Davos 2022’de enerjide gelecek kilitlenmesi…

Neslihan GÖKDEMİR AĞAR Enerjide İnovasyon

Dünya gündeminde Davos rüzgârları esip geçerken, ikinci Davos yazımızda, ‘Davos ve Enerji’ konusunu ‘DİPFRİZ’den çıkarıyoruz.

Son yılların vazgeçilmez konularından biri olan enerji, dünyayı çok boyutlu karmaşık sorunlarıyla hayli meşgul ediyor. Bu bağlamın sorunlarına katkı sağlayan ve yön veren önemli isimlerden biri de artık tüm uzmanların tanıdığı gururumuz olan bir Türk, Dr. Fatih Birol. Kendisini 2002 yılında Türkiye Enerji Forumu’nda ağırlamaktan ve Ulusal Enerji Ödülleri’ni takdim etmiş olmaktan gurur duyuyorum, 1990’lardan bu yana öngörülerimizi boşa çıkarmadı. O zamanlar kendisi Uluslararası Enerji Ajansı’nın baş ekonomistiydi, bugün ise aynı kurumun en tepesindeki isim. İyi ki; o yıllarda 2050’yi, sürdürülebilirliği, ortak gelecek ve Türkiye’nin yeni enerji stratejileri ile küresel enerji dengeleri içindeki yerini düşünüp, sorgulayıp Türkiye kamuoyuyla doğru zamanda paylaşmışız… Türkiye olarak, bugünkü enerji iştahımızın ve çabalarımızın altında bu öngörülü çalışmaların tohumlarının da olabileceğini düşünebiliriz.  

Fatih Birol, 2015’den bu yana Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) İcra Direktörü olarak görev yapıyor. Gelişmekte olan ekonomilerle bağları güçlendirmek, temiz enerjiye geçişi ve net sıfır emisyona ulaşılması için uluslararası çabalara hız ve yön veren üst düzey kararlar üretiyor.  Birol, 2021'de TIME 100’de dünyanın en etkili insanları listesinde yer aldı,  Forbes dergisi tarafından da dünyanın enerji sahnesindeki en etkili kişileri arasındaydı. Financial Times tarafından ise 2017'de “Enerji Kişiliği” olarak tanındı.

Enerjide yeni geleceği kilitlemeyelim!

Birol, WEF Dünya Ekonomik Forumu Enerji Danışma Kurulu’nun da Başkanı. Davos 2022’de bu yıl Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana yaşanan enerji güvenliği krizinin fosil yakıtlara daha derin bir bağımlılığa yol açmaması gerektiğini forumda önemle vurguladı... Yenilenebilir enerji ve nükleer enerjiye yapılan doğru yatırımların, dünyanın enerji kıtlığı ve fosil yakıt emisyonları nedeniyle hızlanan ‘iklim değişikliği’ arasında seçim yapması gerekmediğinin de altını çizdi. Bu bağlamda, Uluslararası Enerji Ajansı(IEA)’nın, geçen yıl yatırımcıları, yüzyılın ortasına kadar net sıfır emisyona ulaşılmak isteniyorsa yeni petrol, gaz ve kömür tedarik projelerine fon sağlamamaları gerektiği konusunda da uyardığını anımsayalım. Birol, bu yılki konuşmasında, fosillere –evet- hala ihtiyacımız var ama şu anki durumun bazı yatırımları haklı göstermek için kullanılmaması gerektiğini, bunun geleceğimizi kilitleyeceğinin de altını çizdi. Zamanlama açısından işe yaramaz ve bence ahlaki de olmaz, diye de ekledi haklı olarak…

Birol, Rusya'dan gelen petrol ve gazın, önce petrol ve gaz ile sonra da diğer teknolojilerle değiştirilmesi gerektiği görüşünde. Kendisini dinlediğim kadarıyla acil müdahalenin, ilave petrol ve gazı içermesi ve pazarlara getirmesi gerektiği görüşüne tamamen katılıyor. Bu arada, yenilenebilir ve nükleer enerjiyi de çözüm kümesinin birer parçası olarak görüyor. Anlaşılan o ki, enerji krizi çözümünün diğer krizleri alevlendirmesine izin vermeden tüm krizleri aynı anda ele alıp değerlendirmek aslolan...

Almanya Ekonomi Bakanı Robert Habeck de Macaristan'ı Ukrayna'daki savaşa tepki olarak Rusya'nın petrol ithalatına Avrupa Birliği çapında bir ambargo uygulama çabalarını engellemeye karşı uyarmıştı Davos’ta. Habeck, Davos katılımcılarını herkes için aynı kuralları uygulamamamız ve bazı devletlerin içinde bulunduğu zor durumu görmememiz dikkat gerektiren bir konudur, vurgusu yapmıştı.

ABD’nin İklim Elçisi John Kerry

Davos’ta dikkatimi çeken bir başka isim ise ABD’in İklim Elçisi John Kerry oldu. Kerry, Ukrayna'daki savaşın yarattığı küresel enerji krizinin, dünyanın iklim değişikliğine neden olan fosil yakıtlara bağımlılığını derinleştirmemesi gerektiğine işaret ediyor. Avrupa'ya Rusya'dan gelen, kesintide kaybedilen gazın yeniden tedarik edilmesi gerektiği görüşünde. Ancak uzun vadede şu uyarıda bulundu: "Kimse Ukrayna krizinin, sahip olduğumuz eski tür altyapıyı aniden inşa etmek için bir bahane olduğuna inanmamalıdır," dedi. Kerry’nin sözleri, Fatih Birol’u teyit eder nitelikte.  

Kerry, yükselen enerji fiyatları, kilit petrol ve gaz üreticisi Rusya'ya yönelik yaptırımların arzı sıkılaştırması nedeniyle, bazı ülkelerde onlarca yıllık yüksek enflasyon ve durgunluk korkularını beslediğine Davos’ta dikkat çekti. Geri kalmaya yer olmadığını söyleyen Kerry, emisyonlarda %6'lık bir artışa ve ağır kirletici kömür kullanımında %9'luk bir artışa işaret etti. Yenilenebilir enerji teknolojisine hızlı yatırımın, ısınmayı 1,5 santigrat derecenin altında tutmanın tek çözüm olduğunu söyledi. Kerry, "Burada doğru seçimleri yaparsak, tüm savaşları kazanabiliriz. Ukrayna konusunda yapmamız gerekeni yapabiliriz, iklim krizi konusunda yapmamız gerekeni de yapabiliriz," dedi. "Bunun birdenbire geri dönmeye ve ilk başta krizi yaratan şeyi yapmak için açık bir kapı olduğuna inanmaya ikna olamayız," dedi.

Görüldüğü üzere, küresel ekonomiye yönelik birden fazla tehdit, dünyanın önde gelenlerinin endişelerinin üzerinde seyrediyor ve dünya çapında bir resesyon riskine işaret ediyor. Küresel sürtüşme ve kırılmaların derinleştiği bir süreçte, Davos’ta yeni bir küresel sorumluluk ve işbirliği çağının doğabileceğine dair bir umut doğabilir mi? Göreceğiz… Davos'taki birçok iş liderine göre, ülkeler enerji geçişini atlatmak için mücadele ederken, iklim eylemi konusunda yatırımcı baskısı ile karşı karşıya kalan şirketler sürdürülebilirlik taahhütlerine bağlı kalıyorlar.

Günün sonunda, hepimiz daha iyi bir enerji dünyası ve sürdürülebilir bir gelecek için hep birlikte çalışmaya devam etmeliyiz.

Tüm yazılarını göster