Süt sektörü Çin’e ihracat izni almanın sevincini yaşıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün 2012 yılından bu yana sürdürdüğü çalışmalar sonucunda Çin ile anlaşmaya varıldı.
Çin Halk Cumhuriyeti Gümrükler Genel İdaresi, Türkiye’den 54 işletmenin bu ülkeye süt ürünleri ihraç edebileceğini duyurdu.
Daha önce de yazdığımız gibi, Türkiye’nin üretim potansiyeli ve sanayi altyapısı Çin’e süt ürünleri ihracatı için yeterli. Ancak, ihracat izni almak kadar ihracatı gerçekleştirmek, pazarda kalıcı olmak, rekabet edebilmek çok önemli. İhracat izni alındıktan sonra Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü’nün ihracat izni alan şirketlerin yöneticileri ve sektör temsilcileri ile bir toplantı yaptı. Toplantıda da ifade edildiği gibi ihracat izni verilen ürünler peyniraltı suyu tozu, peynir, süttozu, krema ve tereyağı.
İzin alınan ürünlerde Türkiye’nin dış ticaretine bakıldığında tereyağı dışındaki ürünlerde Türkiye’nin ihracatı ithalatından fazla.
İhracat izni alınan ürünlerde dış ticaret
Et ve Süt Kurumu’nun aylık olarak yayınladığı Süt Piyasa Bülteni’nin Nisan 2020 sayısındaki Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, peyniraltı suyu ithalatı 2019’da sadece 20 ton, ihracat ise 57 bin 581 ton. Geçen yıl ilk 3 ayda 9 ton olan ithalat bu yıl aynı dönemde 271 ton olarak gerçekleşti. İhracat ise 3 aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre 13 bin 748 tondan 13 bin 353 tona geriledi.
Türkiye’nin süt tozu ithalatı, 2019’da 69 ton, ihracatı 40 bin 707 ton oldu. Geçen yıl ilk 3 ayda süt tozu ithalatı sadece 15 ton olurken bu yılın ilk 3 ayında 1590 tona yükseldi. Aynı dönemde ihracat yüzde 77.8 azalarak 13 bin 968 tondan 4 bin 686 tona geriledi. Ciddi bir düşüş var ihracatta. Tereyağı ithalatı 2019 yılında 9 bin 822 ton, ihracat ise aynı dönemde 528 ton oldu. Geçen yılın ilk 3 ayında tereyağı ithalatı 1319 ton olurken, bu yıl ilk 3 ayda 2 bin 268 ton ithalat yapıldı. İhracat ise aynı dönemde 162 tondan 377 tona çıktı.
Peynir dış ticaretine bakıldığında 2019’da 6 bin 919 ton ithalata karşılık 50 bin 190 ton ihracat yapıldı. 2019’da ilk 3 aylık dönemde ithalat 1107 ton olurken, 2020’de 3 ayda 1774 ton peynir ithal edildi. İhracat aynı dönemde 12 bin 805 tondan 14 bin 470 tona yükseldi.
En büyük ithalatçı ülke
Ulusal Süt Konseyi’nin yayınladığı 2019 Süt Raporu’na göre, Çin’in içme sütü üretimi 29 milyon tonun üzerinde. Tereyağı üretimi 97 bin ton, peynir üretimi 245 bin ton, yağsız süttozu üretimi 15 bin ton, yağlı süttozu üretimi 1.3 milyon ton. Dış ticaret verilerine bakıldığında süt ve süt ürünlerinde Çin ‘in ihracatı yok denecek kadar az. İthalatı ise oldukça yüksek.
Çin’in çiğ ve paketli süt ihracatı 25 bin ton. Buna karşılık ithalatı 729 bin ton. Tereyağı ihracatı 2.4 bin ton, ithalatı 86 bin ton. Süttozu ihracatı yaklaşık 2 bin ton, ithalatı 1 milyon tonun üzerinde. Konsantre süt ihracatı 3 bin ton, ithalatı 35 bin ton. Türkiye’nin ihracat izni aldığı peynir altı suyu tozu ithalatı 2018’de 557 bin, 2019’da 454 bin ton. Peynir ithalatı 115 bin ton. Yoğurt ithalatı 34 bin ton. Krema ithalatı 161 bin ton.
