Altyapı yatırımları tüm dünyadaki ülkeleri ilgilendiren oldukça kritik öneme sahip bir konu. Bu alanda gerçekleştirilen yatırımlar ülke ekonomilerinin büyümesine katkı sağlıyor. Yapılan değerlendirmelerde 2040 yılı itibariyle küresel çapta 15 trilyon dolara yakın bir altyapı yatırımı ihtiyacı oluşacağı öngörülüyor. Özellikle uygun maliyetli finansman kaynaklarına ulaşmada sorun yaşayan gelişmekte olan ülkeler için bu yatırımların önemi daha da büyük. Bölgesel olarak incelendiğinde ise önümüzdeki dönemde en büyük yatırım ihtiyacı Asya Bölgesi'nde oluşacak.
Bu açıdan değerlendirildiğinde altyapı yatırımlarına yönelik gerçekleştirilen projelerin ve finansman kaynaklarının önemi giderek artıyor. Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların yanı sıra ABD, Avrupa Birliği, Japonya gibi gelişmiş ekonomiler başta olmak üzere birçok ülke tarafından yatırım projeleri hayata geçiriliyor. Bu projeler arasında gerek kapsamı gerekse de öngörülen bütçesi bakımından Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi zirvedeki yerini koruyor.
Özellikle 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü'ne üye olduktan sonra büyük bir ekonomik atılım gösteren Çin dünyanın üretim üssü konumuna ulaştı. Bu süre zarfında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi ve en fazla ihracat gerçekleştiren ülkesi olurken ciddi miktarda döviz rezervi biriktirmeyi başardı. Çin yatırım alanında da önemli aşama kaydetti. Güncel verilere göre dünyada en fazla yabancı yatırım çeken ikinci ülke olan Çin aynı zamanda dünyanın diğer ülkelere en fazla yatırım gerçekleştiren üçüncü ülkesi. Kuşak ve Yol Girişimi ise Çin'in ekonomisini yatırımlarla büyütme stratejisinin merkezinde yer alıyor.
Tarihi İpek Yolu’nu yeniden canlandırmak amacıyla resmi olarak 2013 yılında başlatılan Kuşak ve Yol Girişimi'nin temel hedefi ülkeler ve bölgeler arasında altyapı, ticaret, finans ve kültürel bağları güçlendirmek. Bu kapsamda özellikle enerji, ulaşım, lojistik, iletişim, şehirleşme ve çevre gibi alanlarda yatırım projeleri gerçekleştiriliyor. Zaman içinde coğrafi kapsamı Asya Bölgesi’nin dışına taşmış olan Çin'in Kuşak ve Yol Girişimi'ne 2022 yılı itibariyle dünyanın hemen hemen her bölgesinden toplam 147 ülke katılmış durumda. En fazla yatırım gerçekleştirilen ülkeler Pakistan, Endonezya, Singapur, Rusya, Malezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Nijerya olarak sıralanıyor. ABD, Kanada, Almanya, Fransa, Hollanda, Japonya gibi ülkeler ise Kuşak ve Yol Girişimi'nde yer almayı tercih etmiyor. Bugüne kadar yapılmış olan yatırımların toplam tutarının 0,9 - 1 trilyon dolar gibi dev bir boyuta ulaştığı tahmin ediliyor. Kuşak ve Yol Girişimi'nin ana finansal kaynakları ICBC gibi Çinli bankalar, Çinli finansal kuruluşlar ve Asya Altyapı Yatırım Bankası gibi uluslararası finans kuruluşları. Ayrıca Çin Hükümeti tarafından projelerin finansmanı için İpek Yolu Fonu adlı yatırım fonu da oluşturulmuş durumda.
