Enerji gündemi son birkaç haftadır doğalgaz merkezli oluşuyor. Biraz da bu nedenle, Enerji Günlüğü tarafından hazırlanan Dünyada ve Türkiye’de Doğalgaz Raporu’nun tanıtım etkinliği öne çekilmişti. Etkinlik, güncel gelişmeleri tartışmak için de bir fırsat yarattı. Konuklarımız enerji uzmanları Dr. Nejat Tamzok ve Ali Arif Aktürk ile Kearney Türkiye Direktörü Onur Okutur idi. Ve ilgilisinin başvurabileceği bir kaynak durumundaki Rapor'dan çok, güncel gelişmeler öne çıktı.
E, bunda da pek şaşılacak bir şey yok. Çünkü Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışını kesmesinin ardından, söz konusu gazın içinden geçtiği Kuzey Akım 1 boru hattında patlamalar meydana gelmişti ne de olsa. İşte o patlamanın arkasında kim ya da kimlerin olabileceği sorusuna cevaben geçtiğimiz hafta “olağan şüpheli” olarak ABD’yi işaret etmiştim.
Bu konuda yalnız olmadığımı biliyordum. Ama toplantıda duyduğum ve bunu doğrulayan birkaç cümle epey ilginç geldi. Bir Amerikan kanalında bu konu tartışılırken bir akademisyen, Kuzey Akım 1 patlamalarının arkasında ABD’nin olduğu iddiasını ortaya atıyor. Kanal yönetimi bundan ciddi rahatsızlık duymuş olmalı ki programın moderatörleri yayını derhal durdurmak için gerekçe bulmakta pek zorlanmıyor. Gerekçe gerekçedir ille de haklı bir dayanağı olması gerekmiyor değil mi? Nitekim burada da öyle olmuş işte.
Bu konu ileride netliğe kavuşacaktır elbette. Önemli olan, yaşanan bu olayın gelecek üzerindeki etkileri. Dünyada ve Türkiye’de Doğalgaz Raporu’na dönersek…
Türkiye en büyük doğalgaz ithalatçıları arasında gösteriliyor.
Raporun sunum bölümlerinde, Türkiye’yi bu alanda nasıl bir gelecek beklediğine dair bir değerlendirme de yer alıyor.
Doğalgazın transit geçiş ülkesi olmakla yetinmenin, Türkiye’yi bir yere götürmeyeceği kesin. Gazın ticaretinde rol üstlenebilmesi daha önemli. Ancak bunun için alıcı unvanının ağır basması yerine, satıcı rolünü de geliştirmesi gerekiyor. Peki kendisi doğalgaz üretmeyen bir ülkenin bunu yapması ne kadar kolay? Ne kadar tedarikçi çeşitlendirmesi yaparsanız yapın, sadece büyük bir alıcı olmak pazarlık gücünüzü yüksek tutmaya devam etmenize yetmeyebilir.
Peki Karadeniz’de keşfedilen doğalgazın şebekeye verilip kullanıma sunulması bir şeyleri değiştirebilir mi? Nasıl?
Açıklanan rezerv miktarı 540 milyar metreküp ile yüksek sayılabilecek bir kaynağa işaret ediyor. Ancak burada önemli olan birim zamanda kullanıma sunabileceğiniz gaz miktarıdır. Zira devasa bir havuzdan küçük küçük miktarlarda alıp kullanıma sunabilecekseniz sizin bağımlılığınızı azaltmanıza pek etkisi olamaz.
Fakat görünen o ki (enerji yönetimi de bu konuda iddialı) 2023 baharında Karadeniz’den gelecek yerli gazla ilk alevin ışıltısına tanık olacağız. Geleceğe dair tahminlerimizi de o tarihlerden sonra gözden geçirmek üzere, “iyi olacak” diyerek bitirelim. Çok fazla mı iyimser oldu? Olsun…