Çin ile 10 yıl sonra KEK toplantısı yapılacak

Jale ÖZGENTÜRK Ekonomi Fısıltıları

Dünya, Çin’de ortaya çıkan koronavirüsü nedeniyle alarm durumunda. Virüs hızla yayılıyor. Son verilere göre ölü sayısı 80 civarında. Virüsün ilk kez ortaya çıktığı Wuhan, ülkenin önemli kentlerinden biri. 33 eyalet arasında yer alan Hubei eyaletinin 7’nci büyük kenti. Türkiye’nin de direkt uçuşu bulunan kentlerden biri. Kentte Türkiye’nin önemli şirketlerinden Standart Profil’in de fabrikası var.

Şu anda kent karantina altında, uçuşlar tamamen kesilmiş durumda. Üstelik karantina altına alınan kent sayısı da artıyor. Türkiye ile Çin arasında 20 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi var. Bunun 3 milyar doları Türkiye’den yapılan ihracattan oluşuyor. İhraç ürünleri de mermer, bor, kiraz gibi ürünler.

Yeni yıla giren Çin’de yaşayan yakınlarım var. Pekin Başkonsolosluğu gerekli bilgilendirmeleri yapıyormuş ancak ciddi bir telaş ve korku var. Wuhan’da olmasalar da diğer kentlerin de panik içinde olduğunu söylüyorlar. Onlar da ayrılmak istiyorlar ancak uçaklarda yer yok.

TURİZM DURDU

Çin, dünyanın en önemli ekonomisine sahip ülke. Türkiye ile 20 milyar dolar dış ticaret hacmi var. 17 milyar dolarlık mal alıyoruz, 3 milyar dolarlık ihracatımız var. Ne kadar süreceği belli olmayan bu sorunun ilişkilerimize etkisi ne olacak, ne bekleniyor?
Bu soruları Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Asya Pasifik İş Konseyleri Başkanı ve Türkiye Çin İş Konseyi Başkan Yardımcısı Murat Kolbaşı’yla konuştuk.

Virüsün çıktığı Wuhan kentinin İpekyolu treninin iki merkezinden biri olduğunu belirtiyor. Beyaz eşya üretimi konusunda uzmanlaşmış üretim merkezi.

Kent hem kargo, hem de yolcu taşıyan hızlı trenlerin de başlangıç noktasıymış. Kolbaşı, Kasım ayında 15 gün süren bir toplantı ve ziyaret için bu kentte bulunduklarını anlatıyor.

Gelişmelerin dünya genelinde ticareti olumsuz etkileyeceğini düşünüyor Kolbaşı. Ancak Türkiye ile Çin arasında mal ticareti açısından bir sorun olamayacağı görüşünde. Tabii ki turizm bunun dışında.

2019’de 410 bin kişiye çıkan ve 1 milyon ziyaretçi hedefi bulunan turizmde sıkıntı başlamış bile. Şu anda bütün turlar iptal edilmiş. Kolbaşı “Bu kriz ne kadar sürecek belli değil. Ancak turizmin çok daha fazla etkilenmesi bekleniyor. Yurt dışına çıkışlara da kısıtlama geliyor” diyor.

TİCARET BAKANI GELİYOR

Kolbaşı, iki ülke arasında planlanan toplantıların ise gerçekleşeceğini söylüyor. Bunlardan biri 7 Şubat’ta Çin Ticaret Bakanı Yardımcısı Ren Hogbin’in ziyareti olacak. Bakan Yardımcısı’nın Çin’in en büyük ithalat fuarını tanıtmak için geleceğini ve TÜSİAD’la da bir görüşme yapacağını söylüyor.

Diğer önemli toplantının ise 20 Şubat’ta gerçekleşeceğini belirtiyor. 2009’dan beri toplanmayan Karma Ekonomik Kurulun Ruhsar Pekcan’ın katılımı ile gerçekleşeceğini söyleyen Kolbaşı “Seyahate mani bir durum şu anda yok” diyor.

