GÖKHAN TURHAN
Baharın yaz ile buluştuğunu gösteren nadir ve narin bitkilerden biridir kuşkonmaz. İsmini de yetiştiği yer ve zarafetinden almış derler. Öyle ki salata yaparken de karşımıza çıkar, çorbada da hatta süslemede de…
Sulak ve gevşek topraklarda büyüyen kuşkonmazın binlerce yıla varan öyküleri kullanımını da anlatıyor aslında. Meyveleri siyah ve kırmızıya çalan kuşkonmaz, Eski Yunan ve Roma döneminden beri sevilerek tüketiliyor. Anadolu’da yaygın olarak karşımıza çıkan bu bitkinin en fazla karşılaşıldığı coğrafya ise Fransa ve İtalya’nın Akdeniz’e yakın bölgeleri, Çin ile ABD. Soğuk algınlığına da iyi gelen kuşkonmaz, A, B, C vitaminlerinin yanı sıra şeker, yağ, protein ve farklı farklı mineralleri de ihtiva eder. Oldukça zengin bir içeriğe sahip kuşkonmazı menülerde değişik tür yiyeceklerde görmemiz mümkün.
Salatası, garnitürü ama en çok da çorbası severek tüketilir. Sadece bir öğünü kuşkonmaz ile tüketmeniz de mümkün aslında. Sofraya ilk adımı atan Kuşkonmaz çorbasının ardından ana yemek olarak kuşkonmaz biftek, enginarlı kuşkonmazlı beyaz pilav, kuşkonmazlı tavuk göğsü ya da tek başına kremalı kuşkonmazlı makarna ilginizi çekebilir.
Gelelim salata kısmına. Kuşkonmaz salatası, kuşkonmaz meze size yetebilir. Tatlı olarak ise kuşkonmazlı turta enfes bir tada sahip.
Mimar Sinan, kuşkonmaz ve matematik
Kuşkonmaz denilince Mimar Sinan’ı da anmadan geçmeyelim istedim. Osmanlı mimarisinin eşsiz ustası Sinan’ın belki de en ilginç eserlerinden birine de adını vermiştir kuşkonmaz. Tabii doğadaki haliyle değil bu kez hikayenin konusu. 12’nci Osmanlı Padişahı III. Murad’a 1579-1580 arasında sadrazamlık yapan Şemsi Ahmed Paşa, asabi yapısı kadar titizliğiyle de meşhurdur. Öyle ki rivayete göre Mimar Sinan’dan işte bu titizliğiyle ilgili olarak özel bir eser talebinde bulunur. Paşa, Mimar Sinan’a, “Öyle bir cami yap ki kuşlar bile üzerine konmasın” der.
Mimar Sinan, bu isteği kabul ederek çalışma ve araştırmalarına başlar. Kuşların rüzgarların yönünden etkilenmesi sebebiyle, camiyi kuzey ve güney rüzgarlarının kesiştiği noktaya inşa eden Sinan, 1 yıl içerisinde ibadete açar. Şemsi Ahmed Paşa’nın caminin açılışını görüp görmediği bilinmiyor. Zira aynı yıl yani 1580’de vefat eder. Üsküdar’da sahil şeridinde bulunan tarihi eser her ne kadar resmi olarak Şemsi Ahmed Paşa Cami olarak bilinse de halkın arasında asırlardır Kuşkonmaz Camii olarak anılır.