Deprem sonrası akıllı çalışma ile verimliliği artırmalı, hızlı bir şekilde üretim süreçlerini etkinleştirmeliyiz. Aksi takdirde her yeni dalgada savrulmaya açığız.
Deprem sonrası verimlilik çok daha fazla ön plana çıktı. Yeni teknolojileri hayata geçirmeli, akıllı çalıma sistemleri ile üretim süreçlerini hızlandırmalıyız. Zira ne yaşadığımız coğrafya ne üzerine bastığımız toprak, bize durmamız için zaman tanımıyor.
Hayatımızda yapay zekâya daha fazla yer vermeliyiz. Ancak yapay zekânın ardında organik zekâlar olduğunu unutmayalım. Yapay zekâ, sizde olanın kodlanmasıdır. Bir başkası bunu sizin yerinize yaparsa, bu sizin amaçlarınızı değil, onu üreten zekânın algı ve tasarımını yansıtacaktır.
İş süreçlerindeki tekrarlayan görevleri otomatikleştirerek insan kaynaklarını serbest bırakabilir ve daha verimli bir şekilde kullanılmasını sağlayabiliriz. Robot insan olmak yerine yeteneklerini ortaya çıkaranlar oluruz. Kas rutinlerimizi otomatlara devredip beynimizi daha işlevsel kullanabiliriz.
Ayrıca, yapay zekâ algoritmaları, işletmelerin verilerini analiz ederek daha iyi iş kararları vermesine yardımcı olabilir. Böylece veriler arasında kaybolmaksızın; analitiğinden yararlanabiliriz. Daha çevik kararlar alabiliriz. Üzerinde daha fazla düşünülmüş kararlar, çok daha az risk barındıracaktır.
Nasıl mı? Basit bir örnek; bir yapay zekâ sistemini deprem sırasında kullanabilmiş olsaydık; depremzedelerin yardım çağrılarını, isteklerini, otomatik olarak sınıflandırabilir ve ilgili departmanlara yönlendirebilirdik.
Deprem sırasında canlılığın olduğu doğru alanlara çok daha kolay ulaşabilirdik. Bu, işlemlerin hızlandırılmasına ve daha etkin sonuçlar alınabilirdi. Depremin organizasyonunu çok daha kısa sürede yapma imkânımız olabilirdi.
Yapay zekâ teknolojisini üretim süreçlerini optimize etmek için de kullanılabiliriz. Elimizdeki var olan kaynakları, stokları, planlamayı, makinelerimizin bakımını optimize edebiliriz. Birçok alanda akıllı çalışmaya geçmemize rağmen henüz çok yetersiz durumdayız.
Akıllı çalışma, verimliliği artırmak ve iş akışını optimize etmek için teknolojileri kullanmak anlamına geliyor. Bu nedenle, Metaverse ile akıllı çalışma, iş süreçlerini optimize etmek için sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerini kullanarak daha verimli bir çalışma ortamı oluşturabilmek mümkün…
Metaverse ile süreçler kısalabilir. Bize daha fazla zaman kalabilir. İşyerlerindeki toplantıları, eğitimleri, sunumları ve diğer etkileşimleri sanal olarak gerçekleştirebilir. Bu, iş yerindeki çalışanların seyahat etmesine gerek kalmadan, dünya genelindeki insanlarla işbirliği yapmalarını sağlayabilir.
Bir ütücü bile metaverse üzerinde bir dijital işletme açabilir ve müşterileriyle sanal olarak etkileşimde bulunabilir. Bu dijital işletme, müşterilere kıyafetlerinin ütülenmesi için hizmet verebilir. Müşteriler, kıyafetlerini ütülemek için sipariş oluşturabilir ve ütücü, dijital işletmedeki akıllı ütü makinelerini kullanarak kıyafetleri ütüleyebilir.
Akıllı ütü makineleri, kıyafetlerin malzemelerine göre uygun sıcaklıkları ve basınçları ayarlayabilir ve ütüleme işlemini hızlandırabilir. Öte yandan akıllı çalışma teknolojileri de ütücülerin işlerini kolaylaştırabilir. Örneğin, akıllı ütü makineleri, kıyafetleri otomatik olarak tanıyabilir ve hangi bölümlerinin nasıl ütüleneceğini belirleyebilir.
Bu, ütücülerin iş yükünü azaltabilir ve işlemleri hızlandırabilir. Ayrıca, ütücüler için kullanılan diğer akıllı araçlar, ütücülerin işlerini daha verimli hale getirebilir ve müşterilerin beklentilerini karşılamalarına yardımcı olabilir.
