İrfan O. Hatipoğlu
Denizli tarım Platformu Başkanı
Tarımsal üretimde yaşanan girdi maliyeti yüksekliği, ürünün değerinde satılamaması, bazı ürünlerin -özellikle tütün- üretilmesinde zorlaştırıcı düzenlemeler, çiftçileri alternatif ürün arayışına sürükledi. Kamunun özendirmesi, girdi maliyetinin düşük olması, dışsatım olanaklarının fazlalığı, tıbbi ve aromatik bitki üretimini öne çıkardı. Bu bitkilerden, kültüre alınarak en yaygın üretimi yapılanı ise kekiktir. Her geçen gün kekik üretim alanı genişlemekte, üretim miktarı artıyor. Ülkemiz yalnızca kekik üretiminde değil. Kekik/kekik yağı dışsatımında, dünyada önde gelen ülkelerden birisi durumuna geldi.
Ülkemizde, kekik üretimi -ege bölgesi kırsalında- yaygın olarak yapılmaktadır. Önemli dışsatım ürünüdür. TÜİK’in 2020 yılı verilerine göre, toplam kekik üretim alanı 184 bin 711 dekardır. Toplam üretim alanının yüzde 93,3’üne karşılık gelen, 172 bin 461 dekar alanda, toplam kekik üretiminin yüzde 89,3’ü Denizli’de üretilmekte.
Denizli’de kekik üretimi, tütün üretiminin sınırlandırılması sonrası, 2000’li yılların başından itibaren yaygınlaştı. Tütün üretiminin daralması ile boşta kalan kıraç arazilerde dikim başladı. Hızla yaygınlaştı. Sulu tarımın yapılmadığı, kırsal alanlarda, çiftçilerin önemli uğraşı, gelir kaynağı durumuna geldi. “Denizli Kekiği” adıyla Coğrafi İşaretli ürün olarak Denizli ile özdeşti.
Denizli’de yaygın, büyük ölçekli kekik üretimi yapılmasına karşın, üretiminde, fideden hasat sonrasına uzanan sorunlar var. Kekik üretiminin küçük ölçekli aile işletmelerinde yapılması nedeniyle, verim arttırıcı, ürünü değer katan ileri tarımsal üretim uygulamalarına kapalı. Konvansiyonel üretimde ısrarcılar. Yetersiz teknik bilgi, bilinçsiz ilaçlama, bilinçsiz toprak hazırlığı verimsizliği getirmekte. “Nasılsa satıyorum” rahatlığı nedeniyle, hasat özenli yapılmamakta. Dayanışma/birlikte çalışma kültürü gelişmediğinden, bir araya gelemiyorlar. Üretici birliği/dayanışma ağları -kooperatifler- kurulamadığından, girdi maliyetlerini düşürememe, ürünlerini değerinde satamamakla karşı karşıyalar. Her evin bahçesi ekipman çöplüğüne dönmüş durumda. Hasat sonrası ambalajlama, paketleme ve depolama tesislerin kurulamaması kekik fiyatlarında dalgalanmalar yaşanmasına neden olmaktadır.
Denizli’de binlerle ifade edilen çiftçi ile yapılan, alan/miktar olarak büyük boyutlara ulaşan kekik üretimi, örnek kırsal kalkınma modeli olarak alınmalı/görülmelidir. Çünkü kekik üretimi, kırsal alandan kent merkezine göçü durdurmuş, üretim dışı kalmış kıraç arazileri üretim alanına dönüştürmüş, üretim yapılan belde/köylerde sosyal dönüşümü hızlandırmış, kapatılan okullar yeniden açılmış, refah düzeyinin yükselmesine neden olmuştur. Bu nedenle, kekik üretiminin sürdürülebilirliği önemli. Kırsaldaki çiftçiler ‘ayrımcı’ desteklenmeli, örgütlenmesinin önü açılmalı. “Denizli Uluslararası Kekik İhtisas Borsası” kurulmalı. Tağşiş ve kontaminasyonun önlenmesi (pestisit, aflotoksin, mikotoksin ve ağır metaller) için analiz laboratuvarları güçlendirilmelidir.