Dünyanın en prestijli sanat kurumlarından biri British Museum yıllardan beri sürdüğü ortaya çıkan bir hırsızlık skandalının göbeğinde.
Kuruluşu 1753 yılına dayanan, sekiz milyon eserlik koleksiyona sahip müzenin, finans/altin" target="_blank" rel="noopener">altın mücevherler, değerli taşlar, kimileri 3 bin 500 yıllık objelerin aralarında olduğu 2 bine yakın eserini çaldırması üzerine kurumun direktörü olan Hartwig Fischer istifa etti.
Oysa kurumun 2016 beri başında olan Fischer istifasından kısa bir süre önce 2024 yılında görevinden ayrılmayı planladığını açıklamıştı.
Fischer’ın ardından direktör yardımcısı Jonathan Williams’ın da kendi isteğiyle görevi bıraktığı ya da bırakmaya zorlandığı duyuldu.
Peki hırsızlık skandalı nasıl patlak verdi?
Her şey British Museum’un ağustos ayı ortalarında yayınladığı basın açıklamasında, müze koleksiyonundan bazı objelerin kaybolduğunu duyurmasıyla başladı.
Müze fazla detaya girmeden bir çalışanını görevden alındığını duyurdu.
Tabii bu açıklamalar üzerine basın boş durmadı.
Daily Telegraph Gazetesi görevden alınan kişinin müzenin Helenistik ve Roma dönemlerinin 30 yıllık küratörü Peter Higgs olduğunu yazdı.
Gazetenin iddiasına göre, Higgs müze koleksiyonundan kaybolan eserleri çalan bir numaralı şüpheliydi.
The Times ise çalınan eserlerinin bazılarının eBay üzerinden satışa çıkartıldığını iddia etti.
Esas bombayı ise BBC patlattı.
Sanat tarihçisi, Yunan ve Roma taşlı mücevher uzmanı ve antika alıp satan Hollandalı İttai Gradel’in 2021 yılından itibaren direktör yardımcısı Jonathan Williams’a e posta yoluyla müzedeki hırsızlığı ihbar ettiğini duyurdu.
Üstelik Gradel müzeye belirli aralıklarla ihbarda bulunmuştu.
İHBAR EDENE KÖYÜN DELİSİ MUAMELESİ
Müzedeki hırsızlığı ilk ihbar eden kişi olarak İttai Gradel hem yazılı hem sözlü basında günün kahramanı pozisyonunda iken tesadüfen Fransız televizyonunda karşıma çıktı.
“Müze iddialarımı ciddiye almadı, köyün delisi muamelesi gördüm. Oysa elimde ciddi kanıtlar vardı” diyordu.
Gradel 2014 yılından eBay üzerinden değerinin çok altında parçalar satın almaya başlamıştı.
Satın aldığı 70’e yakın parça British Museum’un kataloğunda görünmüyordu.
Ancak Gradel bir süre sonra aldığı parçalar arasında sonra müzeye 19. yılda bağışlanan Towney Koleksiyonu’ndan Helen ve Roma kökenli bazı objelerin olduğunu fark etti.
Dedektif gibi çalışan Gradel, eBay’deki takma isim kullanan satıcının profilinin Peter Higgs’in banka hesabına bağlı olduğu keşfetti.
Müzenin koleksiyonuna ait elinde kalan objeleri teslim eden Gradel’in iddiaları British Museum Yönetim Kurulu Başkanı George Osborne tarafından da doğrulanmasıyla skandalın boyutları büyüdü.
MÜZENİN DİJİTAL ENVANTERİ EKSİK
Dünyanın en fazla ziyaret edilen British Museum skandal nedeniyle ortaya çıkan güvenlik zaaflarının başında dijital envanterini tamamlamamış olması gösteriliyor.
8 milyon eserin sadece 4.5 milyonu dijital arşive aktarılmış, yani ancak yarısı.
Oysa 1988 yılında hükümete bağlı Ulusal Denetim Ofisi raporunda, müzenin envanterini kayıt altına almasında yetersizlik olduğunu vurgulamıştı.
Raporda, müzenin eleman sıkıntısı çekmesi dolayısıyla bu durumun ne zaman sona ereceğinin belirsiz olduğu da belirtilmişti.
Raporun üzerinden tam 35 yıl geçmiş ve dijital envanter hala eksik.
İngiltere’nin bir diğer önemli sanat kurumu Royal Sanat Akademisi’nin eski direktörü Charles Saumarez Smith, Victoria&Albert müzesi dahil pek çok ünlü müzenin dijital envanterlerini tamamladıklarını belirterek “Neden British Museum bunu yapmadı” diye soruyor.
İngiltere’nin eski Maliye Bakanı olan Yönetim Kurulu Başkanı George Osborne, envanter tutmanın bir sorun olduğunu kabul ediyor ama müzenin “evrensel hazinelerinin güvenlikte olduğunu” iddia ediyor.
İşte tam bun noktada ciddi itirazlar var.
Tahmin edebileceğiniz gibi Osborne’un bu iddiasına en büyük tepki, gözbebeği Atina’daki Panthenon Tapınağı’nın kabartmaları 19. Yüzyılda İngiltere’ye kaptıran Yunanistan’dan geldi.
LONDRA ATİNA’DAN DAHA MI GÜVENLİ?
19. yüzyılda Osmanlı nezdinde Britanya Büyükelçisi olan Lord Elgin, sevgili İlber Ortaylı’nın deyişiyle Parthenon Tapınağı’ndaki kabartma alınlıkları “alenen yürüttü” ve İngiltere’ye nakletti.
