Dikkat; Yeşil Mutabakat ihracatımızı karartabilir

Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Küre ısınıyor. Doğal afetler artıyor. Dünya ilkim konusunda çok daha hassas hale geldi. Yeşil Mutabakat; iklim ve çevreyle ilgili zorluklarla mücadele konusunda Avrupa Birliği’nin (AB) bir yol haritası…

AB, sorunlarla tek başına baş edemeyeceğini görüyor. Özellikle sera gazı azaltılması büyük çaba gerektiriyor. Dev kamu yatırımları ve özel sermayeyi, çevresel eylemlere yönlendirmek için birtakım aksiyonlar alıyor. AB, işbirliği içinde olduğu ülkelerden de bu kurallara uymasını bekleyecek.

YEŞİL MÜTABAKAT DAYATMASI

1994’te Gümrük Birliği sürecinde bize kalite dayatıldı ve CE belgesi şartı konuldu. Denildi ki eğer CE belgesi yoksa malını almam ey Türkiye... Bazılarımız ciddiye aldı kalite atağına geçti (Brissa EFQM -Avrupa Toplam Kalite Ödülü- alan ilk şirket olmuştu AB’de.) Bu dayatmayı sallamayan şirketlerimiz ise iflas etti, döküldü çünkü CE belgesi şartlarını sağlayamadı.

Şimdi Yeşil Mutabakat dayatması var. Ya kabul eder, şartlarını yerine getirirsin ki bunun için sana para vermem, kendi finansmanını bul, mümkünse bizden borç al ama yeşil mutabakatı sağla... Ya da malını almam, vitrinimde Türk Malı göremezsin.

Biz ise sadece kızıyoruz. İç siyaset söyleminde iktidar; "eyy Avrupa" efelenmesinde, solcular; "zaten emperyalizm dayatıyor iklimi bize, komplo bunlar" cehaletinde... Bir üniversite veya STK çıkıp bilimin ışığında ve Türkiye optimalinde adım atmıyor. Karanlığa küfretmek yerine mum yakmıyor.

Hal böyle olunca Yeşil Mutabakat ihracatımızı karartabilecek. En istikrarlı dış ticaretimiz Avrupa ve bu yeşil mutabakat için alternatif öneriler hazırlamalı, pazarlıkta kendi maddelerimizi de oluşturabilmeliyiz. Bu, ekonomi kadar dış politika ve diplomasi sorunudur.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Yeşil mutabakat sağlandığında ihracat konusunda şirketlerin önündeki tüm engeller kalkmış mı olacak?
Tabii ki kalkmış olmayacak. Mevcut sorunlar devam edecektir. Ama mevcut sorunlara yenisi eklenmeyecek ve ihracat potansiyeli korunacaktır. Kaldı ki Gümrük Birliği güncellemesi, başka bir çalışmamız gereken konudur.

Bu konudaki çözüm önerisi ne olabilir?

Alternatif metin hazırlanabilir. Yığınca üniversite var. Bir sürü STK, TOBB TÜSİAD gibi kurum bunun üzerine eğilebilir. Ev ödevi yok. Kamu diplomasisi yok... AB ile müzakere öfke üzerinden yürümez.

YA YEŞİL MUTABAKAT YA KARANLIK GELECEK

Yeşil mutabakat için uyarı sistemine ihtiyaç var. Eğer Türkiye, Avrupa raflarında mallarını görmek istiyorsa bu mutabakata kayıtsız kalamaz. Benim acil uyarılarım şunlardır;

1-Kamuda derhal Yeşil Ekonomi Koordinasyon Kurulu oluşturulsun.

2-TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD, İSO, İTO desteğiyle yeşil mutabakat odağında çalışacak bir STK oluşturulsun. Tıpkı Gümrük Birliği sürecinde sektörlerin buna hazırlığını çalışan İktisadı Kalkınma Vakfı gibi…

3-Yeşile hangi sektörler ne kadar hazır? Üniversitelerde işlevsiz pek çok uluslararası ilişkiler bölümü var. Yeşil ekonomi kürsüleri kurulsun.

4-Sektör kurumlarımız, hangi sektörün yeşil dönüşüm için hangi adımları atacağını araştırsın.

5-Yeşil mutabakat için gereken dönüşüm maliyetleri için reasüranslar oluşturulsun.

Belki de en önemlisi, bu konuyu ideoloji ekseninden çıkarıp ekonomi ile çerçevelemektir.

Tüm yazılarını göster