Orta Doğu’daki savaşın boyut kazanmasının enerji fiyatlarını artıracağı açıktır. Bu senaryonun dünyadaki dezenflasyon sürecini sekteye uğratıp uğratmayacağı tartışılıyor. Petrol fiyatının yüz dolara yükselip orada zaman geçirmesi, enflasyon hesaplarını tabii ki bozar. Diğer taraftan, Çin’in sözde teşvik paketinin global piyasalara yansımaları gözleniyor. Ancak Trump’ın seçilmesinin finansal ve ekonomik sonuçları pek konuşulmuyor.
ABD’de başkanın kim olduğunun, piyasalar açısından bugüne kadar önemi olmadı. Büyüme varsa, finansal varlıklar iyi performans gösterirler. Anket sonuçlarının aksine Trump 2016’da başkan seçildiğinde, piyasalarda kısa süreli negatif bir hava oluştu. Sonra taşlar yerine oturdu. Herkes işine gücüne baktı. Bu işlere kafa yoranlar, belli başlı medya organlarından gelişmeleri izliyorlar. Buralarda yayımlanan anketlerde Harris birkaç puan önde gözüküyor. Trump’ın kritik iki eyaleti kazanması her şeyi değiştirir. Piyasaların ekimde bazı riskleri fiyatlayacağını düşünüyordum. Oynaklık seviyesi artmadı. Piyasalar Harris’e oynuyor.
Çin ekonomisi beklentinin altında performans gösteriyor. Ekonomik aktiviteyi canlandırmanın maliyeti büyük olacak. Politika yapıcıların üç haftadır dillendirdikleri teşvik paketinin açıklanmamasının nedeni ‘‘Trump riski’’ olabilir. Cumhuriyetçilerin başkan adayının, Çin ajandası ortadadır. Seçimden sonra, Çin’in teşvik politikasını daha rahat değerlendiririz.