SUNSET Grill & Bar’ın kurucusu Barış Tansever, bir süre önce WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Başkanı Nafiz Karadere’yi aradı:
- Bugüne kadar kuruluş yıldönümü benzeri etkinliklerimizde Boğaziçi Üniversitesi Mezunlar Derneği (BÜMED) yararına işler yapardık. 30’uncu kuruluş yıldönümümüzde WWF-Türkiye yararına bağış toplayacak bir şey yapmayı hedefliyorum. Bizimle birlikte olur musunuz?
Nafiz Karadere’nin anında olumlu yanıt verdi:
- WWF-Türkiye, doğal hayatı koruma çabalarını bağışlarla finanse ediyor. Dolayısıyla bize bağış sağlayacak etkinliğin içinde yer alırız.
Barış Tansever, Sunset Grill & Bar’ın 30’uncu yıl buluşması davetiyesine şu notu ekledi:
- Fransız müziğinin efsane ismi Dany Brillant’ın sahne alacağı özel gecede yapılacak açık artırmanın tüm hasılatı ve davetiye bedelinin bir kısmı WWF-Türkiye’ye bağışlanacak.
Buluşmada Nafiz Karadere’ye WWF-Türkiye’nin bütçesini sorduk, paylaştı:
- 80 milyon lira dolayında bir bütçemiz var. Büyük bölümü kurumsal bağışlardan sağlanıyor. Bireysel bağışçı sayısı da, toplanan miktar da çok düşük kalıyor.
WWF-Türkiye’ye destek vermek üzere sahne alan Kaan Sekban, Nafiz Karadere’yi anons ederken konuklara döndü:
- Ben Garanti Bankası’nda çalışıyordum. Nafiz Bey, benim üst düzey müdürümdü.
Karadere araya girdi:
- Kaan böyle buluşmalarda bana, “Beni niye erken yaşta sahnelere gönderdiniz, kötü bir bankacı mıydım?” diye soruyor. Kaan iyi bir bankacıydı ama sahnelere göndermemiz daha iyi olmamış mı?
Alkışlar konukların yanıtının olumlu olduğunu ortaya koydu. Karadere, doğayı kirletmenin, hor kullanmanın ortaya çıkardığı maliyete işaret etti:
- Doğayı korumanın, yani doğaya verdiğimiz zararın parasal maliyeti dünyada 50 trilyon dolara ulaşıyor.
WWF-Türkiye’nin 49 yıldır faaliyette olduğunu kaydetti:
- Çalışmalarımız gönüllülük esasına dayalı yürüyor. Gönüllülük olmasa bir beyaz yakalı şirket çalışanı, yöneticisi kolay kolay sabahın 05.00’inde plastik toplamaya başlamaz.
Kaan Sekban, davetiyede “açık artırma” olarak anons edilen bölüme şu tanımı uygun gördü:
Doğal Hayat Borsası…
Bu bölümü “Yeşil Deniz Kaplumbağası Yuva Sahiplenme” ile açtı. WWF-Türkiye’nin hazırladığı notlardan bilgi aktardı:
Adana Akyatan Kumsalında 2006 yılından bugüne deniz kaplumbağası araştırma, izleme ve koruma çalışmaları yürütüyoruz. Alan çalışmaları 1 Haziran-15 Eylül arasında kesintisiz devam ediyor.
Akyatan Kumsalında 2006 yılından bu yana 250 bin yeşil deniz kaplumbağası denize ulaştı. 22 kilometre uzunluğundaki kumsalda yıllık ortalama yuva sayısı 350-400 arasında. 2006 yılından bu yana yaklaşık 7 bin yuva belirledik.
Denize ulaşan her 1000 yavrudan birinin erişkinliğe ulaşabildiğini bildirip, başlangıç fiyatını 575 Euro olarak anons etti. Birkaç teklifte fiyat 3 bin liraya yükseldi. Böylece, Sunset gecesinde bir Yeşil Deniz Kaplumbağası yuvası 3 bin Euro’ya sahiplenildi.
Gecenin sonunda Nafiz Karadere’ye sordum:
- WWF-Türkiye için ne kadar kaynak toplanmış oldu?
Karadere hesapladı:
- 30 bin Euro’yu buldu…
Faaliyetlerini bağış gelirleriyle finanse eden WWF-Türkiye için çok da küçük fon sayılmaz değil mi?
KAAN Sekban, WWF-Türkiye yararına açtığı “Doğal Hayat Borsası”nda ikinci sırada “Yaban Hayatını Teknolojiyle İzlemek” başlığıyla “Bir fotokapan da sen al” mesajı verdi.
Önce “Fotokapan”ı yine WWF-Türkiye derlemesinden anlattı:
Fotokapanlar, tehlikedeki türleri izlemek için sahip olunan en iyi yöntemlerden biri. Tek bir fotokapan ile on binlerce yaban hayatı görüntüsü elde edilebiliyor.
