KAHRAMANMARAŞ Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı, Narteks’in patronu Mustafa Narlı, merkez üssü Pazarcık ve Elbistan olan depremlerin ardından ağlayarak ilk aklından geçeni annesiyle paylaştı:
- Ana, ben artık Kahramanmaraş’ta duramam. Fabrikanın birini 100 milyon dolara yakın yatırımla 8 ay önce açmıştım. Makinelerin önemli bölümü pert çıkabilir. Sigortanın karşılayacağı kadar zararımı alıp İstanbul’da bir ofis açıp, geçinip giderim.
Mustafa Narlı’nın 80 yaşındaki annesi bu fikre hiç sıcak bakmadı:
- Kahramanmaraş’ta kalıp savaşacaksın. Bu şehirden gitmene gönlüm razı olmaz.
Mustafa Narlı, aslında Kahramanmaraş’tan gitmeyi depremlerin ilk şokuyla düşündü, sonra aklından silip attı:
- Büyük dedem Hasan Ağa, dedem Mustafa Ağa, babam Hüseyin Ağa… Ben dahil ailemizin 4 kuşağı Kahramanmaraş’ta sahibi olduğumuz varlığı bugünkü büyüklüğüne ulaştırdık.
Babasının 1972’de Ecevit’in gündeme getirdiği toprak reformu sırasında 5 bin dönümlük bir çiftlik aldığını anımsadı:
- İlk yıl o çiftlikte çok iyi pamuk verimi sağlandı. 2.5 lira olan pamuk, o yıl 11 liraya çıkınca çok da iyi para kazanılması söz konusu oldu.
İlk çırçır fabrikasını 1980’lerin başında kurdukları aklına geldi:
- Bir taraftan tarımla iştigal ederken, diğer taraftan sanayide de yol almaya başlamıştık…
EKONOMİ ekibi dayanışma ziyaretinde, Kahramanmaraş Ticaret Borsası Başkanı Mustafa Narlı (sağ önde), Kahramanmaraş TSO Başkanı Mustafa Buluntu (ortada) ve HAS Cevher A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Hüseyin Dinçer ile biraraya geldi.
Geçen Cuma günü Hakan Güldağ, Şeref Oğuz, Handan Sema Ceylan, Mehmet Bars ve Ali Eskalen ile birlikte Kahramanmaraş Kağıt, İSKUR, Karacasu Tekstil, Kipaş’ın ardından Kahramanmaraş Ticaret Borsası’na geçtik.
Başkan Mustafa Narlı, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Buluntu ve Has Cevher A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Hüseyin Dinçer’le buluştuk.
Mustafa Narlı, Kahramanmaraş’taki geçmişlerini özetleyip ekledi:
- Biz bu şehri dişimizle tırnağımızla kurduk. Bir gecede bu şehir neredeyse yok oldu. Anamın sözünü dinliyoruz, elbette şehrimizi yeniden ayağa kaldırmak için savaşacağız.
Geniş ailesinden 84 kişinin enkaz altında vefat ettiğini belirtirken ağlamaya başladı:
- Son cenazelerimizi 10’uncu ve 11’inci gün kendimiz mezar kazarak defnettik. Anlatılması imkansız bir felaket ve çok büyük acılar yaşadık.
Ardından ekledi:
- Kolayı seçsek Kahramanmaraş’ı bırakır giderdik.
Kentte birçok sanayici personelinin önemli bir bölümünün işe dönmeyeceği tedirginliği yaşarken 8’inci gün kendisini duygulandıran bir tabloyla karşılaştığını aktardı:
- Narteks personelinin bir bölümü fabrikaya gitmiş, beni aradılar. Gittim, “Biz çalışmak istiyoruz” dediler. Şimdi devrilen makinaları toparlamak için canla başla çalışıyorlar.
Kent dışına çıkan çeşitli şirketlerin personelinin dönmesi konusunda aklındaki formülü paylaştı:
- Öncelikle barınma sorununu çözmemiz gerekiyor. Bu konuda biz de, tüm sanayici arkadaşlarımız da adımlar atıyor. Konteyner köyler kuruyoruz.
