Dernek aidatının gider yazılmasına yargı onayı!

Abdullah TOLU Vergi Kurdu

Derneklere ödenen aidatların gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı konusu maalesef uzun yıllardan bu yana tartışmalı! Maliye ve iş dünyası pek çok konuda olduğu gibi, bu konuda da farklı görüşte. Her iki tarafta yargının bu konudaki görüşünü merak ediyordu.

Yargının dernek aidatlarının vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile ilgili görüşü henüz nihai karar haline gelmese de, belli oldu!

Konu tam olarak ne ile ilgili?

Konu, ilgili mevzuatı gereği üyeliği zorunlu olan ve olmayan derneklere ödenen aidatların gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı ile ilgili! Bu konu hemen hemen her işletmeyi ve şirketi çok yakından ilgilendiriyor.

Neden derneklere üye olunuyor?

Son yıllarda iş ve meslek kolları itibariyle mesleki birliği, dayanışmayı ve yardımlaşmayı geliştirip güçlendirmek amacıyla çok sayıda dernek kuruluyor. Şirketler, şirket ortakları, iş insanları, avukat, YMM, SMMM, mimar, mühendis vb.ler, meslek veya faaliyet kollarına göre kurulan derneklere üye oluyor ve aylık dönemler halinde ve/veya yıllık olarak aidat ödüyorlar.

Derneklere üyelik bazılarında zorunlu, bazılarında ise isteğe bağlı!

Maliye’nin bu konudaki görüşü ne?

Maliye, aidatların gider yazılıp yazılamayacağına derneklere üyeliğin zorunlu - isteğe bağlı olup olmadığına bakarak karar veriyor, her derneğe ödenen aidatın, gelir veya kurumlar vergisi matrahlarının tespitinde gider olarak düşülmesini kabul etmiyor.

Maliye; 

- Kanunen veya tabi oldukları ilgili mevzuatları gereği zorunlu olarak üye olunan derneklere ödenen aidatların kazancın elde edilmesi ile sıkı sıkıya bağlı olması nedeniyle genel gider kapsamında gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceği,

- Bu derneklere üyeliğin yasal bir zorunluluk değil de, mükelleflerin kendi iradeleri sonucunda gerçekleşmesi halinde ise, bu aidatların faaliyetlerin yürütülmesi ve gelir elde edilmesi için zorunlu bir harcamayı gerektirmemesi (kazancın elde edilmesi ile sıkı sıkıya bağlı olmaması) nedeniyle gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacağı

görüşünde (GİB. İstanbul VDB’nin 27.09.2018 tarihli ve 62030549-120[89-2017/1044]-862851, Ankara VDB’nin 21.08.2013 tarihli ve 38418978-120[40-12/14]-891 sayılı özelgeleri). 

Yani, Maliye, bu şekilde kendi iradeleriyle üye olunan derneklere ödenen aidatları işle ilgili olmayan, şahsi nitelikli ödemeler olarak görüyor ve vergi matrahının tespitinde gider olarak düşülmesini kabul etmiyor.

Peki, bu konuda yasal bir düzenleme var mı?

Hayır, derneklere ödenen aidatların gider yazılıp yazılamayacağı konusunda Vergi Kanunlarında özel bir düzenleme bulunmuyor. Mevcut uygulama, tamamen Maliye’nin verdiği özelgelerde belirttiği idari görüşe göre yürütülüyor. Yani, Maliye, derneklere ödenen aidatların genel giderler kapsamında gider yazılıp yazılamayacağına tamamen yorum yoluyla karar veriyor (GVK. Mad. 40, 68).

Kimse farkında değil ama bu oldukça ciddi bir sorun!

Evet, uygulamada maalesef böyle bir sorun var, hem de oldukça büyük bir sorun! Üstelik yeni de değil, 30 - 40 yıldan bu yana süregelen bir sorun. Çünkü, Maliye, her derneğe ödenen aidatın, gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak düşülmesini kabul etmiyor.

İş dünyasının tamamına yakın kısmı Maliye’nin bu olumsuz görüşünden habersiz, üye oldukları tüm derneklere ödedikleri aidatları gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate almaya devam ediyor.

Gider yazmanın ciddi bir maliyeti var!

Maliye’nin görüşüne uygun olmayan aidatları gider yazmanın şirketler ve meslek mensupları açısından oldukça ağır sonuçları var! Tespiti halinde, aidat giderlerinin vergi matrahından indirimi kabul edilmiyor, gider yazma nedeniyle ziyaa uğratılan gelir veya kurumlar vergisi bir kat vergi ziyaı cezası ile birlikte isteniliyor. Vergi ve kesilecek ceza, gider yazılan aidat tutarına göre değişiyor. Örneğin, TÜSİAD, MÜSİAD gibi derneklerin aidatları oldukça yüksek.

Maliye’nin bu hatalı görüşünü değiştirmesi gerektiğini belirtmiştik!

Daha önce Gazetemizde 1 Ağustos 2022 tarihinde yayınlanan “Dernek Aidatını Gider Yazma Sorunu Devam Ediyor” ve İnbusiness Dergisi’nde yayınlanan “Her Derneğe Ödenen Aidat Gider Yazılabilir mi?” başlıklı köşe yazılarımızda, Maliye’nin derneklere ödenen aidatların gider yazılması ile ilgili şartlı görüşünü değiştirmesi ve ilgili mevzuatı gereği üye olma zorunluluğu bulunup bulunmadığına bakılmaksızın tüm derneklere ödenen aidatların gider yazılması gerektiğini belirtmiştik.

