Gökhan TURHAN
gokturas@hotmail.com
Her ne kadar Adana’nın sembol çorbalarından biri olsa da Malatya, Maraş gibi kentlerimizde de karşımıza çıkan Analı Kızlı çorbası, “Ana” adı verilen 3 santim çapındaki 35-40 gram ağırlığındaki içli köfteler ile ortalama 1 santim çapındaki daha küçük ve hafif olan “kız” adı verilen dış hamurdan yapılır. Ana adı verilen köftenin içinde koyun eti, soğan, salça, yağ ve maydanoz kullanılırken, dış hamurunda ise dana eti, ince bulgur, irmik ve salça kullanılır. Asıl ayırt edici özelliği ise suyuna nohut ve kırmızı biber eklenerek karşımıza çıkmasıdır. İsmi her ne kadar biraz esprili olarak görünse de tadı eşsiz olan bu sıcak başlangıcın hikayesi de, çorbanın kendisi gibi çeşitlidir aslında. Birçoklarına göre çorbadaki Ana’nın adı bazı rivayetlere göre Hatice, bazılarına göre ise Suzi olarak karşımıza çıkar. Hadi gelin o rivayetlere yolculuk edelim sizlerle.
ANNELİĞİN SEMBOLÜ ASLINDA
Bir hikayeye göre 7 erkek annesini konu alır ilk rivayetimiz. Hep bir kız çocuğu olmasını isteyen Hatice Ana’nın uzun bir sürenin sonunda nihayet bir kız çocuğu dünyaya gelmiş. Büyüyüp serpilen ve yaşına eren kızın kısmet zamanı da kapıya dayanır. Anne, o tek çiçeğinin gitmesine razı gelmez tabii. Bir zaman sonra kızı ise birine aşık olup onunla kaçar. Ya annesine olan hasretinden ya da hayal kırıklığından kaçmasıyla evine dönmesi bir olur kızın. Bunun şerefine 7 gün 7 gece ziyafet verir annesi. Verilen ziyafette kızına düşkünlüğü ile bilinen annenin elinden çıkar bu çorba. Büyük köfteler anneyi, küçük köfteler ise kızı olarak nitelendirir tabii.
İkinci hikaye de ilki kadar ilginç... Bir anne yemek hazırlarken küçük kızı da gözünün önünde olsun, başına bir kaza gelmesin diye onu da hep mutfakta yanında oturtarak hazırlar sofrayı.
İçli köfte hazırladığı bir gün minik kızı da oyalansın diye bulgurlu harçtan oynaması için önüne koyar. Annesini içli köfte hazırlarken gören minik kız da onu taklit ederek hamurları yuvarlamaya başlar. Bunun üzerine anne de hep kendi yaptıklarını hem de kızının yuvarladığı minik bulgur toplarını hep birlikte pişirir. İşte o birlikteliğe Analı Kızlı çorbası adını verir.
Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından tescillenen ve coğrafi işaret alan bu çorba bana bir annenin kızına olan düşkünlüğünü gösterir. Yemeklerimizin öyküsü, yemeklerimizin lezzeti kadar çeşitli aslında. Hem damağımızda hem de dimağımızda iz bırakıyor.