Geçen perşembe BOTAŞ’tan bazı santrallere ve sanayi tesislerine verilen doğalgazda yüzde 40’a varan kısıntıya gidileceği yönünde açıklama geldi. Elbette kurumun bu kararının gerisinde doğalgazdaki tedarik sıkıntısı var; yani ortada keyfi bir karar yok. Ancak kararın ekonominin yaşadığı bütün sıkıntılara rağmen, üretmeye ve ihracata devam eden sanayi sektörü için son derece zararlı olduğu da açık.
Sanayide kullanılan doğalgaz zaten evlerde kullanılan gaza göre çok daha yüksek maliyetli. Üretim maliyetlerini aşağı çekecek bir yöntem yerine verilen gaz miktarında kısıtlama yapılmasına bir anlam vermek zor. “İhracata dayalı büyüme” deyip, üretimin en büyük girdilerinden birini kısmak en çok ihracata da, üretime de istihdama da zarar verir.
Tüm sektörlerin üretim dinamikleri aynı değil. Bazıları, gaz kısıntısını hafif önlemlerle atlatabilir ama bazıları üretimi durdurma ve hatta bazıları da sabit yatırımlarını kaybetme riskiyle yüz yüze. Örneğin, petrokimya ve cam sektörlerinde gaz kesintisi üretimi bütünüyle durdurduğu gibi kullanılan fırınların da tamamen çökmesine neden olur. Bu yüzden, zorunlu gaz kısıntısı her sektöre aynı oranda uygulanırsa, büyük kayıplara neden olacaktır.
PPK ocakta durdu ama…
Merkez Bankası, geçen perşembe yaptığı toplantıda faizlerde bir değişiklik yapmadı. Politika faizinin değiştirilmemesi, sonraki aylarda da bu yönde devam edileceği ya da yeniden artışa geçileceği gibi bir algı yaratmıyor. Tersine, yapılan tüm açıklamalar, düşük faiz politikasının devam edeceği ve hatta daha da indirim yapılabileceği ihtimalini güçlendiriyor. Bu nedenle, önümüzdeki birkaç ay içinde yeni indirimler gelme potansiyelini bir kenara bırakmamak gerekir.
Bu haftanın ekonomi gündemini dışarıda Fed’in faiz kararı belirleyecek. İçeride ise sektörel güven endeksleri ve enflasyon raporu öne çıkacak. Bu Çarşamba Fed’in faiz toplantısı var. Reuters’ın 12-19 Ocak haftasında yürütüp, 20 Ocak’ta açıkladığı son ankete göre, bu yıl Fed’in 3 kez faiz artırıp faizleri 0,75-1,00 aralığına çekeceği tahmin ediliyor. Dört artış bekleyenlerin oranı da az değil. Katılımcıların üçte ikisi ise bu yılın üçüncü çeyreği sonunda 9 trilyon dolara ulaşan Fed bilançosunun daralmaya başlamasını bekliyor. ABD tüketici enflasyonu 2021 genelinde hızlanarak 40 yılın rekoru olan yüzde 7’ye ulaşmıştı. Özellikle son birkaç yıldır tüketici güveninin sürekli olarak zayıf kaldığını ve yeni dipler yaptığını gözlüyoruz. Üretim tarafında ise tersine bir seyir var. Sanayi, hizmet, perakende ve inşaat sektörü oyuncularının beklentileri olumlu. Sanayi tarafında iç talep ve ihracatın büyüme devam ediyor olması bu beklentileri besliyor. Ancak tüketiciler gerek kendi durumları, gerek ülke ekonomisi hakkında beklentiler konusunda son derece kötümserken; hizmet, perakende ve ticaret sektörlerinde beklentilerin hala güçlü olması dikkat çekiyor. Salı sabahı son durumu TCMB ve TÜİK’ten öğreneceğiz.