JAK ESKİNAZİ
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı
Yapay zekânın küresel ekonomi üzerindeki katkısı her yıl hızla büyüyor. PwC'nin 2030 yılı tahminine göre yapay zeka, dünya ekonomisine 15,7 trilyon dolarlık katkı sunacak.
IMF’nin yapay zekaya hangi ülkelerin daha fazla hazır olduğuna dair 174 ülkeyi baz alarak oluşturduğu dikkat çekici bir analizi var.
Singapur, Danimarka, ABD, Hollanda, Estonya, Finlandiya, İsviçre, Yeni Zelanda, Almanya, İsveç yapay zekâya en hazır olan ülkeler olarak konumlanmış durumda.
Örneğin; Finlandiya, rekabetçiliğini ve veri verimliliğini artırmayı amaçlayan 2017 tarihli “Yapay Zekâ Stratejisi”ni, İsveç ise eğitim, araştırma ve altyapı geliştirmeye odaklanan 2018 tarihli “Ulusal Yapay Zekâ Yaklaşımı” ile yapay zekâ stratejilerini benimseyen ilk ülkeler arasında yer alıyor.
ABD'nin ise en kapsamlı yapay zekâ stratejilerinden birine sahip olduğu belirtiliyor. ABD, 2023 yılında yapay zekâ alanına 42,5 milyar dolar yatırım yaptı. Geçen sene küresel yapay zekâ anlaşmalarının neredeyse yarısı ABD'de gerçekleşti.
ABD ve Avrupa genellikle yapay zekânın tehlikelerine de odaklanıyor ve "koruma önlemleri" için yoğun çaba gösteriyor.
Örneğin, ABD hükümeti yakın bir süreçte Pentagon ve istihbarat teşkilatlarının yapay zekâyı nasıl kullanması gerektiğine dair ilk ulusal güvenlik memorandumunu imzalayacak.
Dünyanın ilk yasal olarak bağlayıcı uluslararası Yapay Zekâ (AI) anlaşması ise Avrupa Konseyi İnsan Hakları Örgütü tarafından açıklandı. Bu anlaşma, Avrupa Birliği üyeleri, ABD, Birleşik Krallık gibi ülkeler tarafından müzakere edildi. Bu tür bağlayıcı bir anlaşma, AI teknolojilerinin etik ve sorumlu bir şekilde geliştirilmesini ve kullanılmasını sağlamak amacıyla küresel düzeydeki ilk adımlardan biri.
Çin ise neredeyse tamamen araştırma ve geliştirmeye (Ar-Ge) odaklanıyor ve yapay zekânın olası olumsuz sonuçlarını sınırlamaya çok az enerji harcıyor. Bu, zaten yapay zekâ alanında önde olan Çin'in liderliğini daha da artırabileceği bir durum yaratırken, ABD ve diğer ülkeler koruma duvarları inşa ediyor.
IMF’in iş süreçlerinin geleceği hakkında yayınladığı rapora göre gelişmiş ekonomilerdeki işlerin yüzde 60'ının yapay zekâdan etkileneceği yer alıyor.
Artık birçok şirket, günlük operasyonlarında yapay zekâ (AI) kullanıyor. Son araştırmalar şirketlerin %44'ünün yapay zekâ (AI) nedeniyle bazı gelir artışları kaydettiğini gösteriyor.
Yapay zekâ devriminden gelir artışı açısından en olumlu etkilenen sektörler;
- Pazarlama ve Satış
- Hukuk
- İnsan Kaynakları
- Ürün Geliştirme
- Tedarik Zinciri
- Hizmet Operasyonları
- IT
- Yazılım Mühendisliği
Örneğin; Legaltech startup’ı EvenUp, avukatlarına yasal belgeler hazırlamalarında yardımcı olmak için yapay zeka kullanıyor ve dava başına 15 saate kadar tasarruf sağlayabileceğini, davacılara normalde alacaklarından %30 daha fazla tazminat kazandırabileceğini iddia ediyor. Şirket ayrıca "Litty" adında bir AI asistanını tanıttı ve bu asistan, avukatların talep mektuplarını hazırlama sürecini büyük ölçüde hızlandırıyor.
