Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, yaptığı işin bütün ağırlığına ve antipatikliğine rağmen güler yüzlü bir kişilik. Gözlerinin içi hep gülüyor. Hatta bazı mesajlarını bakışları ile ortaya koyduğunu söylüyor. Yine de bazen yüzüne umutsuzluk, keyifsizlik, huzursuzluk çökünce adeta gözlerinin feri kaçıyor.
Bakan Nebati’nin yüz hareketleri veya mimikleri dışında söylemleri de önemli.
Bir defa çok geziyor. “Adım Adım Anadolu” anlayışıyla ticaret ve sanayi odaları başta olmak üzere iş dünyasının örgütlerini dolaşıyor. Cumhurbaşkanının sürekli kullandığı “üretim, yatırım, ihracat, istihdam” formülle özetlenen Türkiye Ekonomi Programını anlatıyor.
Nebati Bakan bu arada doğal olarak Bakanlığın resmi web sayfasını da kullanıyor.
Anılan sayfada bugünlerde “Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele” mesajı dönüyor. Mesajda yer alan bazı ifadeler şöyle:
“E-ticaret ile ortaya çıkan iş modelleri, pazarlama stratejileri, yenilikçi bir altyapı anlayışı ile kurduğumuz RADAR sistemi ile yakından izleniyor. Bu yolla, elde edilen gelir bazında bugüne dek 6 bin mükellef analiz edildi, gelirlerini kısmen veya tamamen beyan dışı bırakan mükellefler özelinde saha denetimlerine başlandı.
Bugüne dek Youtube, Facebook, Instagram, Bigo Live, Twitch, TikTok, Dlive ve Scorp mecraları üzerinden yapılan analizler sonucu, 65 bin kişi analiz edildi. 50 bin kişinin, sosyal medya aracılığı ile elde ettiği gelirler üzerinden vergisel yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediği tespit edildi.
İlk etapta 3 bin 500 kişi için saha denetimlerine başlandı.
Oyun teknolojileri sektöründeki hızlı büyüme trendi, kayıt dışı ile mücadelemizi de hızlandırdı. E-spor sektöründe elde edilen oyuncu, turnuva, kulüp, reklam bazlı tüm gelirler RADAR sistemi tarafından yakından izleniyor. Bugüne dek yapılan çalışmalar kapsamına giren 3 bin kişilik analizde 588 kişi için işlem başlatıldı.
Diğer yandan, mekansal kısıtlama olmaksızın, uzaktan çalışma yolu ile gelir elde eden dijital göçebeler de kayıt dışı ile mücadelede Bakanlığımızın yakın takibinde yer alıyor. Serbest çalışan yazılımcılar, grafik ve tasarım gibi hizmetler veren dijital göçebeler, aracı platformlar üzerinden tespit edilmiş olup, gerekli işlemler başlatılmıştır”
Şöyle bir baktık, bu açıklama nasıl analiz edilebilir dedik?
Tabi bunu yaparken de her alanın uzmanı (!) zavallı akademisyen ve kanal gezginleri gibi değil, geçmiş birikim ve bilgimizi öne çıkarmak istedik.
Neresinden ve nasıl bakarsanız bakın, başlık veya çalışma yerini bulmuyor.
Aslında kayıt dışılık kavramıyla ilgili yaklaşımlar ve bakışlar farklı. Nereden ve nasıl baktığına göre değişen görece bir kavram. Kayıt dışılık olgusu bir gerçek, aynı zamanda boyutları zamandan zamana ve ülkeden ülkeye göre çok değişken. Kayıt dışılık ABD’de de var, İsviçre’de de var. AB coğrafyasında var.
Türkiye’deki kayıt dışılık boyutları çok farklı ve çok yüksek. Farklı zamanlarda ve çok sayıda yapılan araştırmalara göre Türkiye’de kayıt dışılığın boyutu GSYH’nın üçte biri ile yarısı arasında değişiyor. Elbette sektöre ve zamana göre değişken oranlar söz konusu.
Ama bazen kayıt dışılık ekonominin küçük tansiyonu gibi regüle edici. Yani şokların etkisini yumuşatıcı veya azaltıcı. Aslında kayıt dışılık gerçek ve ciddi bir hastalık, ancak ülkenin içinde bulunduğu koşullar itibariyle bazen de ağır sonuçları hafifletici.
Kayıt dışılık üzerine söylenecek çok şey var.
Bir yandan da ülkemiz ekonomisi için adeta umut niteliğinde gelişen bir sektör var: bilişim teknolojileri alanı. Gerçekten de ülkemizde çok büyüyen ve adeta dünyaya açılan bir alan. Gerek bilişim oyunları, gerek sanayide ve iş hayatında kullanılan bilişim teknolojileri, yediden yetmişe herkesin ilgi alanına giren yeni teknolojiler konusunda ne yazık ki tehditler söz konusu.
Bu tehditlerden birisi de yukarıda özetlediğimiz Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati’nin, kayıt dışılığı önlemeye yönelik beyanı ve iradesi. Hazine ve Maliye Bakanı, adeta her işi bırakmış “dijital göçmen” diye adlandırdığımız ağırlıklı olarak evinde serbest çalışan yazılımcılar ve grafik ve tasarım hizmeti veren IT sektörü çalışanlarını kavramaya yönelmiş. Sanki bu ülkede her sektörde kayıt dışılık bitmiş gibi şimdi de sektördeki gençleri hedef almış.
Sonuç itibariyle şunu söyleyebiliriz: kayıt dışılığı bu şekilde önlemek mümkün değil. Maliye’nin ağırlığı, denetimin etkinliği açısından daha dikkatli davranmak gerekiyor.