“21. Yüzyılda Sermaye” isimli kitabı ile eşitsizlik teorisinin son “guru”su olarak değerlendirilen Prof. Thomas Piketty ile Nobel Ödülü sahibi ekonomist Joseph Stiglitz’in radarında ‘zenginler’ ve vergi kaçıran teknoloji devleri var.
Dünya ekonomileri COVID-19 sonrası kurtarma paketlerini hayata geçirmeye hazırlanırken, dünyaca ünlü iki ekonomist Thomas Piketty ve Joseph Stiglitz’e göre, COVID-19 borçlarını ödemenin ve eşitsizlikleri ortadan kaldırmanın tek yolu var: Servet vergisi.
“21. Yüzyılda Sermaye” isimli kitabı ile eşitsizlik teorisinin son “guru”su olarak değerlendirilen Prof. Thomas Piketty ile Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Prof. Joseph Stiglitz’in radarında özellikle ‘zenginler’ ve vergi kaçıran teknoloji devleri var.
Stiglitz; Amazon, Netflix, Facebook gibi dijital devlerin en az yüzde 25 kurumlar vergisi ödemesinin, özellikle gelişmekte olan ülkelerde toparlanmayı destekleyeceğini ifade ederken, Piketty, bu oranın sadece bir başlangıç noktası olması gerektiğini söylüyor.
Çokuluslu şirketlerin vergilerinde reforma gidilmesini öneren bağımsız komisyon ICRICT (The Independent Commission for the Reform of International Corporate Taxation) tarafından Oxfam’ın destekleri ile düzenlenen online konferansta dinlediğimiz iki ekonomistin görüşlerinde öne çıkan başlıklar şöyle:
Stiglitz: Dijital vergi zorunluluk olmalı
“Büyük çokuluslu şirketler; yarattıkları vergi rekabeti ve vergi cennetleri ile ekonomiyi çarpıttılar. Küçük şirketlerden daha az vergi öder konuma geldiler. Son derece haksız uygulamalara şahit olduk. Bu eşitsizlikler ve çarpıtmalarda en fazla göze çarpanlar ise dev internet şirketleri. 2008 krizi, çokuluslu şirketlerin vergi kaçırma faaliyetlerinden daha fazla haberdar olmamızı sağladı. Bu kriz sonrasında gerçekten çok büyük oranda para ihtiyacı vardı. Bugünkü ihtiyaç ise yüz kat daha fazla. Pandemi süreci de vergi kaçıran bu şirketlere yaradı. Internet şirketleri bu süreçten en fazla karlı çıkan şirketler oldu, çünkü onların sağladığı hizmetler sayesinde insanlar çalışmaya, iletişim kurmaya devam edebildi. Dolayısıyla, küçük şirketler ve yerel işletmelerin çok zor günler geçirdiği, birçoğunun iflas ettiği bir dönemde, bu dijital devlerin geliri ve karlılığı inanılmaz ölçüde artış gösterdi. Fakat ödemeleri gereken vergi oranını ödemiyor olmaları, ekonomik toparlanmanın önünü kesiyor ve istihdam yaratılmasına engel oluyor. Dolayısıyla pandemi öncesinde çok fazla ses getirmeyen ‘dijital vergi’ uygulamasının, bugün bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum. Küresel anlamda vergi işbirliği sağlanması açısından uluslararası bir sistem oluşturulması gerekiyor.”
Piketty: Çözüm için dengeli bir vergi sistemi şart
“Gelir eşitsizliklerinin ortadan kaldırılmasında tek başına kurumlar vergisi yeterli olmaz. Buna ek olarak, kişisel gelir ve servet vergisinin de devreye girmesi gerekir. Servet vergisi konusu pandemi öncesinde de sıklıkla gündeme geldi; fakat bugün geldiğimiz noktada çok daha güçlü bir şekilde yeniden gündeme geliyor. ABD, İngiltere ve Fransa’nın yanı sıra, Almanya’da da Sosyal Demokratlar servet vergisini gündeme getiriyor. Sağlık sistemlerine ve kamu hizmetlerine büyük yatırımlar yapmamız gereken; borçlanmanın inanılmaz boyutlara ulaştığı bir dönemden geçiyoruz. Tarihe baktığımızda da servet vergisinin oldukça etkili olduğunu görüyoruz. 2. Dünya Savaşı sonrasında, Almanya yüzde 50’ler civarında, Japonya ise yüzde 70-80’lere ulaşan servet vergisi uyguladı. Tabi ki bu kolay olmadı; zorlu bir siyasi mücadele gerektirdi, ama ülkeler çok hızlı bir şekilde borçlarından kurtuldular: Bugün farklı bir ortamdayız; bilinmez bir krizle karşı karşıyayız. Dolayısıyla yeni çözümler yaratmamız gerekiyor. Daha dengeli bir vergi sistemi çözümün önemli bir parçası olacaktır diye düşünüyorum.”