Jian WU - Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolos Vekili
Geçtiğimiz günlerde Çin Ulusal İstatistik Bürosu, Ocak-Nisan dönemine ilişkin milli ekonomi performansını açıkladı. Yayımlanan verilere göre küresel ekonomik büyümenin belirgin bir şekilde yavaşladığı ve ana ekonomilerin yüksek enfl asyonla karşı karşıya olduğu bir dönemde, Çin ekonomisi iyi bir başlangıç yaparak gelişme sağladı.
Bu yılın ilk çeyreğinde Çin ekonomisi stabil bir iyileşme trendi gösterdi. İlk hesaplamalara göre birinci çeyrekte Çin’in Gayri Safi Yurtiçi Hasılası (GDP), 28 trilyon 499 milyar 700 milyon yuan olarak gerçekleşti. Sabit fiyatlarla hesaplandığında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4,5 oranında büyüme gösterdi ve önceki çeyreğe kıyasla büyüme hızı 1,6 puan artarak yüzde 2,2 oldu. Bu gelişme ile ilgili dört önemli noktaya dikkat çekebiliriz.
Birinci olarak, tüketim belirgin bir şekilde toparlandı ve genel olarak olumlu bir seyir gösterdi. İstihdam durumunun iyileşmesi, tüketimi teşvik eden politikaların uygulanması ve tüketim fırsatlarının artması gibi faktörlerle birlikte, hanehalkının tüketim gücü ve tüketim isteği arttı. Birinci çeyrekte, son tüketimin ekonomik büyümeye katkısı yüzde 66,6 olarak gerçekleşti ve geçen yıla göre belirgin bir artış gösterdi. Bu, ekonomik büyümeyi tetikleyen unsurlar arasında en önemli faktördü.
İkinci olarak, etkili yatırımlar genişledi ve gelecekteki büyümeyi güçlendirdi. Ocak-Nisan ayları arasında sabit sermaye yatırımları yıllık bazda yüzde 4,7 artış göstererek ekonomik büyümeyi desteklemede olumlu bir rol oynadı. İmalat sanayi yatırımları olumlu bir ivme gösterirken, aynı döneme nazaran yüzde 6,4 artış kaydetti; yüksek teknoloji endüstrisi yatırımları ise aynı döneme göre yüzde 14,7 artış göstererek toplam sabit sermaye yatırımlarının yüzde 10,0 üzerinde bir büyüme oranına sahip oldu.
Üçüncü olarak, ihracat sürekli olarak arttı ve dış ticaretteki gücünü gösterdi. Ocak-Nisan ayları arasında, Çin'in toplam mal ihracat ve ithalat hacmi aynı döneme göre yüzde 5,8 arttı. "Bir Kuşak, Bir Yol" projesi kapsamındaki ülkelerle olan mal ticaret hacmi aynı döneme nazaran yüzde 16 artış göstererek hızlı bir büyüme trendini sürdürdü.
Dördüncü olarak, iç üretimin artması ve makroekonomik politikaların etkili olması öne çıktı. Bu yıl Çin ekonomisi genel olarak toparlanma ve iyileşme eğilimi gösterdi. Ana göstergeler istikrarlı bir seviyeye gelmiş, işletmelerin canlılığı artmış ve piyasa beklentileri belirgin şekilde iyileşmiştir. Bu durum, yılın tamamında hedeflenen büyüme hedefine ulaşmak için daha iyi bir temel oluşturmuştur.
1,4 milyar nüfusa sahip gelişmekte olan bir ülke için bu başarı gerçekten kolay elde edilmedi ve bu başarı Çin hükümetinin ve halkının ortak çabaları ile gerçekleşti. Ekonomiyi canlandırmak için Çin hükümeti bir dizi teşvik politikası yayınladı:
Birincisi, vergi ve ücret indirim politikaları. Küçük ve mikro ölçekli işletmelere ve bireysel tacirlere gelir vergisi indirimleri sağlandı. Ayrıca, işletmelere Ar-Ge faaliyetleri için vergi indirimleri sunularak, şirketlerin Ar-Ge yatırımlarını artırmaları, teknolojik inovasyonu desteklemeleri yolu açıldı. Bu politikaların amacı; işletmelerin büyümesini teşvik ederek, ekonomik beklentilerin istikrarlı olmasına ve güvenin artmasına yardımcı olmak.
İkincisi, dış ticaret politikasının, "istikrarlı hacim, üstün yapı" prensibine odaklanması. Şirketlerin ticaret fırsatlarını artırmak ve önemli ürün ticaretini istikrarlı tutmak için çaba gösterildi. Ticaret yöntemlerini optimize etmek, dış ticaretin gelişim ortamını iyileştirmek, liman gümrük süreçlerinin verimliliğini artırmak ve yürürlükte olan serbest ticaret anlaşmalarının yüksek kalitede uygulanmasını sağlamak gibi adımlar atıldı.
