleyip yüzde 8.90'a çekmedi mi... Üstelik gidişat bu oranın bile çok iyimser kalacağını göstermiyor mu... Son kur artışından önce “kurda bir tırmanış yaşanmazsa” kaydıyla yaptığımız hesaplama yılı en iyi olasılıkla yüzde 11-12 aralığında kapatabileceğimizi ortaya koymuştu. Bu hesaplamayı yaparken dolar 6.85'e sabitlenmişti.

Merkez Bankası politika faizini değiştirmemiş olmakla birlikte ortalama fonlama maliyetini hızla yukarı çekiyor. Yaklaşık bir ay önce 16 Temmuz'da yüzde 7.34'e kadar inmiş olan ortalama fonlama maliyeti 10 Ağustos itibarıyla yüzde 8.32'ye yükseldi.

Merkez Bankası dün aldığı ve bugünden itibaren uygulamaya koyacağı tek cümlelik bir kararla fonlama maliyetini daha da yukarı çekecek. Dünkü kararda “Likidite yönetimi çerçevesinde 12 Ağustos 2020 tarihinden geçerli olmak üzere piyasa yapıcı bankalara açık piyasa işlemleri çerçevesinde tanınan likidite imkan limitleri sıfırlanmıştır” denildi. Yani piyasa yapıcı banka sınıfında bulunan büyük bankalara düşük faizle para kullandırılmayacak ve böylece fonlama maliyeti artacak.

Durumumuz özet olarak böyle. Faiz artıyor ve daha da artacak; hem Merkez Bankası'nın faizi, hem de mevduat ve kredi faizi.

Pandemi dolayısıyla ekonomik sıkıntı içindeydik, faizi düşürecek adımlar attık ve başarılı da olduk, şimdi normalleşmeyle birlikte faizleri artırıyoruz; mealen böyle diyorlar.

Bu görüşün üstüne söylenecek söz var mı!

Tüm yazılarını göster