Yeni tip koranavirüs (COVID-19) krizi Avrupa ve dünya futbolunu doğal olarak bizim futbolumuzu da ekonomik, finansal, sportif ve sosyal olarak etkiledi, etkilemeye de devam ediyor.
Şüphesiz ki, şu sıralar insanlığın baş etmekte zorlandığı küresel bir salgın ile (pandemi) ile karşı karşıyayız. Futbolda ise, daha farklı bir pandemiden söz etmek istiyorum. Tüm futbol dünyasını etki altına alan ekonomik-finansal bir pandemiyi kastediyorum.
COVID-19’un spora ve özellikle futbola etkisi
COVID-19’un toplumsal yaşama olan etkilerini birey-kurum ve devlet olarak yaşamaya ve hissetmeye başladık. Yaygın ve hızlı bulaşıcı niteliğiyle evde kalmak zorunda olan bireyler, bu nedenle ticari-ekonomik-finansal ve yönetsel faaliyetine ara vermek durumunda kalan kurumlar ve pandemiyle mücadele kapsamında yaşamsal ve toplumsal her türlü önlemi almak durumunda kalan devletler…
Kısacası, COVID-19’un yaşamın sosyal ve ekonomik yönünü şu anda aksatmış durumda. Böylesi koşullarda otomatikman sportif etkinlikler ve tabi ki futbol da durdu.
Şu anda tüm dünyada COVID-19 nedeniyle oynanmayan maçlar, ertelenen ligler doğal olarak, her zaman gelirlerinin üzerinde gider yapma anomalisine sahip patolojik bir “sektöre dönüşen futbol ekonomisini şimdi tehdit ediyor. Tehdit etmekle kalmıyor, futbol şu anda ciddi enfekte olmuş durumda. Zaten var olan ekonomik ve finansal sorunlar, COVID-19 yüzünden daha da derinleşti ve sektörü entübe etti. Yani, anlayacağınız COVID-19 futbolumuzun içinde bulunduğu krizi daha da derinleştirdi ve futbol yapılanmasının hiç te istemeyeceği şekilde onu su yüzüne çıkardı. Şu anda futbolumuz ekonomik ve finansal olarak nefes alıp veremiyor. Gelirleri tamamen durdu. Ekonomik anlamda nefes almakta zorlanıyor. Finansal olarak ta, yükümlülüklerini yerine getirebilecek yaşamsal fonksiyonları çalışmıyor. Oyuncularına birikmiş borçlarını ödeyemiyor. Bankalara olan kredi anapara, faiz ve taksit ödemelerini gerçekleştiremiyor. Faaliyetine ilişkin giderlerini karşılayamıyor.
Kısacası, futbolumuzun ekonomik ve finansal olarak sağlığı iyice bozulmuş, immünal sistemi çökmüş durumda. Ekonomik ve finansal bağışıklık sistemi çöken futbolumuzu nasıl ayağa kaldıracağız? Neler yapılmalı? İşte bunların üzerinde konuşmamız gerekiyor.
Öncelikle ilk yapılacak şey, futbolumuzu ayağa kaldırabilecek ilk müdahaleyi nasıl ve ne şekilde yapmalıyız ki, sistem kendisini iyileştirmeye çalışsın. Bu kapsamda ilk olarak, acil kriz yönetimine geçilmeli.
Ne demek istiyorum: Şu anda, bir an önce kulüplerin acil gereksinimleri ve hasar tespiti yapılmalı. İlk etapta sistemi çalıştırabilmek için kulüplerin rutin faaliyetlerini devam ettirebilmeleri sağlanmalı. Bunun için de, öncelik onların faaliyetlerini tekrar normalize edebilmek. Bunun için gelir yapısına ve gider yapısına bakılmalı. Gelir tarafında ne kayıplar oluştu? Oluşan bu gelir kayıpları, hangi tür faaliyetlerin durmasına yol açtı? Gider tarafına bakıldığında da, acilen ilk olarak hangi giderlerin karşılanması gerekiyor? Ötelenebilecek giderler hangileri? Yaşamsal öneme sahip olmayan, daha sonra da yapılsa olabilecek giderlerin saptanarak, aciliyeti olan hayati giderlerin bir an önce yapılması gerekiyor. Bu giderleri yaparken de, örneğin oyuncu ücretleri ilk bunların başında geliyor. Çünkü, oyuncu gelir elde edemez ise yaşamını devam ettiremez. O zaman ilk elde öncelik oyuncu, teknik kadro ve kulüp çalışanlarının ücret ve maaşlarının belirli ölçülerde ödeniyor olması lazım. Bunun için nereden ve nasıl kaynaklar bulunmalı? Bu kaynakları nasıl aloke etmeli?
COVID-19’un futbola verdiği zararın ekonomik boyutu
COVID-19’un futbola verdiği olumsuz etki sadece sportif ve sosyal anlamda değil. Esas sorun ve sıkıntı ekonomik ve finansal tarafta.
Zira, COVID-19 nedeniyle ertelenen ligler otomatikman maç günü gelirlerini, reklam ve medya gelirlerini, sponsorluk gelirleri, logolu ürün satış gelirlerini kaybettiler. Ama en önemlisi de yayın gelirlerinden mahrum kalmaları…
Bu kayıplar beş büyük ligde 4 milyar euroya ulaştı. diğer Avrupa liglerini de dikkate aldığımızda oluşan zarar tutarı 5 milyar euroya yaklaşıyor. Bu zararın daha da artıp artmayacağı pandeminin yayılma hızına ve onunla baş edilmesine bağlı.
Bu ligler içinde en fazla zarar 1 milyar 250 milyon euroluk kayıp ile İngiliz Premier Lig’de gerçekleşirken, yine bu süreçte kulüplerin bonservis bedelleri üzerinden, takım değerlerinde de önemli düşüşler yaşandı. Nitekim bu kapsamda, Premier Lig kulüplerinin bonservis bedelleri üzerinden değer kayıpları 1 Nisan- 15 Nisan 2020 arasında 1.8 milyar sterline (yaklaşık 2.1 milyar euroya) ulaştı.
Ülkemize dönersek, Süperlig’de ise kulüplerin kayıpları 1.5 milyar TL’ye ulaştı. Türk futbol gelirlerinin büyüklüğünün 4.2 milyar TL olduğunu dikkate alırsak, Türk futbolunun koronavirüs nedeniyle kaybı, toplam gelirinin %25 ile %30’u arasında bir tutara ulaşmış olacak.
Her geçen gün, bu kayıplar daha da artacakmış gibi görünüyor. Şu anda ekonomik olarak gelir kaybına uğrayan futbol kulüpleri, oyuncularına ücretlerini, çalışanlarına maaşlarını ödeyemiyor.
Bir sonraki yazımızda ise COVID-19’un futboldaki krizi daha da derinleştirmesi sonrasında, futbol dünyasının neler yapması gerektiği üzerinde duracağız.