Uzun bayram tatili öncesinde bu köşede kaleme aldığım son yazıda fiyatlamaları anlamlandırabilmek adına yatırımcıların öne çıkardığı iki başlık üzerinden sesli düşünmeye çalışmıştım: i) varyantların gölgesinde gelecek dönem büyüme beklentilerine dair kaygılar ii) genel kanının aksine ‘daha yüksek faiz seviyeleri’ temasının ne ölçekte elzem olduğu gerçeği. Geride kalan 2 haftalık süre gösteriyor ki fiyatlamalar üzerindeki karmaşada bu başlıkların önemi hiç de yadsınacak ölçekte değil. O vakit biraz daha konuşmakta fayda olabilir.
Ne oluyor? Önce bu kısım ile başlayabiliriz. Öncellikle ciddi derecede yaz mevsimi likidite düşüşü ve diğer farklı teknik faktörlerin etkisiyle ABD tahvil faizlerinde düşüş gözlemliyoruz. Bunlar arasında popüler olan başlıklardan birisi kısa yönde alınan pozisyonların Delta, Delta+ gibi varyant haberlerinin öncesinde başlayan ve Fed’in merkezde yer aldığı haber akışı kaynaklı kapatılması, durasyonun yeniden ayarlanması ve bunun da bir noktanın ardından panik kapamalarını yanında getirmesi. Önemli mi? Evet. Ancak, gözden kaçırılmaması gereken bir diğer nokta ise yaşanan geri çekilme sürecine rağmen henüz yılsonu-orta/uzun vadeli beklentilerin revizyona uğramamış olması. Bu da sık sık konuştuğumuz ‘pozisyonlanma riski’ gerçeğini bir kez daha masaya getiriyor.
Diğer yandan büyüme kaygıları yine, yeni, yeniden Covid-19 üzerinden şekillendirilirken bu kez 2021’in ilk çeyreğinde ya da geride kalan yılın ilk yarısında olmadığımızı unutmamak gerek. Gerekçelerden birisi aşılamada arz-talep probleminin ciddi anlamda azalmış olması. Gelişmiş ülkelerdeki aşılama hızı her ne kadar bugünlerde düşük ivmede ilerliyor olsa da özellikle ilk doz aşılamada ciddi yol alındı. Elbette sorunlar yok değil. Örneğin, aşılanan yaş gruplarında daha düşük seviyelere gelindikçe itiraz etme ve karşıt duruşlarda da artış oluyor. Bugünlerde Türkiye’nin de karşılaştığı sorunlar listesinin ilk sıralarında bu başlığın yer aldığı detayını not düşelim.
Gelecek dönem büyüme kaygılarının sınırlı düzeyde kalması için haklı sebeplerimiz var. Aşılama bunlardan birisi. Öte yandan devletlerin salgının ilk dönemlerine kıyasla daha hazırlıklı olduğu göz ardı etmeyelim. Birçok noktada reel hayattan para politikalarına dek normalleşme adımları atılıyor. Görünen o ki adımlar konusunda da ısrarcı olma isteği ağır basıyor. Bir diğer gerçek ise insanların günlük hayata karşı yaklaşımlarındaki nispeten temkinli tutum. Daha kontrollü yaşam onaylanmayan örnekler hariç bırakıldığında hiç de düşük düzeylerde yer almıyor.
Temmuz’un son haftasında Fed’in takvim dahilinde düzenlediği FOMC toplantılarından bir diğeri gerçekleştirilecek. 1 ay öncesine kıyasla yapılan yönlendirmenin şaşkınlığı küresel fiyatlamaların genelinde farklı sebeplerin de devrede yer alması nedeniyle canlılığını koruyor. Bu arada açıklanan enflasyon verilerindeki yükseliş eğilimi devam ederken, beklentiler kısmen törpülenmiş, olması gerekenin aksine faiz hadlerinde aşağı yönlü baskı bir adım öne çıkmış ve normalleşmenin doğal sonucuyla Covid başlığı manşetlerin üst sıralarında yer almış halde. Diğer yandan ise tartışmaların başladığı ‘normalleşme’ sürecinde son değerlendirmelerin ne olduğuna dair yeni düşüncelere erişme şansımız olacak. Varyantlar ve büyümelerde zirve noktanın test edildiği yaklaşımının normalleşme sürecinden geri dönüş için yeterli olduğunu söylemek için oldukça erken. Faizlerdeki düşük seyrin Fed açısından süreci ilerletmekte finansal koşulları ciddi sıkılaştırmadan adım atması için avantaj yarattığını da eklemek gerek. Bu nedenle son çeyrekte Fed ve normalleşme başlıklarının konuşulmaya devam edeceğini unutmamalı. Bu esnada gelişmekte olan ülkelerin parasal duruşlarındaki sıkılaşmanın kuvvetlenerek devam ettiğini ve yeni döneme hazırlığın lokaldeki enflasyon yükselişlerinin yanında global eksen değişimini de gözeterek güncellendiğini ayrıca not düşelim. Son olarak 23 Temmuz’da Rusya MB politika faizini 100bp artırarak enflasyon düzeyi olan yüzde 6.50’ye eşitledi. Reel faiz tartışmalarının yanında güçlü iletişim yönetiminin en az enflasyon seviyeniz kadar politika faizi belirlemenize imkan tanıdığı gerçeğinin bir diğer örneğidir.