“Çin faktörü farkındalığımız” yeterli mi?

Rüştü BOZKURT BUZDAĞININ DİBİ

Küresel  ölçekte  “tedarikçi ülke” konumuna yükselmemiz, etkin firma sayısının Japonya ve Hindistan’la karşılaştırılabilir düzeye yükselmeleri hepimizi sevindirecek bir sonuçtur. Önemli olan, yarattığımız sonucu  yeniden üretmek; küresel tedarik zincirinde  yerimizi sağlamlaştırmak ve pekiştirmektir.

Küresel tedarik zincirinde konumumuzu belirlemenin önemli “karar değişkenleri”  arasında “ Çin faktörü”  ilk sıralarda yer alacak kadar önemlidir. Çin faktörünü  “yarattığı etkilerin”, örneğin  “makine üretimi ” ve diğer üretim alanlarına olası etkileri konusunda ilgili bütün karar etkileyici aktörlerin  “farkındalık düzeyi” son derece ivedi, önemli ve değerli sorunlarımızdan biri.

Herhangi bir alanda analiz yaparken ölçmeye dayalı  “sayısal verilerimiz” ile ikna etmeyi kolaylaştıran “görsel verilerimiz” sağlıklı olmalı. Daha da önemlisi “entelektüel gücün yansıması olan kavramların evrimine”  zihinlerimiz odaklanmalı ki, doğru anlama ve anlamlandırmaya doğru ilerlememiz mümkün olsun.

Zamanın ruhunu  anlamak

“Çin faktörü” hiç kuşkumuz olmasın ki “zamanın ruhunu” belirleyen önemli etkenlerinden biri. Bu yazıda Çin’in ilerlemesini  sağlayan  “güç kaynakları” hakkında kısa değinmeler yapılacak. Daha sonraki yazılarda yeri geldiğinde  sayısal, görsel ve kavramsal açıdan ayrıntılı tartışmalara girebiliriz. Zamanın ruhunu  kavramanın arka planın kavramak için “entegre analiz en yüksek öneme sahip”.

İleri düzeyde  eğitimli işgücü arzı: Çin’in yarattığı  “üretim gücünün” arka  planında   “ileri düzeyde eğitimli işgücü arzının” etkileri var. Çin okullarında kalkınma ihtiyaçlarına yönelik odaklanmış eğitim-öğretim kadar, büyük ölçekli işyerlerinin kendi iç bünyelerindeki  yaygın eğitiminin yarattığı ileri düzeyde eğitimli işgücünün  etkilerini değerlendirmelerimizin merkezine koyulmalı.  Çin’de önde gelen üniversiteler kadar  Çin Komünist Partisi’nin 90 milyonu yaklaşan üyelerini eğittiği üniversitenin niteliği ve bilgi üretimine yaptığı etkileri göz önüne almadan, “karşılaştırmalı üstünlüklerimizi”  net bilgiye ulaştıramayız.

İşgücü maliyetlerinde kademelenme: Plan disiplini ile piyasanın rekabet gücünü etkili biçimde  değerlendiren Çin, ülkenin gelişmişlik düzeyine göre  “ücret kademelenmesi” kaldıracını nasıl kulanıyor? Çok hızlı bir “geçiş süreci” yaşanmasına rağmen, “geçiş süreci yönetiminde”  hız ve esnekliği  merkezi yönetim ve eyalet yönetimleri  etkili bir kaldıraç olarak kullanmanın etkileri ne oluyor? Fikr-i takip ciddiyeti ve sapmaların etkisini büyütmeden  ayar yapmanın  kaliteli kalkınma yaratmak için kullanılması hangi sonuçları yaratıyor? Soruların yanıtı sahanın net bilgilerine dayandırılmalı ki, öğretici karşılaştırmalar yapılabilsin.

Büyük yurtiçi pazar ve ölçeklendirebilir yatırım: İç pazarın büyüklüğü “ölçek ekonomisinden” yararlanma olanağı yarattığı gibi, yapılacak yatırımlarla oluşturulan işletmelerin “ölçeklendirilmesinin” de önünü açıyor. Ayrıca  “tedarik zincirinde güven yaratan tamamlayıcılık” etkeni de  işyeri  maliyelerini olumlu  yönde etkiliyor. Ülkemiz işyeri  yönetimleri kadar kolektif yönetim gücünün “tedarik zinciri boşluklarını” dikkate alan bir “rekabet  stratejisi  kurgulaması” Çin’deki tedarik zincirini net olarak tanımlamayı gerektiriyor. Çin faktöründen olumsuz yönde etkilenen işyerlerinin   sağlam, dayanıklı, sinerji yaratan bir tedarik zinciri ihtiyacını ve önceliklerini belirlemek için arka plan bilgisi yeterli olmalı.