Üçüncüsü, reel ekonomiyi özellikle imalat sanayinin gelişimini aktif olarak desteklemesi. Çin, imalat sektörünün yüksek kalitede, akıllı ve yeşil bir şekilde gelişmesine odaklanmış durumda. Stratejik planlama ve koordinasyonu güçlendirerek, yüksek düzeyde teknolojiye dayalı bağımsızlığı teşvik ediyor, geleneksel imalat sektörünün dönüşümünü ilerletiyor, stratejik yeni sektörlerin gelişimini destekliyor. Optimal yerleşim ve kümeleşmeyi teşvik ederek, ileri imalat sektörünü desteklemek için politika yönlendirmelerini güçlendiriyor, ileri imalat sektörünün gelişimine elverişli bir ekosistem oluşturmayı hedefliyor. Çin’in imalat odaklı üretimden yaratıcılığa, hızlı üretimden kaliteli üretime dönüşümünü hızlanıyor.
Dördüncüsü, tarım sektörünün gelişimini hızlandırması. Çin, tarım, kırsal alan ve çiftçilerle ilgili çalışmalara sürekli olarak odaklanıyor. Tarım alanında ve tohum konusunda sürekli bir takip ve kontrol yaparak, gıda güvenliği temelini sağlamlaştırıyor.
Aynı zamanda, bilim ve teknoloji ile reformun güçlendirilmesine odaklanarak, kırsal kalkınmayı yönlendiren çift tekerlekli bir itici güç oluşturmayı hedefliyor.
Çin, 2023 yılında GDP büyüme hedefini yüzde 5 civarında belirleyerek yüksek kaliteli bir kalkınmanın istikrarlı ve kendine güvenen bir şekilde yapılacağının sinyalini verdi. Ülkemiz, reel ekonomiyi destekleyen modern bir endüstri sistemi inşa etmeyi hızlandıracak, yüksek seviyede dışa açılmayı teşvik edecek, yeni bir kalkınma modeli oluşturmayı hızlandıracak ve yüksek kaliteli kalkınmayı teşvik edecek şekilde odağını belirledi. Bu çabalar, ekonominin niteliksel olarak etkili bir şekilde yükseltilmesi ve niceliksel olarak makul bir büyüme sağlanması yönünde çalışmaları hızlandırmayı amaçlıyor.
Birkaç örnekle durumu daha da iyi anlayabiliriz:
▶3. Çin Uluslararası Tüketim Ürünleri Fuarı, Haikou’da düzenlendi ve 60’dan fazla ülke ve bölgeden 3 binden fazla kaliteli tüketim ürünü markasını bir araya getirdi. Bu etkinlik, Çin’in kararlı bir şekilde açılımını sürdürdüğü ve dünya ile kalkınma fırsatlarını paylaşma konusundaki güçlü sesini yansıttı.
▶133. Çin İthalat ve İhracat Fuarı (Kanton Fuarı), Guangzhou’da gerçekleştirildi ve hem sergi alanı büyüklüğü hem katılımcı şirket sayısı olarak tarihindeki en yüksek seviyeye ulaştı.
▶ Bu yıl Çin ayrıca 3. "Bir Kuşak Bir Yol" Uluslararası İşbirliği Zirvesi, 6. Çin Uluslararası İthalat Fuarı ve 134. Kanton Fuarı gibi etkinliklere ev sahipliği yapacak. Çin, yatırım kolaylığını ve ticaretin serbestleşmesini sürekli olarak ilerletecek, çeşitli aktörleri eşit muameleye tabi tutacak ve ticaret ortamını sürekli olarak iyileştirecek.
Uluslararası birçok kuruluş bu yılki Çin büyüme tahminini yukarı yönlü revize etti. Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) en son yayınlanan "Dünya Ekonomik Görünüm Raporu", 2023 yılında Çin ekonomisinin yüzde 5,2 büyüyeceğini ve bu durumun küresel ekonomiye olumlu bir katkı sağlayacağını öngörüyor. IMF, bu yıl Çin’in dünya ekonomisindeki büyümeye katkısının 3’te biri aşacağını tahmin ediyor ve Çin’in küresel ekonomik büyümenin kilit motoru olmaya devam edeceğini belirtiyor.
Belirsiz bir dünyada, Çin’in belirginliği dünya barışını ve kalkınmasını sürdürmenin temel direğidir. Çin’in ekonomik büyümesi, Türkiye dahil olmak üzere diğer ülkeler için de yeni fırsatlar yaratacak. Türk şirketleri dahil, tüm yabancı şirketleri Çin’e yatırım yapmaya ve Çin’in yüksek kaliteli kalkınmasının getirilerini paylaşmaya davet ediyoruz.