Elgin Mermerleri olarak da bilinen alınlıklar yıllardan beri İngiltere ile Yunanistan arasında ciddi sürtüşmelerin nedeni.
1980’li yıllarda Kültür Bakanlığını üstlenmiş olan ünlü oyuncu Melina Mercouri tarafından başlatılan “Elgin Mermerleri topraklarına dönsün” kampanyası bugüne dek devam ediyor.
Arkeoloji meraklısı olan bendeniz yıllar önce, The Economist’teki bir yazıya dayanarak “Elgin Mermerleri Yunanistan’a dönerse Almanya’daki Bergama Tapınağı da Türkiye’ye iade edilmeli” diye bir yazı yazmıştım.
Türkiye’nin, Troya hazineleri, Bergama Tapınağı başta yurt dışına kaçırılan eserleri say say bitmez
Günümüze gelirsek, Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni British Museum’daki hırsızlık skandalıyla ilgili bakın ne diyor?
“Müzenin güvenlik zaafı Elgin Mermerleri’nin ülkemize iadesi talebimizin ne kadar haklı olduğunu ortaya koyuyor”.
“Müzeden eserlerin çalınması son derece ciddi bir olaydır ve müzenin güvenliği, eserleri koruma kapasitesi kafalarda sorular yaratmaktadır. Elgin Mermerleri’nin Londra’da Atina’ya göre daha güvenli olduğu argümanı da çökmüştür” diye devam ediyor.
Meldoni’nin bu haklı çıkışına kim itiraz edebilir?
SIRADA ÇİN, ETİYOPYA, NİJERYA, GANA
Bu arada hırsızlık olayından bağımsız, İngiltere ile Yunanistan arasında Elgin Mermerleri’yle ilgili bir anlaşma sağlanması yolunda görüşmelerin devam ettiğinin altını çizeyim.
Osborne’un yürüttüğü görüşmeler, Elgin Mermerleri’nin Yunanistan’a “kısa bir süreliğine” gönderilmesi karşılığında Yunanistan’ın bazı eserlerin Londra’da sergilenmesi çerçevesinde.
Ancak British Museum’un hırsızlık nedeniyle su yüzüne çıkan dertleri Yunanistan ile sınırlı değil.
Çin geçtiğimiz günlerde ülkede İngilizce yayınlanan “Global Times” Gazetesi’nde British Museum’un koleksiyonunda yer alan Çin kaynaklı 23 bin parçanın iadesi talebinde bulundu.
Müzenin söz konusu objeleri yasadışı yollardan koleksiyonuna kattığını savunan Çin’in iadesini istediği objeler arasında Shang ve Zhou hanedanlıkları döneminden bronz heykeller, Wei ve Jin hanedanlıklarından budist öğretiler parşömenleri var.
Gazetenin baş yazısında British Museum’in 8 milyon parçalık koleksiyonun büyük çoğunluğunun İngiltere dışından geldiğine dikkat çekildi.
Nijerya ise yine British Museum’da sergilenen Benin Bronzlarının peşinde.
Benin Bronzları diye bilinen, bronz ve bakırdan üretilmiş levha ve heykellerin bir bölümü Nijerya’da sergileniyor.
Benin Krallık dönemine ait eserlerin bir kısmı da Almanya’ya kaçırılmış ancak Almanya yaklaşık bir yıl önce bunları iade etmişti.
Nijerya Müzeler ve Anıtlar Ulusal Komisyonu Direktörü Abba İsa Tijani, Yunanistan Kültür Bakanı Mendoni ile ağız birliği yapıyor.
“Hırsızlık karşısında hala Benin Bronzları’nın Nijerya dışında daha iyi korunacağını söylemek akıl dışı”.
ÜLKELER TALAN EDİLEN ESERLERİNİ İSTİYOR
Yunanistan, Çin, Nijerya’nın kültürel miraslarının sömürgeci güçler tarafından talan edilmesi yolundaki haklı itirazlarına Etiyopya da katılıyor.
Etiyopya, İngilizlerin 1868 yılında gerçekleştirdikleri askeri operasyonda talan edilen Maqdala Koleksiyonu’nun iadesini talep ederken, Gana 1874 yılında İngiliz Ordusu’nun Asante Sarayı’nda yağmaladığı hazineyi istiyor.
Yağmalanan eserlerin, hazinelerin hepsi tabii ki British Museum’da.
Yazmayı atlamışım.
British Museum’dan iade talebinde bulunan bir başka ülke 1858-1947 arası İngiltere’nin sömürgesi olan Hindistan.
Müzenin hem hırsızlığın yarattığı tahribat, hem haklı iade talepleriyle nasıl başa çıkacağı merak konusu.
Merak edenlere küçük bir not: Bu satırların yazıldığı saatlerde henüz Higgs tutuklanmamıştı.
İkinci küçük bir not: “Türkiye’de müzelerden çalınan eserleri” merak edenleriniz varsa Google’da bu başlıkla bir arama yaptığınızda özel müzelerden ve Kültür Bakanlığı’na bağlı müzelerden çalınan eserlerin listesi sizi şaşkınlığa uğratacak.
Her şey British Museum’un ağustos ayı ortalarında yayınladığı basın açıklamasında, müze koleksiyonundan bazı objelerin kaybolduğunu duyurmasıyla başladı.