Geçen hafta sonu gerçekleştirilen ‘Doğaltaş ve Madencilik Sektörü Toplantısı’na, Dimer Mermer Yönetim Kurulu Başkanı Latif Türk’ün daveti ile katılmak üzere, Genel Müdür Felat Gökdemir, Satış Pazarlama Müdürü Eren Yıldırım ve Yetkilendirilmiş Tüzel Kişilik (YTK) Sorumlusu Yelda Yeşim Dinerol ile birlikte Elazığ’a doğru yola çıktık.
Elbette mermer ve madencilik sektörünün mihenk taşı Dimer gibi köklü bir firmanın yönetim kurulu başkanı ve alanında uzman yöneticileri ile yolculuk yapmak sizi, sektör ile ilgili sonunun gelmesini istemediğiniz bir sohbete sürüklüyor. Mermer ve maden konusunda Türkiye’nin en önemli kentlerinden olan Elazığ’da ülke için çok önemli sektörel bir toplantıya katılmak, abilerimle ve eskimeyen dostlarımla bir araya gelmek heyecan vericiydi.
Veysel Solmaz, Oğuzhan Arslan, İbrahim Solmaz, Asilhan Arslan ve Yahya Alper Bektaş gibi kente ve sektöre çok şeyler katmış isimlerle... Toplantı, açılış konuşmalarının ardından geçilen panel kısmı ile tamamlandı. Güzel olan sektör temsilcilerinin kamudaki muhataplarının da toplantıya katılmış olmasıydı. ÇED, MAPEG, OGM gibi kurumların üst düzey yöneticileri de toplantıda hem konuşup hem de yöneltilen soruları cevapladılar. İnteraktif bir toplantı oldu. Sektör, tüm kesimlerin katılımı ile ele alınıp değerlendirildi.
Diyarbakır iş dünyasının ve mermer- maden sektörünün duayeni rahmetli Raif Türk ile olan baba-oğul ilişkimizden kaynaklı başta doğaltaş olmak üzere madencilik konusunda birçok şeyi kendisinden öğrenme fırsatım olmuştu. Özellikle TÜMMER Başkanı olduğu dönemde farklı ve güzel projeler de hayata geçirmiştik. Diyarbakır Mermerciler ve Madenciler Derneği Başkanı Fahrettin Çağdaş’ın toplantıda yaptığı sunumdan birkaç başlık vermek istiyorum. Çağdaş, sunumunda bugün Rusya’nın madencilik sektörünün GSMH’den aldığı payın yüzde 14, Çin’in yüzde 13, Avustralya’nın yüzde 8,7, Kanada’nın yüzde 7,5 ABD’nin yüzde 4,5, Almanya’nın yüzde 4 olduğunu ifade ederken, Türkiye’nin rakamının ise yalnızca yüzde 1 olduğunu söyledi.
Dünyada ticareti yapılan 90 çeşit madenden 77’sinin Türkiye’de varlığı saptanmış. Halen 60 farklı maden ve mineral üretimi yapıyoruz. Son yılın maden ihracatı 6 milyar dolar. Ve ülkemizde yerin altında çıkarılmayı bekleyen 350 milyar dolarlık daha maden bulunuyor. Sektör dolaylı olarak 1 milyon kişiyi istihdam ediyor.
Peki, sorun nerede? Ülke için bu kadar önemli bir sektör neden bu kadar çok sorunla karşı karşıya? Neden bürokraside 24 kurumdan izin alınıyor ve neden gün geçtikçe gerileyen bir ivmeye sahip? Bu sorunların çözümü için, hem özel sektör temsilcileri hem de kamunun artık bir adım öteye geçmesi gerekiyor. Görüşlerin ve düşüncelerin ötesinde işler yapılmalı...