Deprem sırasında gördük ki etkileşimli çalışmak çok önemli. Birlikte çalışmayan, bu organizasyonu kuramayan toplumlar başarısızlığa mahkûmdur. Bu konuda yetersizliğin görüldüğü noktada işbirliği devreye girer. Çalışanlar, sanal ofislerde veya diğer sanal ortamlarda bir araya gelebilir ve projeler üzerinde birlikte çalışabilirler.
Metaverse, ayrıca iş eğitimi için de kullanılabilir. İşletmeler, sanal ortamlarda gerçekleştirilen eğitimlerle çalışanlarının becerilerini geliştirebilirler. Örneğin, sanal bir atölye veya simülasyon, çalışanların sahada veya gerçek dünyada yapamayacakları deneyimleri edinmelerini sağlayabilir.
Bir camcı, metaverse ortamında akıllı teknolojileri kullanarak iş süreçlerini optimize edebilir ve müşteri deneyimini geliştirebilir. İşte birkaç örnek: Sanal gerçeklik (VR) teknolojisi kullanarak müşterilere cam ürünlerin 3D modellerini sunabilir.
Akıllı cam kesme makineleri kullanarak, metaverse ortamında özel siparişlerin tasarımını oluşturabilir. Bu tasarımlar daha sonra kesim için makineye aktarılabilir. Akıllı kamera sistemleri kullanarak cam ürünlerin kalitesini kontrol edebilirler.
Müşteri hizmetlerini geliştirmek için chatbotlar ve sanal asistanlar kullanılabilir. Bu, müşterilerin sorularını yanıtlamak için 7/24 hizmet verilebilir ve hizmet kalitesi artırılabilir. Akıllı takip sistemleri kullanarak, cam ürünlerin üretim süreci takip edilebilir. Bu, ürünlerin zamanında teslim edilmesini sağlayarak müşteri memnuniyetini artırabilir.
Metaverse ve akıllı çalışma zemini; bizi farklı disiplinlerle bir araya gelmeye de zorluyor. Bu işin iletişiminden teknolojisine kadar bütüncül bakabilmek; sürekli gelişen bu alanda kurum kültürünü doğru yansıtabilmek; atıl yatırımlar yapmamak için uzman ekiplerle çalışmak önemlidir.
Akıllı çalışma ortamları bize; pratiklik, donanım, yaratıcılığımızı kullanabileceğimiz imkânları sağladığı için değerlidir. İşte bu nedenle bu ortamların sundukları; hayatımızı kolaylaştırır. Beş başlıkta çalışma yetkinliklerimizin detaylarına bakabiliriz:
1-İletişim: Farklı coğrafi bölgelerdeki çalışanları arasındaki iletişimi kolaylaştırır.
2-Verimlilik: Uzaktan çalışma seçenekleri sunarak, işletmelerin trafik ve seyahat zamanından tasarruf etmelerine olanak tanır.
3-Esneklik: Çalışanlar işlerini evlerinden veya farklı bir coğrafi bölgeden yapabilirler. Bu, işletmelerin işe alım sürecinde daha geniş bir yetenek havuzuna erişmelerini sağlar.
4-İşbirliği: Sanal toplantılar ve diğer sanal etkileşim araçları kullanarak, çalışanlar farklı coğrafi bölgelerde bile bir araya gelebilir ve birlikte çalışabilir.
5-Veri Analizi: Yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojiler kullanarak, işletmeler verileri daha iyi anlayabilir ve daha iyi iş kararları alabilirler.
Her sistem kendi eksikleri, riskleri ve zaafları ile birlikte gelir. Metaverse ortamında akıllı çalışma riskleri de mevcut. Bu riskler şöyle:
1-Veri Gizliliği: Metaverse'deki iş süreçleri, sanal dünyada gerçekleştirileceği için, kişisel verilerin korunması ve gizliliği konusunda ciddi bir endişe doğurabilir. Kişisel verilerin yanı sıra, iş verileri ve müşteri verileri de tehlikeye atılabilir. Bu nedenle, güçlü veri koruma yöntemleri ve sıkı gizlilik politikaları uygulanması önemlidir.
2-Siber Güvenlik Riskleri: Metaverse'deki iş süreçleri, dijital olarak gerçekleştirildiği için siber güvenlik riskleriyle karşı karşıya kalabilir.
3-İş Sürekliliği Riskleri: Metaverse'deki iş süreçleri, teknolojik arızalar veya sistem kesintileri nedeniyle kesintiye uğrayabilir.
4-Teknolojik Dışlama: Metaverse'deki akıllı çalışma, gerekli teknolojik altyapıya ve becerilere sahip olmayan çalışanları dışlayabilir.
5-Sosyal İzolasyon: Akıllı çalışma, çalışanların yalnız hissetmelerine neden olabilir.