Türkiye’yi yasa boğan deprem felaketi 50 bin canımızı alırken, bölgede sanayiden hizmete onlarca sektör büyük darbe aldı, binlerce kişi evsiz ve işsiz kaldı. Deprem felaketinde en çok ihtiyacımız olan sağlık sektörü de yaralandı. Öyle ki, bölgede toplam 42 özel hastane ve devlet hastanesinin orta ve ağır hasar aldığı ve bu hasarın sağlık sektörüne olan zararının 58 milyar TL olduğu belirtiliyor. Bölgedeki hastanelerde tablonun vahameti ortadayken, depremzedelerin yardımına ilk günden itibaren Türkiye’deki özel ve devlet hastanelerinden de ekipler yardıma koştu. Bu gruplardan biri de bünyesinde İstanbul Cerrahi Hastanesi, Özel Göztepe Hastanesi, Aile Hastanesi’nin olduğu 9 hastaneyi bulunduran İstanbul Cerrahi Sağlık Grubu oldu. Hatay’a depremin ilk gününde aralarında genel cerrahtan beyin cerrahına, ortopedi doktorundan dahiliye doktoruna, hemşiresinden yardımcı tıbbi ekibin olduğu 150 kişilik bir sağlık grubunu ve 4 ambulansını gönderen grup, bölgede köy köy dolaşarak 15 gün boyunca depremzedelere hizmet verdi. Ayrıca tıbbi ilaç ve gıda yardımı da yapan İstanbul Cerrahi Grubu, enkaz altında çıkarılarak getirilen depremzedeleri ambulanslarıyla helikopterlere taşıdı, İstanbul’a da hastaları getirdi.
‘Hastalar için iletişim ekibi kurduk’
İstanbul Cerrahi Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Turgut Öztürk’le öncelikle depremzedelere yönelik sağlık çalışmaları üzerine konuştuk. Depremin ilk günü kendi inisiyatifleriyle Hatay’a gönderilmek üzere sağlık ekibini bir araya getirdiklerini açıklayan Öztürk, “Arkadaşlarımız 15 gün Hatay’daydı. Sağlık Bakanlığı ile koordineli çalıştık. Ekibimiz bizi kırmadı ve bölgeye görevli olarak gittiler. Facianın boyutu o kadar büyük ki, depremin sağlık sektörüne zararının 58 milyar TL olduğu belirtiliyor. Ve bu ölçekte bir zararın kısa vadede giderilmesi zor. Bölgedeki insanlarımıza yönelik özel sektör ve devletimiz, üzerine düşeni yapıyor. Biz de İstanbul Cerrahi Grubu olarak üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz ve yapacağız” diyor. Bugüne kadar İstanbul’daki 9 hastanelerine deprem bölgesinden 50’nin üzerinde hastanın geldiğini ve bu kişileri tedavi ettiklerini söyleyen Öztürk, “Kendilerini tedavi ettik, taburcu ettik, 1 yıl boyunca depremzedelerimiz tam olarak iyileşene kadar her şeylerini takip ediyoruz. Depremzedelerden ücret almıyoruz. Kendilerine yönelik özel bir iletişim ekibi kurduk. Ekibimiz, onları adım adım takip ediyor, haftada bir arayıp, ‘nasılsınız’ diye soruyorlar, yakın takipteyiz. Örneğin hastamızın kırığı vardır, tedavi etmişizdir ama ikinci bir ameliyat gerekiyordur. İşte tüm bu süreçleri izliyoruz” diye konuşuyor.
‘Sağlık personeline kapımız açık’
Bölgede sanayiden hizmete onlarca sektörde çalışan binlerce kişi işsiz kaldı. Bunlar arasında elbette sağlık personeli de var. Cenk Turgut Öztürk, kendilerine bölgeden; doktordan hemşiresine çok sayıda iş başvurusu geldiğini söyleyerek, “Çok açık söylüyorum. İstihdamda önceliğimiz bölgede işsiz kalan sağlık personelidir. Onlara kapımız açık ve şu ana kadar 15 civarında kişiyi işe aldık” diyor. Hastane işletmeciliğine aile olarak 1997 yılında adım atan ve o günden beri hem yeni yatırımlar hem de satın almalarla birlikte grubu 9 hastane ve 4 tıp merkezine ulaştıran Öztürk Ailesi’nin depremzedelere yardım etmekten dolayı mutlu olduğunu ifade eden Öztürk, “Benim de çocukluğum hastane koridorlarında geçti. Çekirdekten yetiştim diyebilirim. Hastaların şifa bularak hastaneden ayrılmaları beni hep çok etkiledi ve mutlu etti. Bu benim için bir gönül işine de dönüştü. İşimi çok severek yapıyorum. Şimdi deprem sonrası da tüm hastanelerle kol kola girerek bu kötü günleri geride bırakacağız” diye konuşuyor.
ALMANYA’DA OFİS AÇACAK
Bundan sonraki yatırımlarını da sorduğum Cenk Turgut Öztürk, Türkiye’de sağlık turizminin büyük atağa kalktığını, kendi hastanelerinde de ABD’den Almanya’ya onlarca ülkeden hastaya saç ekiminden plastik cerrahiye, obezite cerrahisinden kalp ameliyatlarına kadar pekçok alanda hizmet verdiklerini söylüyor. Bundan sonraki süreçte sağlık turizmine yönelik yurt dışında ofisler açacaklarını açıklayan Öztürk, “6 ay içerisinde ilk ofisimizi Almanya’da açacağız. İkinci ofis Londra’da olacak. İstanbul’da 60-70 kişilik, yabancı hastalarla ilgilenen ekibimiz var. Bu ekibimiz fuarlara katılıyor, yurt dışında tanıtım yapıyorlar. Sağlık turizmi çok büyüyecek” diyor.