SABANCI Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Daha iyi bir dünya için hayırseverlik zamanı” başlıklı bir mektup gönderdi.
Güler Sabancı, geçmiş dönemin değerlendirmesini yaptığı, geleceğe dair çıkardığı notları paylaştığı mektubuna şöyle girdi:
- Pandemide her alanda eşitsizliklerin arttığını görüyoruz. En çok etkilenen grupların başında kadınlar ve kız çocukları geliyor. 2019 yılında toplumsal cinsiyet uçurumunu kapatmak için 99.5 yıla ihtiyaç varken, pandemiyle birlikte bu süre 135.6 yıla çıktı.
World Economic Forum’un (WEF-Dünya Ekonomik Forumu) verisine işaret etti:
- Dünyada 11 milyon kız çocuğu okulu bırakma riski ile karşı karşıya. Kız çocuklarının eğitimden kopması, erken yaşta evlilik riskini artırıyor. Dünyada her 5 kız çocuğundan 1’i 18 yaşından önce evlendiriliyor, evlenen her 3 kızdan biri çocuk yaşta anne oluyor.
Dünyada hayırseverlik fonlarının sadece yüzde 8’inin toplumsal cinsiyet eşitliğine ayrıldığının altını çizdi:
- Eğitimden kopan ve hayattan beklentileri azalan kız çocukları, bugün Türkiye’nin de en büyük problemlerinden bir olan “ne eğitimde, ne istihdamda” (NEET) dediğimiz gruba dahil oluyor.
Eğitime erişimin hem en temel hak, hem de kalkınma için ön koşul olduğunu anımsattı:
- Vakıf olarak bu sorunun çözümüne öncelik veriyoruz. Yakın zamanda kıymetli ortaklarla birlikte ne eğitimde, ne istihdamda olan genç kadınlara yönelik yeni bir projeye başlayacağız.
Bu noktada şu çağrıyı yaptı:
- Vakıflar olarak faaliyet alanımız her ne olursa olsun, programlarımıza toplumsal cinsiyet eşitliği merceğiyle bakmamız, kadınları ve kız çocuklarını destekleyen ek müdahaleler gerçekleştirmemiz gerekiyor.
Sabancı Vakfı’nın hibe programlarına dikkat çekti:
- 2007’den bu yana kadın, genç ve engellilerin eşit haklara sahip olmaları ve topluma aktif katılımlarını sağlamak amacıyla çalışan sivil toplum örgütlerinin hayata geçirdiği projelere hibe verirken, kapasitelerini güçlendirmeleri ve daha etkin çalışmaları için destek olduk.
Bu desteklerin yarattığı etki üzerinde durdu:
- İlk hibe desteğini bizden alan birçok sivil toplum kuruluşu, bu deneyimin ardından ulusal ve uluslararası farklı fon kaynaklarına erişebilir hale geldi. Yerelde sivil toplum örgütlerinin güçlenmesine tanık olduk.
Ardından iklim değişikliğine işaret etti:
- Dünyamız iklim değişikliği nedeniyle geri dönülmesi mümkün olmayan bir noktaya doğru ilerliyor. İşte bu sebeple “iklim acil durumu” diyoruz. Hükümetlerin, özel sektörün, sivil toplumun ve akademinin dünyamızı korumak için çalışması gerekiyor.
Önümüzdeki 20 yıl boyunca dünyadaki toplam karbon salımının yüzde 80’inden fazlasının gelişmekte olan ülkelerden kaynaklanacağının altını çizdi:
- Bu ülkelerin temiz enerji dönüşümüne ayırabilecek kaynak ve imkanları kısıtlı. İklim aciliyetiyle ilgili global sorunlara karşı devletler ve özel sektör işbirliği içinde gelişmekte olan ülkelere filantropi anlayışıyla gerekli kaynakları ve imkanları sağlamalı.
Güler Sabancı, mektubunun son bölümünde şu mesajı verdi:
- Her birimizi kendi gücümüz yettiği kadar çözümün bir parçası olmak için harekete geçmeliyiz. Kendi gücümüzün yettiği ölçüde eşitsizliklerle mücadele için çalışmak ve ihtiyacı olana destek vermek hepimize iyi gelecek.
Yazının bu bölümüne noktayı Güler Sabancı’nın çağrısıyla koyalım:
- Daha iyi bir dünya için harekete geçme zamanı…
‘İhtiyaç Haritası’ öncü çalışma yapıyor
SABANCI Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, mektubunda “Fark Yaratanlar” projesine değindi:
- Sosyal değişim yaratmak için bireylerin gücüne ve azmine inanmalı, onları desteklemeliyiz. 2009’dan bu yana yaşadıkları çevrede karşılaştıkları sorunları çözmek için uğraşan, topluma cesaret verenlere ışık tutan “Fark Yaratanlar” programını gerçekleştiriyoruz.
İki örnek verdi:
- İhtiyaç Haritası: Fark Yaratanlarımızdan “İhtiyaç Haritası”, bugün tüm Türkiye’de bilinen, afet alanında öncü çalışmalar yürüten bir kurum haline geldi.
- Erişilebilir Her Şey: 2021 yılı Fark Yaratanlarımızdan “Erişilebilir Her Şey” ekibi, yürüttüğümüz iletişim çalışmaları sonucunda engellilik alanında pek çok kurumla işbirliği yapıyor, etki alanını her geçen gün genişletiyor.
İyileşmenin yolu gönüllülükten geçiyor
SABANCI Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, global çaplı büyük sorunlarla mücadelede tek başına devlet politikaları, özel sektör ve filantropi kuruluşlarının faaliyetlerinin yetmeyeceğini belirtti:
- Bu tip sorunların çözümünde sahada çalışan gönüllülere de ihtiyaç var. Gönüllülük hareketi kolektif bir bilinci temsil ederse yansımaları çok daha güçlü olur.
“Sabancı Gönüllüleri”ne değindi:
- Ülkemizde yaşanan doğal afetler sonrasında binlerce “Sabancı Gönüllüsü” yaralarımızı sarmak için ülkemizin dört bir yanında çalıştı.
“İyileşmenin yolunun gönüllülükten geçtiğini” vurgulayıp ekledi:
- Faydalı olmak isteyen ve bunun için gönüllü olarak taşın altına elini koyan her birey kendi imkanları dahilinde çözümün bir parçası olabilir.
Dijitalleşme ile ‘iyilik’ dünyanın yer yanına sıçrar
SABANCI Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, dijitalleşmenin filantropiye etkisi üzerinde durdu:
- Dijitalleşmenin de etkisiyle “iyilik” dünyanın her yanına sıçrayabiliyor. Gelişen teknolojiler sayesinde dünyanın neresinde olursa olsun, ihtiyacı olana kolayca erişip destek olabiliyoruz.
Teknolojinin gücüne işaret etti:
- Gelişen teknoloji ile toplumsal sorunlara yenilikçi çözümler üretilebiliyor. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde, eğitime erişimde ve engellilik alanındaki sorunların çözümünde teknolojinin gücünden faydalanmalıyız. Ülkemizde bu alanda geliştirilmiş iyi örnekler var.