Dünya Sars’tan sonra önemli bir salgın korkusu yaşıyor. Umarız kısa sürede çaresi bulunur!

Kalder’den belediyelere “mükemmellik” çağrısı

Yoksulluğa ve açlığa son, yolsuzlukla mücadele, insan hakları, işçilerin sendikalaşma haklarını savunan çalışma standartları, toplumsal cinsiyet eşitliği, temiz su, temiz enerji…

Davos konuşmalarında bile artık sürdürülemez hale geldiği kabul edilen kapitalizmin yarattığı açlık, yolsuzluk, haksızlık, eşitsizliklere karşı önlem almak isteyen Birleşmiş Milletler (BM) ekonomide Sürdürülebilir Kalkınma hedef ve ilkelerini artık böyle sıralıyor.

BM’ye göre global anlaşma adı verilen 10 ilkeyi stratejilerine, dahil eden şirketler sadece dünyaya karşı sorumluluklarını yerine getirmekle kalmıyor, uzun vadeli ve başarılı da oluyor.

Yani artık kaliteli bir şirket olmak için iyi ürün ya da hizmet üretmek yeterli değil. Bu ilkeleri de kabul etmeniz gerekiyor.

Türkiye’de şirketleri kaliteye ve mükemmelliğe hazırlayan bir dernek var. Kalite Derneği (KalDer)… Türkiye’nin dışa açılma sürecinde şirketleri kurumsallaştırmak ve rekabete hazırlamak için 1990 yılında kurulan bir dernek.

Kurucuları arasında Şişecam, Elginkan Holding, Enka Holding, Altınyıldız, Türk Demirdöküm, Arçelik gibi büyük kuruluşlar yer alıyor.

Bugün 2 bin üyesi bulunan ve 30’uncu yılını kutlayan KalDer’in Başkanı Görgün Özdemir, kuruluştan bu yana hedeflerinin şirketler ve kurumlarda mükemmellik felsefesini yaygınlaştırmak olarak tanımlıyor. Ve her yıl Mükemmellik Ödülleri veriyor.

Bugüne kadar 1200 kurum, 160 bin kişiye eğitim verilmiş. 714 kurum Ulusal Kalite Hareketi’ne katılmış. Başvuran 288 kuruluştan 102’si de ödül almış. Alanlar arasında belediyeler de var ana okulu da.

Belediyeler Birliği destekliyor

Kriz dönemlerinde derneğe başvuran ve eğitim isteyen şirket ve kurumların sayısı ile özellikle belediyelerden gelen talebin de arttığını ekliyor.

Geçmiş yıllarda Tarsus Belediyesi ve Nilüfer Belediyesi Avrupa’dan ödül almış. Özdemir, “Yaygınlaştırmak için Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Fatma Şahin’i ziyaret ettik. Çok destek veriyor bize” diyor ve şu bilgileri veriyor:

“2004 yılı ile 2018 yılları arasında 21 il ve ilçe belediyesi UKH üyesi oldu. Bu harekete katılmaları belediyelere katılımcı ve şeffaf bir yönetim anlayışı kişilere bağlı değil, sistem yönetimini sağlıyor.”
Özdemir Gaziantep Belediyesi’nin bu yıl çalışmalarına başlayacağını ekliyor ve Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile görüşmelerin sürdüğünü belirtiyor.

KalDer, bu eğitim modelinin kurumsallaşma seviyesini yüzde 40 seviyesinde artırdığının tespit edildiğini anlatıyor.

Kurumsallaşma ne getiriyor derseniz? Dünya Ekonomik Forumu’nun rakamlarına göre Türkiye rekabet gücü sıralamasında 120 ülke arasında 61’inci sırada. Toplam ihracatta teknoloji ürünlerinin payı ise Filipinler’de yüzde 45 iken Türkiye’de yüzde 3…

Türkiye’nin bu seviyeleri aşması toplam kaliteyi arttırmakla mümkün!

Rekabet gücünü artırmak için katma değerli ürünler üzerine çalışmak lazım.

Tüm yazılarını göster