Yapay zekâ gelişmelerini desteklemek için büyük bir altyapı ihtiyacı var.
Microsoft, Google ve Meta, her çeyrekte bu alanda 42 milyar dolardan fazla harcama yapıyor.
Microsoft’un 20 milyar dolarlık altyapı harcamasının yarısı veri merkezi inşaatlarına, diğer yarısı ise sunucular ve yapay zekâ çipleri gibi bilgisayar ekipmanlarına ayrıldı.
Google ise 13 milyar dolarlık altyapı yatırımının 7 milyar dolarını yapay zekâ için yeni veri merkezi inşaatlarına ayrıldı.
Yapay zekâyı desteklemek için özel TPU çipleri ve NVIDIA’nın GPU’larının bir karışımını kullanıyorlar.
Meta ise 9,2 milyar dolar harcayarak bunun yaklaşık %60’ını sunucular ve yapay zeka donanımlarına ayırdı.
Yılbaşından bu yana teknoloji devlerinin piyasa değerindeki artış;
- Nvidia %+167
- Meta %+58
- Amazon %+24
- Google %+21
- Apple %+15
- Microsoft %+8
- Tesla %+1
Hepsinin toplam piyasa değeri ise 2024'ün ilk 10 ayında 4.2 trilyon dolar artmış durumda.
Nvidia, şimdi yapay zekâ teknolojisinde "Sovereign AI" konsepti ile devletlerle işbirliği yapıyor.
Nvidia ve ortakları şimdiden yapay zekâ sistemlerini bir düzine devlete satmış durumda. Bunların içinde Danimarka, Fransa, Hindistan, Japonya, Yeni Zelanda, Singapur, İsveç, İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler yer alıyor.
Yeni bir sanayi devrimi gerçekleşiyor ve bize yeni ufuklar, yeni bakış açıları gerekiyor.
Türkiye bu yeni sanayi devriminin tam kalbinde tam merkezinde yer almayı fazlasıyla hak ediyor.
Türkiye’nin yapay zekâ alanında ulaşmak istediği vizyon ve hedefler şu başlıklarda şekillenmeli;
- Sektör Odaklı Önceliklendirme
- Eğitim ve İnsan Kaynağı Yetiştirme
- Ar-Ge Destekleri ve Teşvikler
- Girişimcilik Ekosisteminin Desteklenmesi
- Veri Ekosisteminin Geliştirilmesi
- Yasal ve Etik Düzenlemeler
- Uluslararası İş Birlikleri ve Ağlar
- Kamu Sektöründe Dijitalleşme ve Yapay Zeka (AI) Uygulamaları
- Toplum Bilinci ve Farkındalık
2002 yılından bu yana Türkiye'de eğitim sisteminde 17 kez değişiklik yapılmış olması, sistemin uzun vadeli bir vizyon çerçevesinde şekillendirilmesi gerekliliğini gündeme getiriyor. Bu durum, eğitim süreçlerinde istikrarın ve sürdürülebilirliğin önemini bir kez daha ortaya koyarak, tüm paydaşların ortak bir hedef doğrultusunda hareket etmesinin gerekliliğine işaret ediyor.
Bu süreçte, uzun vadeli bir vizyon çerçevesinde yapay zeka gibi yenilikçi teknolojilerin entegrasyonu, eğitimde kaliteyi artırmak ve değişimlere uyum sağlama süreçlerini kolaylaştırmak, geleceğe iyi bir şekilde hizalanmak için önemli bir fırsat sunuyor.
Ege İhracatçı Birlikleri olarak farklı projeler geliştirerek Ege’nin inovasyon sinerjisinin katlanarak büyümesi ve firmalarımızın yapay zekâ konusunda kapasitesini ve marka değerini artırmak için uzun süredir çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Firmalarımıza bu dijital çağda yapay zekayı hızla entegre etmek için çalışmalarımıza devam edeceğiz.