Türkiye ve dünyayı yasa boğan yüzyılın felaketinin yedinci günündeyiz. Her dakika genişleyen felaketin boyutlarını dehşetle kayda geçirirken, bir yandan da uzun yıllar sürecek etkilerini düşünmeye çalışıyoruz. Kuzeyden güneye, doğudan batıya aktif fay hatlarının üzerindeki vatanımızı bundan sonraki depremlerden daha az hasarla nasıl kurtaracağımızı, taze acılarımızı da nasıl azaltacağımızı, yüreklerimiz yanarken düşünmeliyiz. Ülkeyi kaplayan dayanışma ruhunu ve ortak enerjiyi, süratle mevcut ve gelecekteki acılarımızı azaltacak ortak akla dönüştürmemiz gerekiyor.
Deprem uzmanlarının kaba hesapla yaptıkları, önümüze çıkacak çok üzücü insan kaybı tahminlerini düşünmek bile istemiyoruz. Gelecekte de yokluklarını iliklerimize kadar hissedeceğimiz, aileleri için, ülkemiz için, maddi ve manevi değerlerini bir daha yerine koyamayacağımız insan kayıplarımız çok büyük. Şimdi, deprem bölgesinde sağ kalan ancak felaketin ardından bölgeyi terk eden ve etmeye hazırlanan vatandaşlarımızın oluşturduğu deprem göçünü de ortak akılla yönetmek durumundayız. Felaketin vurduğu diğer ülke Suriye’de çaresiz kalan on binlerce kişinin sınırlara yönelebileceği, Türkiye’nin yeni bir göç dalgasıyla karşılaşabileceği de Ankara’da konuşulmaya başlandı.
Yardım seferberliği tarihe geçti
Felaketimiz dünyanın kara tarihinde yerini aldı ama, can acısıyla koyulduğumuz giderek genişleyen kurtarma ve yardım seferberliğimiz de tarih yazmaya devam ediyor. Dünyanın bugüne kadar ender gördüğü insan kurtarma ve yardımlaşma seferberliği yaşanıyor. “AFAD da bizim AHBAP” da bizim diyerek hepimiz gücümüz ve sorumluluklarımızla üzerimize düşeni yapıyoruz. Türkiye önceki felaketlerin acı tecrübesiyle yine tek yürek oldu. Depremlerin ilk saatlerinden itibaren tüm Türkiye’de kurumlar, sivil toplum örgütleri ve en önemlisi her zamanki toplumsal sorumluluklarıyla kendiliğinden örgütlenen duyarlı vatandaşlar yardım seferberliğine geçti.
Dünyanın dört bir yanından değişik milletlerden gönderilen binlerce kişilik yardım ekipleri hala gece gündüz çalışıyor. Yardımların, kanın kılcal damarlardan geçmesi gibi bölgenin en uzak köylerine ulaştırılmasındaki güçlükler, önceki felaketlerde bu boyutlara ulaşmayan koordinasyonsuzluk, afet yönetimindeki aksaklıklar üzerinde derin düşünmemiz gereken ortak aklı arayacağımız konular.
Ankara, kardeş ilçelerle yardım sürekliliğini sağlama arayışında
Korkunç boyutlara ulaşan felaket bölgeye yardımların çok uzun süre devam etmesinin zorunlu olduğunu gösteriyor. Bölgedeki vatandaşlara yardımların sürekli olarak aksamadan nasıl gönderileceği konusunda akıl arayışları sürüyor. EKONOMİ’nin toplantıya katılan ATO Başkanı Gürsel Baran’dan aldığımız bilgilere göre Ankara Valiliği’nde geçen hafta Valiliğinde iş dünyası, belediyeler, sivil toplum örgütlerinin katılımıyla yapılan toplantıda bu konuda yapıcı öneriler gelmiş.
Baran, “Önemli öneriler geldi. Örneğin ilçe belediyelerinin yardım organizasyonlarında deprem bölgesindeki ilçeler, yardım organize edilen birkaç ilçeyle eşleştirilebilir. Böylece sadece temel değil, başka alanlarda da olacak her türlü ihtiyacın karşılanması daha kolay ve daha hızlı gerçekleşebilir” dedi. Ankara’da yaşadığımız felaket nedeniyle üzerinde kafa yorulan konular arasında deprem göçü de de yer alıyor. Bölgeyi terk eden ve terk etmeye hazırlığındaki vatandaşların nereye gidecekleri, gittikleri yerdeki esenlikleri düşünülüyor. Bu konulardaki ortak akıl arayışlarını ve önerilerin nasıl hayata geçeceğini yakından takip edeceğiz.
Millet İttifakı liderleri Hatay’da toplanabilir
Yaşadığımız felaket siyasi kamplaşmanın bu alana yansımamasını gerektiriyor. Ancak ülke bir yandan da seçime hazırlanıyor. Ak Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in depremin birinci gününde yaptığı “Cumhur İttifakı olarak sahadayız.” açıklaması çok tepki çekmişti. Ankara’da konuştuğumuz Millet İttifakı’nın ileri gelenleri de bu açıklamadan çok rahatsız olduklarını dile getirdiler. Millet İttifakı’nın 13 Şubat’taki toplantısı felaket nedeniyle ileri bir tarihe ertelenmişti. Bu toplantının yakın zamanda deprem bölgesinde muhtemelen Hatay’da yapılabileceği belirtiliyor. Edindiğimiz bilgiye göre, CHP’nin eski liderlerinden Deniz Baykal’ın vefatı ve yapılacak cenaze töreni bu hafta için toplantı tarihinin kesinleştirilmesini güçleştirmiş. Deniz Baykal’ın cenazesi yarın CHP genel merkezi ve TBMM’de yapılacak törenlerin ardından Çarşamba günü Antalya’da toprağa verilecek. Bu nedenle Millet İttifakı liderler toplantısı hafta sonuna sarkabilir.