Denizcilik sektörü son dönemde ciddi sorunlarla karşılaşıyor. Tedarik zincirindeki kırılmalar en çok bu sektörü etkiliyor dersek yanlış olmaz. Çünkü dünya mal ticaretinin neredeyse %75’i bu sektör üzerinden gerçekleşiyor. Denizcilik sektörü, taşımacılıkta hem daha az maliyetli hem de güvenilir olması nedeniyle önemli bir yer tutuyor. Ancak, son dönemde tedarik zincirindeki kırılmalar bu sektörü de olumsuz etkiliyor. Örneğin, Süveyş Kanalı’nda yaşanan kriz en çok bu sektörü olumsuz etkiledi. Avrupa merkezli ticaretin büyük bir bölümü artık Ümit Burnu üzerinden yapılmaya başlandı ve bu da ciddi maliyete ve yolculuk sürelerinin uzamasına neden oluyor.
Bundan farklı olarak, deniz taşımacılığını yakından ilgilendiren bir gelişme de Avrupa Birliği’nde yaşanıyor. AB’ye taşımacılık yapan bazı gemilere emisyon ile ilgili raporlama zorunluluğu getiriliyor.
Denizcilik sektöründe kapsam nasıl olacak?
1 Ocak 2024’ten itibaren, AB Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), AB üye devletlerinin limanlarına giren tüm büyük gemilerden (5.000 brüt ton ve üzeri) kaynaklanan CO2 emisyonlarını kapsayacak şekilde genişletildi. Denizcilik sektörü AB ETS ile AB dışında başlayan veya biten yolculuklardan kaynaklanan emisyonların 50%’sinin yanı sıra iki AB limanı arasında ve gemiler AB limanlarındayken meydana gelen emisyonların 100%’ünü raporlamaya dahil etmiş oluyor.
AB izleme raporuna göre; 5.000 brüt ton veya üzeri yük ve yolcu gemilerinin, 5.000 brüt ton veya üzeri açık deniz gemilerinin ve 5.000 brüt ton altında olup 400 brüt tonun altında olmayan genel kargo gemilerinin kapsama alınması bekleniyor. İlk etapta sadece ticari amaçlarla yolcu veya yük taşıyan 5.000 brüt ton üzeri gemiler alınacak. 2027’den itibaren de 5.000 brüt ton üzeri açık deniz gemileri bu sisteme dahil edilecek.
Bu düzenleme ile denizcilik şirketleri, AB ETS kapsamında rapor edilen her ton CO2 (veya CO2 eşdeğeri) emisyonu için AB ETS emisyon tahsisatlarını satın almak ve teslim etmek zorunda oluyor. Denizcilik sektöründe AB MRV (Monitoring, Reporting and Verification) Yönetmeliği 2015/575 kapsamında CO2 emisyonlarının izlenmesi, raporlanması ve doğrulanması gerçekleştiriliyor. Bu da denizcilik şirketleri için bu kapsamdaki toplam emisyonlarını izleme ve raporlama zorunluluğu anlamına geliyor.
Kayıt ve raporlama için AB komisyonu, yetkilileri belirterek deniz taşımacılığı faaliyeti gerçekleştiren denizcilik şirketlerinin listesini yayımladı. Tahsisatların; ETS uyum konusundaki sorumluluğu üstlenen kişi ve kuruluşlar, gemi sahipleri, gemi işletmecileri veya gemiyi kiralayan gibi sorumluluğu üstlenmiş olan herhangi bir organizasyon ya da kişi tarafından teslim edilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Tahsisatlar için 2025 ile 2027 yılları arasında aşamalı bir geçiş öngörülüyor ve ilk yıl %40, ikinci yıl %70 ve son yıl %100 olacak şekilde raporlanan emisyonların teslim edilmesi planlanıyor.
Ne zaman raporlama olacak?
AB ETS sistemi, rota bazlı ve bayraktan bağımsız olması nedeniyle deniz taşımacılığından kaynaklanan emisyonları belli şekillerde kapsıyor. AB ETS emisyon talimatlarının uygulandığı durumlar aşağıdaki rotaları içeriyor:
- AB üyesi bir devletin yetki alanı altındaki bir limandan ayrılarak ya da vararak sefer yapan gemilerin 100%’ü (Örneğin; Hamburg’dan Marsilya’ya ve Marsilya’dan Hamburg’a),
- AB üyesi bir devletin limanında bulunan gemilerin emisyonlarının 100%’ü (Örneğin; Anvers limanında),
- AB üyesi bir devletin yetki alanından, yetki alanı dışına sefer yapan gemilerin emisyonlarının 50%’si (Örneğin; Rotterdam’dan Şanghay’a),
- AB üyesi bir devletin yetki alanı dışından, yetki alanına sefer yapan gemilerin emisyonlarının 50%’si (Örneğin; Şanghay’dan Rotterdam’a).
Deniz taşımacılığı yapan şirketlerin, MRV Denizcilik Yönetmeliği ve ETS Direktifi kapsamına giren her bir gemi için izleme planını, 1 Nisan 2024 tarihine kadar yönetici otoritesine sunması gerekiyor.
Ayrıca şirketlerin, 2025 yılından itibaren her yılın 31 Mart tarihine kadar, sorumlulukları altındaki her gemi için emisyon raporlarını sorumlu yönetici otoritesine sunmaları gerekiyor. Bazı durumlarda, sorumlu yönetici otoriteleri tarafından söz konusu şirketlerden 31 Mart tarihinden önce, ancak 28 Şubat’tan önce olmamak kaydıyla bu raporları sunmaları talep ediliyor.
Ne yapılmalı?
AB en önemli ihracat pazarımızı oluşturuyor. Her yıl ihracatımızın yarısını AB’ye yapıyoruz. Bu ihracatı da ağırlıklı olarak deniz yolu ile gerçekleştiriyoruz. Bu nedenle de AB tarafından deniz taşımacılığına getirilen bu raporlama yükümlülüğü oldukça önemli. Bu ay sonuna kadar bu yönde yükümlülüklerin yerine getirilmesi büyük önem taşıyor. İhracatımız kadar ihraç yükünü taşıyan bu sektörün de yasal anlamda bu süreleri takip etmesi gerekiyor.