Rakipler; Yeni Zelanda Avustralya ve Avrupa
Çin’in süt ürünleri ithalat verilerine bakıldığında, Türkiye pazardan pay alabilir. Ancak öncelikle içerde çok iyi organize olması ve devlet tarafından özellikle lojistik konusunda desteklenmesi gerekiyor. En büyük rakipler Yeni Zelanda, Avustralya ve Avrupa Birliği ülkeleri. Çin, süt ve süt ürünleri ithalatının çok büyük bölümünü Yeni Zelanda’dan yapıyor. 2016 yılında hayvancılık sektörünü yerinde incelediğim Yeni Zelanda, süt hayvancılığında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden birisi. Dünya süt ve süt ürünleri ihracatının yaklaşık yüzde 27’sin gerçekleştiriyor. Yeni Zelanda, Çin pazarına hakim. Mera hayvancılığına dayalı, üretim maliyeti düşük ve Fontera gibi dünya devi bir kooperatife sahip olan Yeni Zelanda ile rekabet etmek kolay değil.
Çin’in süt ürünleri ithalatı yaptığı bir başka ülke Amerika Birleşik Devletleri’ydi. Ancak iki ülke arasında yaşanan ticaret savaşı sonrası Amerika’dan süt ürünleri alımı azaldı. Amerika’dan almadığı ürünleri başka pazarlardan alıyor. Bu da Türkiye için bir avantaj olabilir.
NASIL BİR YOL İZLENMELİ?
SETBİR Başkanı Tarık Tezel, Çin süt ürünleri pazarı için hem Çinli tüketicilerin damak tadına uygun hem de dünyaya özgü tatlara sahip ürünler üretmek gerektiğini söylüyor. Tezel’e göre, Türkiye süt ürünleri sektörü sahip olduğu teknoloji, bilgi birikimi ve üretim kapasitesi ile Çin’e ihracata hazır. Ancak şimdi süratle ülkedeki kayıtdışı üretime giden sütü bu talebin gereklerine uygun kalite ve arz yöntemleri ile sağlıklı koşullarda üretim yapan işletmelere kanalize etmek gerekiyor. Diğer yandan Çin’e ihracat yolunda, lojistik koşullar, lojistik kaynaklı raf ömrü sorunu, Yeni Zelanda ve Avustralya’nın coğrafi şansları ve hali hazır pazardaki hakimiyetleri, serbest ticaret anlaşmalarından kaynaklanan rekabet avantajları gibi zorlukların aşılması gerekiyor. Özetle, Çin’e süt ürünleri ihracatı için izin almak kolay olmadı. İhracat da kolay olmayacak. Çok çalışmak gerekiyor.
TÜKETİCİ EĞİLİMLERİ
Çin ile varılan anlaşma sonrasında Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR), Ticaret Bakanlığı’nın Çin’deki temsilcileri ile çevrimiçi toplantıda bir araya geldi. Çin piyasasını yakından izleyen Türk diplomatların verdiği bilgileri şöyle özetleyebiliriz.
-2022 yılına kadar Çin, dünyanın en büyük süt ürünleri pazarı olacak.
- Potansiyel Çinli ithalatçıların Türkiye’ye bakışı olumlu.
- Çin, tüketim alışkanlıkları farklı ve lojistik açıdan Türkiye’ye uzak
- Değişik ürünler tüketme eğiliminde olan 300-400 milyonluk bir orta sınıf var.
- Peynir, lüks tüketim ürünü gibi, bu nedenle tüketimi az ama hızlı bir gelişme var.
- En çok tüketilen ürün şekerli yoğurt.
- Labne ve süt tozu için Türkiye’nin şansı var
- Sağlıklı yaşam konseptindeki süt ürünlerinin pazardaki şansı yüksek.
- 2012-2013 yılında nüfusun yüzde 15’i günde bir kez süt tüketirken bu oran şimdi yüzde 40’larda.