Dış ticarette ilginç bir dönemden geçiyoruz. 2021 sonbaharında rekabetçi kur söylemi ile çıkılan yolda ithalatta ciddi bir sıçrama yaşanırken, ihracatta benzeri bir canlanma olmadı. İthalattaki artışın ciddi bir bölümü enerji fiyatlarındaki artış ve altın talebinden gelmiş olsa da; bu ikisi dışındaki ürün gruplarının ithalatında da ciddi yükselişler oldu. Son aylarda hem ihracat hem ithalat hızında bir durulma yaşanıyor. Yılın ilk üç ayında ihracat yüzde 2,5, ithalat yüzde 11,4 arttı. Oranlar geride bıraktığımız dönem bunun dört katı kadardı.
Gelişmelere fiyat ve miktar açısından ayrı ayrı bakalım.
İthalat fiyatları hızlı yükseldi, hızlı düşüyor
Türkiye’nin ihracat fiyatları TÜİK verilerine göre Ağustos 2020’den bu yana artıyor. Artış hızı oldukça ılımlı ancak istikrarlı bir yükseliş var. Fiyat endeksi bu dönemde 95’ten 116’ya çıkmış, yaklaşık yüzde 22 yükselmiş.
Aynı dönemde ithalat fiyatları çok daha sert artmış. İthalat fiyat endeksi 2021 ve 2022 boyunca yüzde 30-40 aralığında yıllık artış oranlarına ulaşmış. Son aylarda fiyatlarda gerileme olmasına rağmen, Ağustos 2020’den bu yana genel artış yüzde 44 olmuş.
İhracat ve ithalat fiyatlarındaki değişim normal ekonomik konjonktürde birbirine yakın seyreder. Ancak 2021-2022 döneminde bu ikisi birbirinden ayrışmış. Ukrayna-Rusya Savaşından bir yıl önce hammadde fiyatlarındaki yükseliş, üzerine bir de savaş etkisi eklenince ithalat fiyatlarını kamçılamış. Bu sadece enerji ürünleri için değil, metaller, hububat ve kimyasallar için de geçerli.
Burada göz ardı edilmemesi gereken sorun, ihracat fiyat artışının ithalata göre çok sınırlı kalmış olması. İhracat fiyatlarının bu dönemde ithalat fiyatları kadar artması, dış ticaretin kompozisyonu nedeniyle zaten mümkün değil. Ancak bu kadar düşük artmış olması da düşündürücü.
İhracat miktar bazında geriliyor
Miktar tarafına döndüğümüzde, ihracat ve ithalat miktarının paralel olmasa da uzun vadede aynı yönde hareket etmesini bekleriz. Geçmiş veriler de bunu gösteriyor. Nitekim ithalatın kayda değer bir bölümü ihraç etmek üzere üretilecek mallara girdi sağlama amacıyla yapılıyor.
TÜİK verilerine göre 2021 ortasından itibaren artış hızı giderek yavaşlayan ihracat miktar endeksi, son beş ayın dördünde geriledi. Yani yurtdışına sattığımız mal miktarı azalıyor. Başka bir veri daha bunu teyit ediyor.
TÜİK ihracat miktarını endeks olarak açıklarken, TİM verileri ihracat miktarını gerçek ağırlıkları ile ilan ediyor. Örneğin geçtiğimiz Mart’ta TİM verilerine göre 12 milyon 529 bin tonluk ürün ihracatı gerçekleşti. Bu Mart 2022’den yüzde 20 daha düşük bir miktar. TİM’in ihracat miktar verileri dokuz aydır aralıksız azalıyor.
İhracatta miktar bazında gerilemenin büyük bölümü iki faktörden kaynaklanıyor: Hedef pazarlarımızdaki büyüme hızının düşmesi ve içerideki kur hareketi nedeniyle maliyet artışlarının fiyatlara yansıtılamaması dolayısıyla ihracatın zorlaşması. Son iki ayda depremin de etkileri olduğunu söyleyebiliriz.
Yurt İçi Veriler
Pazartesi 10:00: Nisan ayı reel kesim güven endeksi
Pazartesi 10:00: Nisan ayı sektörel güven endeksleri
Pazartesi 10:00: Mart ayı kurulan ve kapanan şirketler
Perşembe 10:00: Nisan ayı ekonomik güven endeksi
Perşembe 14:00 PPK faiz kararı
Yurt Dışı Veriler
Çarşamba 15:30: ABD Mart ayı dayanıklı mal siparişleri
Perşembe 15:30: ABD 1.çeyrek büyüme
Cuma 12:00: Euro Bölgesi 1. Çeyrek büyüme
Cuma 15:30: ABD Mart ayı PCE enflasyonu