Bugünlerde dünyanın çeşitli ülkelerinde sayıca çok fazla olmasa da benzer davalar açılıyor. Davacılar Koronavirüs nedeniyle zarar görenler, davalı ise Çin hükümeti ve Çin’deki çeşitli devlet kuruluşları. İddia pandemiye yol açan salgının çıkmasına göz yummak, salgın ortaya çıktığı anda bilgileri gizlemek, salgını olduğundan tehlikesiz göstermek ve durumun ciddiyetinin farkında olunmasına rağmen salgına karşı gereken önlemleri almamak ya da geç almak. Talep ise uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini.
Çin elinden geleni yaptığını, virüsün genetik dizilimini süratle çıkardığını, Ocak ayı sonunda Wuhan’ı giriş çıkışlara kapattığını ve sonunda salgını kontrol altına aldığını söylüyor. Şu ana kadar medyada yer alan bilgilere göre ise Çin o kadar masum değil. Semptomların görüldüğü ilk hasta 10 Aralık’ta ortaya çıktı. 16 Aralık’ta hastalık ile Wuhan’daki hayvan pazarı arasında bağlantı ortaya çıkarıldı. 27 Aralık’ta bunun yeni bir virüs olduğu açıklandı. 30 Aralıkta bunun SARS benzeri bir salgın olabileceğini söyleyen iki Çinli doktor görevlerinden alındı. Yine o günlerde insandan insana bulaşmanın söz konusu olmadığı söylendi. 18 Ocak’ta Wuhan’da yapılan dev bir yeni yıl kutlamasına binlerce kişi katıldı, virüs o gün bayram yaptı. Sonrası çığ gibi yayıldı. Bunlar medyadan öğrendiğimiz kadarıyla olayların akışı. Çin yönetiminin Kasım’da haberi olduğu, hatta ilk vakanın 17 Kasım’da kayda geçtiği yolunda iddialar bile var. Bazı araştırmalara göre eğer Çin olayı saklama ya da önemsiz gösterme yoluna gitmeseydi bugün dünyadaki vaka sayısı yüzde 95 daha az olabilirdi. Bundan 51 yıl önce kabul edilen Uluslararası Sağlık Yönetmeliği’ne göre ülkeler kamu sağlığını tehdit eden olayları Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirmek zorundalar. İddia Çin’in bu yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediği yönünde. Eğer getirmiş olsaydı dünyanın hali böyle olmazdı. Çin virüsün ortaya çıkmasına uygun ortamı yaratmakla olmasa bile gelişmeleri dünyadan gizlemekten dolayı suçludur.
Çin’e karşı dava açmak mümkün mü? Çin’in dünyanın başına gelen bu beladaki sorumluluğu konusunda Çinliler de dahil neredeyse 7.7 milyar dünyalı hem fikir. Ancak anladığım kadarıyla egemen bir ülke olarak dokunulmazlığa sahip olan Çin devletine karşı dava açmak mümkün değil. Ülkeler birbirlerine karşı yerli yersiz dava açıp durmasınlar diye hukuk böyle bir dokunulmazlık getirmiş. Terörle ilgili suçlar için açık bir kapı olsa da diğer suçlamalar da bu yol açık görünmüyor. Sağlık Yönetmeliği’ne göre ise ülkeler uğradıkları zararın telafisini isteyebiliyorlar. Öyle ya da böyle, bunca insan ölmüş ve ekonomiler neredeyse çökme noktasına gelmişse bunun bir yaptırımı olmalı. Uluslararası hukuk yetersiz kalsa bile yine de davalar açılmalı; Çin’in bu felaketteki sorumluluğu her platformda tescil edilmelidir. Hukukçulara düşen bu konuyu tartışıp, yol göstermektir.