Dış kaynak gereksinimimiz nasıl biter?

Sırtı sağlamda ülke demektir? Ne var ne yok bütün rezervlerimiz, kısa vadeli dış borçlarımızla ne kabiliyette boy ölçüşebilirse, sırtımız da o güçte sağlamdadır. Merkez Bankası’nın güncel Mayıs 2020 altın dahil brüt rezevlerine bakarsak 127 milyar 981 milyon ABD Doları kadardır. Hazine’nin 2020 birinci çeyrek kısa vadeli dış borcuysa, 118 milyar 690 milyon ABD Doları yani; 9 milyar 291 milyon ABD Doları fazla ile sınırlıdır.

USD/TL kuru 6 Mart 2020 Merkez Bankası efektif ortalamasında 6,09 iken, 18 Ağustos kapanışında 7,38’e yükselmiş durumdadır. Değişim, Türk Lira’sında 21,23 değer kaybını işaret ediyor. Dış borçluluğumuz açısından bakarsak, söz konusu kayıp şu anlama geliyor: Türkiye, önümüzdeki 1 yıl içinde, ürettiği toplam milli gelirinden yüzde 21,23 daha fazla pay ayırmak zorunda kalacaktır. Ancak bu şekilde kısa vadeli 118 milyar 690 milyon Doları borcunu ödeyebilmek mümkün olacaktır. Merkez Bankası’ndaki Mayıs uluslararası rezervlerimize altın hariç bakalım; kısa vadeli borçlarımız karşılanamaz. Ancak 27 milyar 376 milyon dolar altın stokundan satarsak, borçlarla rezervlerimiz kafa kafaya gelir.

Bütçe ve cari açıkta durumumuz nedir?

COVID-19’un tüm dünya ülkelerini sarstığını biliyoruz. Bizim de aynı anda sağlık harcamalarımız tavan yaptı. Sosyal desteklerimiz devleşti. Kritik süreçten geçtiğimiz bir gerçek. Aşı henüz kitlesel ölçekte üretilmiyor. Rusya’nın lisans almış olan üretimi de, 2020 için sembolik düzeyde kalacak. Çaresiz, umutlar 2021’de olacak. Buradan anlayacağımız, bütçedeki sıkıntılı süreç devam edecek. Ocak 2020’de toplanan vergi gelirleriyle 21,5 trilyon TL artıyla yıla girdik. Takip eden tüm aylarda ekside kaldık. Hazine’nin baktığı bütçeye göre Şubattan beri cepten yiyoruz. Bu nedenle COVID-19 döneminde grafik ekside seyrediyor. Yılın son çeyreğinde ikinci dalgayı görebiliriz. Karantina önlemleri ekonomide çarkları yavaşlattığı gibi, bütçe açıklarını da artırabilir. Burada yönetimsel kararları almak hükümete, bunlara uymak da vatandaşa düşüyor.

Cari açığı kapatan yegane sektörümüz turizm, 2020 için iyi tablo çizmiyor. Döviz katkısı bu yıl çok zayıf kalacak. Rusya, İngiltere ve kısmen Almanya; bizim bu yılki toplam turizm gelirimize katkı sağlayabiliyor. Uluslararası finans piyasalarında sıfır riskli bir ülke hayal edersek, bu ülkenin ABD merkez bankasının politika faizi yüzde 0.25- yüzde 0.50 ile borçlanması mümkün olacaktır. Türkiye’nin risk ölçütü kredi temerrüt faizi CDS, yüzde 3 (300bps) - yüzde 6,5 (650bps) sınırları içinde dalgalanır. Böylece, ABD merkez bankasının sıfır faizine ek olarak sırtımıza ek borçlanma yükleri biner.

Çözüm ne?

Çözüm, kısa vadeli çözümlerden uzak medet ummamaktır. Biz reformlara, tarımdaki dış açıklarımızı çözecek yatırımlara, yenilenebilir enerji üretimlerine, denetlenecek kurumlara, talebe göre yapılanabilecek çağdaş eğitimlere ihtiyaç duyarız. Tasarruf fazlası yaratabilen ülke olmadan da dış kaynak gereksinimimiz dinmek bilmez.

Tüm yazılarını göster