Söz konusu yazılarımızda yer alan açıklamalarımız şu şekilde:

“Derneklere ödenen aidatların gider olarak yazılıp yazılamayacağı konusu esas itibariyle, aidat ödemelerinin ticari veya mesleki kazancın elde edilmesine bir etkisinin olup olmaması ile ilgili. Maliye’ye göre, yasal olarak üyeliğin zorunlu olmadığı derneklere yapılan ödemelerin ticari veya mesleki kazancın elde edilmesiyle doğrudan bir ilgisi bulunmuyor. Yalnız, burada Maliye’nin gözardı ettiği önemli bir husus var. Söz konusu dernekler, mesleki, ekonomik ve sosyal ilişkilerin yürütülmesi ve geliştirilmesine yardımcı olma, üretim ve ticaretin verimli bir şekilde artışını destekleme, üyelerine önerilerde bulunma gibi amaçlarla kurulan sivil toplum kuruluşları. Yani, üyelik konusunda yasal bir zorunluluk bulunmasa da, bu derneklerin faaliyetleri ve yaptıkları işler üyelerinin menfaatlerini, ticari işlerini ve cirolarını doğrudan doğruya etkiliyor. Günümüz iş ve meslek hayatına önemli katkılarda bulunan derneklerin bu şekilde yok sayılması doğru bir yaklaşım değil. Dolayısıyla, bu derneklere ödenen aidatların işle ilgili olmayan, şahsi nitelikli ödemeler olarak görülmesi son derece yanlış.

Bize göre, yasal olarak üye olma zorunluluğu olup olmadığına bakılmaksızın, sektörler ve meslek grupları ile ilgili olarak faaliyette bulunan derneklere yapılan aidat ödemeleri, iş ve işletmelerle doğrudan ilgili olmaları nedeniyle gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabilmeli.

Bunun için Maliye’nin aksi yöndeki görüşünü küçük bir dokunuşla değiştirmesi yeterli!”

Peki, yargı bu konuda ne dedi?

Evet, Yargının, dernek aidatlarının vergi matrahının tespitinde gider yazılıp yazılamayacağı ile ilgili görüşü henüz kesinleşmese dahi, önemli ölçüde belli oldu! Konu ile ilgili olarak verilen bir Kararın özeti şu şekilde:

“Üye olunması yasal olarak zorunlu olmayan dernek ve sivil toplum örgütlerine yapılan aidat ödemelerinin 193 sayılı Kanun'un 40. Maddesi kapsamında ticari faaliyetin elde edilmesi ve idamesi için zorunlu gider olmadığından hareketle kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak indirilemeyeceği ileri sürülmekte ise de, dava dilekçesinde sayılan ve aidat ödemesi yapılan dernek ve diğer sivil toplum kuruluşlarının davacının faaliyetleri ile ilgili veya ilişkili olduğu, enerji sektörünün ve kurumsallığın desteklenmesi, işbirliği, gelişim ve sürdürülebilirliği için fayda doğuracak nitelik taşıdıkları görülmüş olup, derneklere yapılan aidat ödemelerinin gider olarak kabul edilmesinde üyeliğin zorunlu olması şeklinde kanuni bir şart da bulunmadığından, söz konusu aidat ödemelerinin Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinin 1. Fıkrası kapsamında ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için gerekli gider olarak kabul edilmesi ve vergi matrahından düşülmesi gerekir.” (İstanbul Bölge İdare Mahkemesı̇ İkı̇ncı̇ Vergı̇ Dava Daı̇resı̇’nin 26.12.2023 tarihli ve Esas No :2023/2114, Karar No:2023/4381 sayılı Kararı).

İstinafın kararı oldukça önemli!

Evet, istinafın bu kararı, dernek aidatlarının vergi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınıp alınamayacağı yönünden oldukça önemli ve yol gösterici bir karar. Bu karar, yukarıda belirtilen kişisel görüşümüze uygun ve aynı doğrultuda. Söz konusu karara göre, dernek aidatları gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak düşülebilir.

Sonuç olarak;

İş dünyasında bu şekilde kurulmuş yüzlerce dernek var, hepsinin amacı da, ticari veya mesleki hayatın işleyişinde karşılaşılan sorunları ilgili kurum ve kuruluşlara intikal ettirmek, gerekiyorsa yasal düzenleme yaptırarak çözmek ve bu şekilde sektörün önünü açmak vb. Yani, sektör ve meslek gruplarıyla ilgili olarak kurulan bu derneklerin tamamı iş - üye işletmeler ve bunların faaliyetleriyle ilgili.

Dolayısıyla, yasal olarak üye olma zorunluluğu olup olmadığına bakılmaksızın, sektörler ve meslek grupları ile ilgili olarak faaliyette bulunan derneklere ödenen aidatların, iş ve işletmelerle doğrudan ilgili olmaları nedeniyle gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınması gerekiyor. Bu konudaki kişisel görüşümüz ve yukarıda özetine yer verilen istinaf kararı da aynı doğrultuda. Bize göre, Maliye’nin aksi yöndeki görüşünü bir an evvel değiştirmesinde fayda var! Bunun için bir yasa değişikliği yapılmasına gerek yok, sadece aksi yöndeki görüşünü değiştirmesi yeterli!  

Ayrıca, dernek aidatları dışında uygulamada benim de anlam veremediğim, tartışılmasını bile gereksiz bulduğum iki konu daha var: Öğrencilere verilen burslar ve ramazan ayında personele verilen erzak yardımları. Bu konulardaki kişisel görüşümüz; öğrencilere verilen bursların doğrudan bankadan ödenmesi şartıyla gider yazılabilmesi; ramazan ayında personele verilen erzakların ise ücret olarak vergilendirilmemesi ve maliyet bedellerinin doğrudan gider yazılması şeklinde!

Tüm yazılarını göster