Fotokapanlar, doğa korumacıların, bilim insanlarının türlerin popülasyonlarının gerçek durumunu değerlendirmek için ihtiyaç duydukları güçlü kanıtları sağlıyor. 7/24 çalışıyor, on binlerce görüntü toplayan kameralarla görsel ve bilimsel birikim yaratıyor.
Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahasında çekilen 7 bin 800 fotokapan görüntüsünün analizi sonucu 71 farklı saz kedisi bireyi belirlendi.
Kaan Sekban, “Fotokapan”ı 600 Euro ile başlattı, birkaç teklifle 4 bin Euro’ya yükseldi…
KAAN Sekban, “Doğal Hayat Borsası”nda 3’üncü sırada listeye “Yaban Hayatı Kampı”nı koydu. Önce “Adana Akyatan Yaban Hayatı Geliştirme Sahası”nda bir günün nasıl geçtiğini anlattı:
Gün saat 05.00’te başlıyor. Her gün yuvalama kumsalında ortalama 7 kilometre yürünüyor, kaplumbağa yuvaları ve izleri kontrol ediliyor.
Yuvaların yerleri belirleniyor, bazı yuvalara yavruların cinsiyet oranlarının tahmini için sıcaklık ölçerler yerleştiriliyor. Yuva derinliği sezon sonunda kontrol açısından ölçülüyor.
Yeşil deniz kaplumbağası yumurtaları çakal ve yaban domuzları için kolay bir besin kaynağı olduğundan, yavruların güvenle yumurtadan çıkabilmesi için bazı yuvalar kafeslerle koruma altına alınıyor.
18 ergin dişi yeşil deniz kaplumbağasına takılan uydu cihazları ile yumurta bırakma dönemlerinde hangi alanlar arasında dolaştıkları ve göç yolları takip edilerek ihtiyaç duyulan veri üretimine katkı sağlanıyor.
Kaan Sekban, 3 kişilik kamp için başlangıç fiyatını kişi başı 1500 Euro olarak duyurdu. 3 kişi 2 biner Euro’ya “Yaban Hayatı Kampı”na gitmeyi seçti.
KAAN Sekban, “Doğal Hayat Borsası”nda “Boğaz’da Gruba Özel Yunus Gözlemi”ni 500 Euro başlangıç fiyatıyla açtı:
- İstanbul Boğazı’nda bulunan 3 yunus türü; Afalina, Tırtak ve Mutur ile her an karşılaşmak mümkün. WWF-Türkiye, İstanbul Büyükşehir Belediyesi “Yaban İstanbul” ekibiyle birlikte 2021 yılından beri gözlem çalışmalarını sürdürüyor.
“Boğaz’da Yunus Gözlemi”ne 3 kişi 1500’er Euro ödedi.
Sekban, ardından “Köpek Balığı Dalışı”na geçti. WWF’ten aldığı bilgilerle “Domuz Köpek Balığı”nı anlattı:
Domuz Köpek Balığı, “barışçıl” türlerden biri. Bir metreden kısa boyu, tombul gövdesi ve yelken gibi sırt yüzgeçleriyle bildik köpek balığı türlerinden farklı. Üstelik nadir ve tehlike altında bir tür.
Derin sulardaki kayalıkların nadide mercanlarla bir renk cümbüşüne döndüğü, hemen her kovukta ıstakozun yuvalandığı Marmara Denizi’nin sembol balıklarının bulunduğu yaşam bölgesinde “Domuz Köpek Balığı” zaman zaman görülebiliyor.
Sekban, “Köpek Balığı Dalışı”nı 5 bin Euro’dan başlattı. Bu dalış deneyimi için bir kişi 7 bin Euro ödedi.
Sekban, “Doğal Hayat Borsası”nı noktalarken son bölümü şöyle açtı:
- Sunset ve WWF-Türkiye, bu işe bir de “Kaan Sekban ile Sunset’te yemek” eklemiş. Açılış fiyatımız 2 bin Euro…
Bir kişi Kaan Sekban’la yemek için 4 bin Euro’luk bağışta bulundu.
SUNSET Grill & Bar’ın kurucusu Barış Tansever, restoranın temel taşlarından Gazi Akyol ve sommelier Süleyman Şen başta olmak üzere tüm ekibine teşekkür edip, ailece işin içinde olduklarını şöyle anlattı:
- Özellikle ilk dönemlerimizde gece eve gittiğimde eşim Alize doluluk durumunu sorardı, “170 kişide kaldık, pek iyi değil” dediğimde ikimizi de uyku tutmazdı. “300 kişiyi aştık” dediğimde rahat uyku çekerdik.
Eşi Alize Tansever’in kardeşi Kimya Ünal’ın 20 yıldır Sunset’in Genel Müdürü olduğunu kaydedip ekledi:
- Ben buranın bekçisiyim. Şimdi kızım Maya yetişiyor. Görevimi kızım Maya’ya devredeceğim.