Kuşak ve Yol Girişimi, Çin ve katılımcı diğer ülkeler için önemli ekonomik fırsatlar oluşturma potansiyeline sahip. Ulaşım ve enerji gibi altyapı yatırımları ülkelerin aralarındaki ticareti artıran önemli etkenlerden biri. Gerçekleştirilen altyapı projeleri lojistik faaliyetlerin veriminin artmasına, ulaşım için harcanan zamanın azalmasına ve ticaret maliyetlerinin düşmesine neden oluyor. Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında en fazla yatırım yapılan ülkeler ile Çin arasındaki uluslararası ticaret hacmi incelendiğinde artış oranının ortalamanın üzerinde olduğu görülüyor. Ekonomik büyüme ve ticaretin gelişimi insanların hayat standartlarına olumlu olarak yansırken birçok insanın gelir seviyesinin açlık ve yoksulluk sınırının üzerine çıkmasına katkı sağlıyor. Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında gerçekleştirilen yatırımlar sayesinde Çin uluslararası pazarlara daha etkin biçimde ulaşabiliyor. Gelecek planlamasında yüksek teknoloji odaklı üretim kollarına önem veren Çin, Kuşak ve Yol Girişimi ile düşük teknoloji gerektiren sanayi sektörlerini yurtdışına taşıyor. Kuşak ve Yol Girişimi'nin ön plana çıkan bir diğer özelliği ise gerekli yatırımlar için finansman bulmakta zorlanan ülkelere sağlanan kolaylık. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının yatırım yapılabilir seviyenin altında olarak sınıflandırdığı ve uygun koşullarda krediye erişim konusunda sorun yaşayan ülkeler Kuşak ve Yol Girişimi ile ihtiyaç duydukları finansmana daha kolay ulaşabiliyorlar.
Yunanistan'daki Pire Limanı'nın kapasite artırımı, Çin ile Kazakistan’ı birbirine bağlayan otoyol geliştirme projesi, Çin ile Tayland arasındaki hızlı tren yolu projesi, Pakistan'daki Gvadr Limanı’nın kapasite artırımı, yine Pakistan'daki Karot Hidroelektrik Santrali inşası, Etiyopya'yı Cibuti ile bağlayan tren yolu ve otoyol projeleri Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında gerçekleştirilen önde gelen yatırımlar arasında yer alıyor. Bölgesinde ve dünyadaki ticari, ekonomik, yatırım, siyasi ve kültürel ilişkileri geliştirmeyi amaçlayan ülkemiz 14 Kasım 2015 tarihinde Çin Hükümeti ile imzalanan mutabakat muhtırası kapsamında Kuşak ve Yol Girişimi'ne dahil oldu. Kuşak ve Yol Girişimi ile ilgili olarak Türkiye’de bugüne kadar yaklaşık 5,8 milyar dolar tutarında yatırım gerçekleştirildiği tahmin ediliyor.
Kuşak ve Yol Girişimi’nin sağladığı faydaların yanı sıra oluşturabileceği risklere de dikkat çekiliyor. Ülkelerin üstlendikleri borçların ödeme yükümlülüklerini yerine getirememesi önemli bir risk olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yandan büyük maliyetli yatırım projelerinin tamamlanamaması faydadan çok ekonomik bir külfet oluşturma ihtimali taşıyor. Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında kamuya açıklanan verilerin oldukça sınırlı olması da eleştirilen noktalardan biri.
Pandemi sonrası küreselleşmenin ivmesinin yavaşladığı bir süreçte Kuşak ve Yol Girişimi’nin önümüzdeki dönemde nasıl bir seyir izleyeceği merak konusu. Çin’in küresel çapta ekonomik etkisini artırması ABD’nin başını çektiği Batılı Ülkeleri de harekete geçirmiş durumda. Haziran ayında düzenlenen G7 Zirvesi'nde gelişmekte olan ülkelere altyapı yatırımları kapsamında önümüzdeki beş yıl içinde toplam 600 milyar ABD Doları finansman kaynağı sağlanması kararı alındı. Birçok alanda şahit olduğumuz ve giderek kızışan ABD ile Çin arasındaki rekabetin altyapı yatırımları alanındaki yansımalarını hep birlikte takip edeceğiz.