From Ashes, 2021’de yaşanan orman yangını felaketinden sonraki yıllarda bu felaketlerde yerel bölgeleri güçlendirmek için çalışan bir dizi girişimi araştıran bir belgesel. Kitle fonlama platformu Fongogo’dan destek alan From Ashes’ın amacı; felaketleri canlandırıcı, dahil eden ve eşitlikçi yaklaşımlarla karşılamak.
“Misyonum bu gezegenin bir canlısı olarak daha sağlıklı bir gezegende, daha iyi bir yaşam için, daha büyük bir bütünün parçası olduğumuzun farkına varmamız, insanlarla ve çevremizdeki doğayla daha derin ilişkiler kurmamız” diyen From Ashes Yönetici Yapımcısı Canay Atalay, aynı zamanda RegenerateX ve The Heroines platformlarının da kurucusu.
RegenerateX; canlandıran (rejeneratif ) teknolojik ve ekonomik modellerle, küresel kurum ve insan ekosistemlerinin dönüşümlerine kılavuz olmayı amaçlıyor. Atalay, “From Ashes gibi içerik ortaklarıyla yeni dünyanın hikayesini umut dolu aksiyon davetleriyle kitlelere sunuyoruz” diyor.
The Heroines platformu ise yeni dünya bilincine sahip, liderlikte kapsayıcılık ve dahil etme anlayışıyla inovasyona gönül veren uluslararası bir kadın liderler topluluğu olarak çalışıyor. “The Heroine’s Journey” programları ile dünyanın farklı bölgelerinden kadınlarla iletişime geçen Atalay; kadınların, içgüdüleriyle, çocuk doğurma kapasiteleriyle, ülkemizde ve tüm dünyada insanlığı derin bir uykudan uyandırdığını söylüyor.
From Ashes Yönetici Yapımcısı, RegenerateX ve The Heroines Kurucusu Canay Atalay ile afetlere karşı hazırlıklı bir dünya hayalinden bahsettik…
Çözüm odaklı iş birliklerini yaygınlaştırmak gerek
“Hem yasımızı tutmak hem de derslerimizi alarak ilerlemek doğamızda var. İlerleyebilmek için de birbirimize olan bağlarımızı, daha geniş sistemleri anlayabilmemiz ve birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Doğru insanlar bir araya gelince dönüştüremeyeceğimiz hiçbir sorun olmadığına inanıyorum. Afete hazırlanmak, etkiyi azaltmak, sosyal, ekonomik ve ekolojik yenilenmeyi iyileştirmek için sektörler ve sosyal topluluklar arasında çözüm odaklı iş birliklerini teşvik edip yaygınlaştırmayı önemsiyoruz. Bu süreçte merakla şunu soruyoruz: ‘Türkiye’deki orman yangını krizinden başlayarak, dünyada afet yönetimi ve iyileştirme için potansiyel canlandırıcı bir plan olabilir mi?’ Umudun yolculuğunda tanıştığımız kahramanlar, röportaj yaptığımız kişiler ve uzmanlar bize bu planın gerçek olabileceğini gösteriyor.”
Canlandırıcı yaklaşımlara odaklanmalıyız
“Ülkeler, toplumlar, kültürler ve türler olarak birbirimize her anlamda karmaşık sistemlerle bağlı olduğumuzu artık biliyoruz. Bu bilgiyi kavrayışımıza ve bilinç düzeyimize göre, yaratıcılık veya yıkım deneyleri yapıyoruz. Yaratıcı veya yıkıcı bu tasarımların sorumluluğunu üstlenmezsek, insanlık da dahil olmak üzere birçok tür için bir gelecek olmayacak. Sadece insan zararını azaltarak mevcudu korumaya odaklanan sürdürülebilirlik yaklaşımlarının yanı sıra kaynaklarımızla ‘canlandırıcı yaklaşımlara’ odaklanmalıyız. Bu canlandırıcı yaklaşımlar önümüzdeki 10 sene için en büyük öncelik olmalı.”
Merkezi olmayan katılımcı sistemlere alan açmak gerek
“Sadece iş modellerimizi değil, kendimizi de yenilememiz gereken bir zamandan geçiyoruz. Birçok iş lideri, kendi alanlarını ve daha geniş toplumları şekillendirme gücüne sahip. Liderlerin bu gücü daha etik ve sorumlu bir şekilde kullanmak için, canlandırıcı yaklaşımlar, kapsayıcılık, çeşitlilik, yaşamı merkezine alan kültürel yaklaşımlar ve bilinçli iş ve iletişim modellerine odaklanmaları gerekiyor. Ayrıca sektörlerindeki tüm üyelerin ve etki paydaşlarının tam olarak bu süreçlere dahil edilmesini sağlamaları gerekiyor. Bu anlamda ilerleyebilmek için farklı görüş ve vizyonlardan oluşan bir ekosistem oluşturmanın ve farklılıklarımızın zenginlik olarak görüldüğü merkezi olmayan katılımcı sistemlere alan açmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
Umutsuzluk çağımızın sorunu
“Hedefimiz hikayeyi anlatan olmanın ötesinde, hikayeyi zihinlerde ve kalplerde yeniden canlandıran olmak. Bu doğrultuda Türkiye’den başlayarak tüm dünyaya ilham olmak ü zere yola çıktık. Bu süreçte topluluklarla birlikte olmayı ve merkezi olmayan bir platform olarak büyümeyi önemsiyoruz. Bu nedenle kitle fonlaması bizim için önemli bir keşif süreci. Umutsuzluk çağımızın sorunu. Václav Havel’in de dediği gibi ‘Umut, bir şeyin iyi olacağına dair inanç değil, nasıl olursa olsun bir şeyin anlamlı olduğuna dair kesinliktir.’ Bu nedenle umuda davet ve bu davete katılmak cesurların işidir. Fongogo ile bu cesur daveti yaparken, olması gerekene odaklandık ve asıl değişimin düşünce modelimizde olduğunun bilinciyle hareket ettik. Kampanyamızda düzenleyeceğimiz atölyeler, konuşmalar ve öğrenim programlarıyla toplumsal olarak bilinçlenmeyi sağlamayı, gelecek felaketleri önlemeyi, müdahale etmeyi, iyileştirmeyi ve canlandırmayı hedefliyoruz.”
“İNSAN OLMAK NE DEMEK?”
“İster bir iş modeli, ister bir teknoloji, kültür, ürün veya servis olsun, temel varsayımlarımıza eskiyi tekrar etmeden yeni gözlerle bakalım. Gelin sorular soralım: ‘İnsan olmak ne demek?’, ‘Liderlik nedir’, ‘Güçlü olmak ne demek?’, ‘Gerçek başarı nedir?’, ‘Yaptıklarımızın 7 nesil sonraya etkisi ne olacak?’. Liderleri bu soruları cevaplamaya koşmadan, bu sorularla oturmaya davet ediyorum. Çünkü yeni dünyanın bilinci, yeni ekonomik modeller ve yaklaşımlar bu soruların açtığı alanlarda yeni bir ışıkla doğacak.”