Küresel inisiyatif belirleme ve gerekli ekonomik fazlayla destekleme: Çin’in merkezi  yönetim ve  eyalet yönetimlerinin  uyumlu adımlar atmasının yarattığı güç ciddi belirleyicilerden biri. Bir Yol Bir Kuşak  inisiyatifinin yarattığı “fiziksel sermaye sokunu”,  Çin Asya’nın batısı, Avrupa ,Afrika, Güney Amerike ve Asya-Pasifik  kıtalarına   kolay ulaşılabilirlik olanaklarını her geçen  artırıyor. Küresel Barış  İnisiyatifi, Afrika başta olmak üzere  İran-Suudi ihtilafını çözmeye uzanan  küresel ölçekte bir  yumuşak güç oluşturuyor. Eğer Çin’in CGNT televizyonunu izliyorsanız, Çin diplomasisini yöneten Dışişleri Bakanlığının ve ÇKP Genel Sekreteri Xi Jinping’in koordineli, amaca  odaklı  ülke  ziyaretlerindeki özen, ve etkileme gücünü fark edersiniz. Çin’de  Dijital İnisiyatif  konusundaki düzenli, kararlı, geri bildirimli ve  eksikleri tamamlayan ve yanlışları  düzelten  uygulamalar da kaliteli kalkınma yönetiminin temel bileşenlerinden biri.

Girişimci sermayenin yönlendirici güçte varlığı:  Bir inisiyatifin planlanan etkileri yaratabilmesinin gerek şartı ölçeklendirmedir.Çin  girişimci sermaye  konusunda özenli bir uygulamayı sürdürüyor. Hedefler ile  girişimci sermaye destekleri arasında uyum var. Ortaya bir dizi lafta proje koyarak, sonra kaynak eksikliği nedeniyle hedefe erişememenin yaratacağı  “olumsuz algı ve güvensizlik”  konusuna izin verilmiyor. Ortaya konan bir programının gerektirdiği sermaye desteğinde  “entegre projenin en büyük güç olduğu bilinci” giderek yükseliyor.

Kaliteli makale ve patent

Ülkemizde  son günlerde birçok üretim alanında “Çin faktörü”  rahatsızlık yaratıyor. Çin yükselişini sorgularken  özenle ele alınması  gereken etkenler arısında  kaliteli bilimsel makale, patent üretimi ve ticari yaşama taşınması, dış yatırımlar için çekici alan yaratılması, proje-odaklı üretim, plan disiplini, yüzleşme özgüveni  gibi  değişkenler de yerini almalı.

Kaliteli bilimsel makale sayısı: Çin’in  asıl büyük gücünü yaratan  “kaliteli bilimsel makale” yayınında  ABD’nin önüne geçmesi. Uluslararası standartlara göre yapılan değişik ölçümlerde Çin’in  kaliteli yayında öne geçtiğini kanıtlıyor. P. Kennedy’nin  büyük güçlerin çöküşüyle ilgili kitabı  başta olmak üzere birçok çalışma “kaliteli makale yayını” göstergesinin asıl güç yaratıcı etki kaynağı olduğunu söylüyor.

Patent ve patentlerin ticari yaşama dönüştürülmesi:  Çin’in ürettiği  patent sayısı, patentlerin ticari yaşama dönüştürülmesi  ölçütüne göre de ABD’nin önüne geçmiş durumda. Patent  üretimi ve ticari yaşama taşınması  toplumların en az yüzde 5’nin  “üretici seçkin azınlık” yaratmasının da göstergesi. İsrail’de  üniversitelerin yaptığı araştırmalar, 9 milyonu aşkın insanın  450 bininin  gerçek gücü yarattıklarını saptıyor. “Çin faktörünü” değerlendirirken, seçkin azınlıkların oluşturulması, olgunlaştırılması, iletişim-etkileşimi, kolektif gücün o azınlıkla olan  etkileşimi de  göz önünde  tutulmalı.

Dış yatırımları  için çekici alan yaratılması ve güven verilmesi:  Ülkelerin kalkınma süreçlerinde  dış yatırımcıyı çekmek her zaman önemli etken. Yatırımın yarattığı üretim ve istihdam kadar  teknolojinin içselleştirilmesi açısından da  dış yatırımları “çekici alan” olarak algılamayı gerektiriyor.  Çin dış yatırımları yönetme konusunda  hızlı, esnek uygulamalar ve  güven yaratan  düzenlemeler konusunda yetkinliğini giderek artırıyor. Hem kendi ürünlerimizi  korumak hem de gelişmeyi sağlamak için  dış yatırımlar için  çekici alan yaratma ölçüsü karar süreçlerinde gözden ırak tutulmamalı.
Proje-odaklı yönetimin yaygınlığı ve derinliği:  “Çin faktörü”, plan disiplininin öngörme ve önlem almada yarattığı  avantaj açısından da  değerlendirilmeli. Ayrıca, geribildirim ve ödünsüz gözetim denetimde  “yüzleşme özgüveni” açısından da irdelenmeli. CGNT’yı izleyenler merkezi yönetim ve  eyalet yönetimlerin  açık ortamlarda  hesap vermeyi sağlayan “yüzleşme özgüveni” etkeninin  kaynak verimindeki etkilerini  değerlendirerek alternatif senaryoların oluşturulması gerek.

Bir kez daha yineleyelim, “entegre inceleme en yüksek öneme sahip değişken” olarak algılanmalıdır ki  “Çin faktörünü”  doğru anlayalım. “alternatif stratejiler” geliştirebilelim. Zamanın ruhunu belirleyen  Batı’nın hegemon  gücünü ABD ile  Çin  arasındaki yarış hepimizi yakından ilgilendiriyor.

Tüm yazılarını göster