- Personele çift maaş ödeme konusunda devlet bize destek versin. Yani, işçimize bir maaş biz, bir maaş da devlet ödesin. Böylelikle işçi Kahramanmaraş’ta çalışmanın farkını görür, ona göre işinin başına döner.
Benzeri öneriyi İSKUR Yönetim Kurulu Başkanı Kadir Kurtul şöyle ortaya koydu:
- SGK’ya yatırdığımız primi personelin maaşına ekleyip ödeme imkanı verilsin bize. Bu da personelin Kahramanmaraş’ta işe dönüşünde etkili olabilir.
Kahramanmaraşlı sanayicinin yüreği büyük acıyla yanarken, işleri toparlamak, kenti ayağa kaldırmak için kolları sıvamaya çalışıyor.
Devletin desteğini hissetmeleri sağlanırsa, toparlanma konusunda olabildiğince hızlı hareket edebilecekleri anlaşılıyor.
18 üretim bandından 7’si depremle pert oldu
HAS Cevher A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Hacı Hüseyin Dinçer, geçen yıl eylül ayı sonunda Şeref Oğuz ve Hakan Güldağ’la birlikte fabrikasını gezerken işlerin temposunu şöyle özetlemişti:
- Feryat etmeyi bırakalım, geçen sene çok iyi para kazandığımızı unutmayalım…
Hacı Hüseyin Dinçer’e depremin çelik mutfak eşyaları üreten tesislerindeki etkisini sorduk, yanıtladı:
- 18 üretim bandımızdan 7’si pert oldu.
Bunun parasal maliyetini merak ettik, şu yanıtı verdi:
- Her bir üretim bandımız 2.5 milyon Euro’ya mal olur.
Yani, Has Cevher’de sadece 7 üretim bandının perte çıkmasının yol açtığı zarar 17.5 milyon Euro’yu buluyor.
Fabrika sigortalı ise pert olan makinelerin bedelinin yüzde 78’inin ödenmesi gündeme gelebilecek gibi görünüyor…
Arıkan Otel’de fabrika bakımı yapan 60 işçi enkaz altında vefat etti
HAKAN Güldağ, Şeref Oğuz, Handan Sema Ceylan, Mehmet Bars ve Ali Eskalen’le birlikte Kipaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz’ü de ziyaret ettik.
Geçici çalışma ofisine dönüştürdükleri Kipaş tesislerinin idare binasının büyük toplantı salonunda holdingin Yönetim Kurulu Başkanvekili Halil Gümüşer, Yönetim Kurulu Üyeleri Halit Gümüşer ve Hikmet Gümüşer de sohbete eşlik etti.
Hanefi Öksüz’e çimento tesislerinin durumunu sordum, şu yanıtı verdi:
- Çimento tesislerinin bir bölümü yıllık bakımdaydı. Çalışan bölümünde bir sıkıntı yok.
İç geçirdi, yüreğindeki acıyı hissettirdi:
- Çimento fabrikamızda bakımı dışarıdan uzman bir ekip yapıyordu. O şirketin çalışanları depremde yıkılan Arıkan Otel’de konaklıyordu. O şirketin 60 personeli maalesef enkaz altında vefat etti.
Şirketin sahibinin kendilerine verdiği taahhüde işaret etti:
- Şirketin sahibi arkadaş o büyük acıya rağmen, “İşi bitirmeye çok az bir süre kalmıştı. Yeni elemanlarla gelip bakımı bitiririz” dedi.
1200 öğrencinin 3’te biri nakil oldu
KİPAŞ Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hanefi Öksüz, Kahramanmaraş’tan yaşanan göçü şöyle örnekledi:
- 1200 öğrencinin devam ettiği okulumuzda nakil isteyenleri izliyoruz. Bugüne kadar öğrencilerin 3’te biri başka şehirlere nakil oldu. Yani, 400 öğrenci ayrıldı.
Ardından sözü iş dünyasına getirdi:
- Kahramanmaraşlı sanayici memleketini kolay kolay bırakmaz…