Yaz sonu, Eylül ile birlikte deyim yerindeyse yeniden yollara düştük. Balıkesir Gönen’de Çeltik Tarla Günleri, İstanbul’da Yerel Zincirler Buluşması, İzmir Bayındır, Konya Cihanbeyli ve Ereğli’de Türkiye İş Bankası’nın organizasyonu ile çiftçilerle sohbet toplantıları, Muğla’da “Ege İhracat Buluşmaları” kapsamında yine tarımı konuştuğumuz toplantılardan sadece birkaç tanesi.
Sahada olmak, üreticilerle, sektörün diğer temsilcileriyle bir araya gelerek konuşmak, bilgilerimizi karşılıklı paylaşmak çok önemli. Masa başında yazılan, kurgulanan tarımla, sahadaki tarım birbirinden çok farklı. Kendi adıma sahada olmayı hep daha çok önemsiyorum. Farklı platformlardaki toplantılarda tarımdaki güncel gelişmeleri, mevzuata ilişkin değişiklikleri, bulunduğumuz yörenin tarım potansiyelini ve yapılması gerekenleri anlatıyorum. Daha da önemlisi gittiğimiz bölgede üreticileri, ihracatçıları, sanayicileri, oda, kooperatif ve birlik başkanlarını dinliyorum. Bilgilerimizi tazeliyor ve öğrendiklerimi yazarak, anlatarak siz okurlarıma aktarıyorum.
Son 20 günde katıldığım toplantıların ana temasına baktığımda, tarımda önemli sorunlar, sıkıntılar var. Ancak her şeye rağmen üretim yapan ve üretim yapmaya istekli çiftçiler var. Beni en çok umutlandıran az sayıda da olsa gençlerin tarıma ilgisi.
Tarımda 2023 yılının temel özelliklerinden birisi, maliyetler artarken çiftçinin ürettiği tarımsal ürünlerin fiyatının aynı oranda artmaması. Bazı ürünlerde bu yılın fiyatı geçen yılki fiyatların altında. Bazılarında çok az artış var. Daha da önemlisi çiftçi ürünlerine alıcı bulamıyor.
Hangi ürünler diye baktığımızda, mısır, pamuk, ayçiçeği, kanola, kiraz, limon, narenciye, sanayi domatesi, nohut, soğan ön plana çıkıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı soğan fiyatının maliyetin altına düştüğünü itiraf ederek 31 Ekim’e kadar 50 bin ton soğan ihracatına izin verileceğini bildirdi.
Katıldığımız toplantılarda da en çok yüksek maliyetten ve düşük fiyattan şikâyet ediliyor. Geçmiş yıllara oranla olumsuz hava koşullarından şikâyet edenlerin sayısında ciddi bir artış var. İklim krizinin daha fazla can yakmaya başladığını söyleyebiliriz.
Daha önce de yazmıştım. Türkiye İş Bankası, tarımsal üretimin yoğun olduğu merkezlerdeki 24 şubesini “Tarım İhtisas Şubesi” olarak dönüştürüp yeniden açıyor. Biz de bu şubelerin bulunduğu merkezlerde çiftçilerle, tarım sektörü temsilcileri ve paydaşlarıyla buluşarak sohbet ediyoruz. Konya’da 3 tarım ihtisas şubesi var. Daha önce Karapınar’da çiftçilerle sohbet etmiştik. Bu kez 19 Eylül’de Cihanbeyli’de, 20 Eylül’de ise Konya Ereğli’de çiftçilerle buluştuk.
Konya, Türkiye’nin tarımda en önemli üretim merkezi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2022 verilerine göre, Konya, tarımda 30 milyar 196 milyon 638 bin liralık gayri safi yurtiçi hasıla ile ilk sırada. Bu hasılanın 15 milyar 498 milyon 17 bin lirası bitkisel üretimden, 14 milyar 698 milyon 621 bin lirası da hayvansal üretimden sağlandı.
Su sıkıntısı olan Konya’da en çok üretilen ilk beş ürüne bakıldığında buğday hariç hepsi en çok su tüketen ürünler. 2022 verilerine göre Konya’da en çok üretilen 5 ürün ve üretim miktarları şöyle: Şekerpancarı 5,9 milyon ton, silajlık mısır 3 milyon ton, dane mısır 2 milyon ton, buğday 1,9 milyon ton ve yonca 1,8 milyon ton.
Hayvan varlığına baktığımızda ise Konya, 930 bin büyükbaş ve 3 milyon küçükbaş hayvan varlığına sahip.
Konya, tarımda çok büyük bir potansiyele sahip ama çok önemli sorunları da var. Özellikle su konusunda her gittiğimizde çiftçiler yeraltı suyu alabilmek için daha da aşağı indiklerini söylüyor. Bir zamanlar 30 - 40 metreden su çıkarılırken şimdilerde 400 metreden su çekiliyor. Yer altı suyu da bir gün tükenecek. Bu nedenle bölge dışından Konya’ya su getirilmesi isteniyor.
Cihanbeyli ilçesindeki toplantı Cihanbeyli Ziraat Odası’nda yapıldı ve çok sayıda çiftçi katıldı. İlçenin toplam 220 bin hektar tarım arazisi var. Çayır ve mera alanı 98 bin hektar. Halkın yüzde 80’i tarım ve hayvancılıkla uğraşıyor. Ağırlıklı olarak buğday, arpa, mısır, yağlık ve çerezlik ayçiçeği, kavun, karpuz, kimyon, elma, kayısı üretimi var. Daha çok bitkisel üretim ön planda. Son yıllarda termal su kaynakları değerlendirilerek sera kurulumu için de çabalar var.
Toplantıda ağırlıklı olarak üretim maliyetlerinin artmasına rağmen buğday, arpa, mısır gibi ürünlerin fiyatının geçen yıl ile aynı seviyede hatta daha düşük olmasından yakınan çiftçiler, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin randevu sisteminde yaşanan sorunları dile getirdi. Önümüzdeki dönemlerde benzer sorunun yaşanmaması için şimdiden önlem alınması gerektiğini ifade ettiler.
Mısır alımında nem oranının düşük belirlendiğini ve yüksek nem oranlı mısır teslim eden çiftçiden büyük kesinti yapıldığını ve bu şekilde çiftçinin cebinden alınan paranın haksız bir biçimde depo sahiplerine verildiği dile getirildi.
Konya’nın birçok bölgesinde olduğu gibi Cihanbeyli‘de de en önemli konu su sorunu. Suyun bir şekilde bu bölgeye taşınması ile ilgili talepler var. Çiftçilerin üzerinde durduğu önemli konulardan birisi de toprak satışı. Tarım topraklarının yabancılara satıldığı yönünde ciddi endişeleri var.
Cihanbeyli Ziraat Odası Başkanı Veysel Akbulut su sorunu, çiftçi kayıt sistemi, ürün fiyatları ve Toprak Mahsulleri Ofisi alımları ile ilgili detaylı bilgiler verdi. Çiftçi kayıt sistemi ve diğer birçok konuda ziraat odalarına daha fazla iş verilmesini ve bürokratik işlemlerin ancak bu şekilde azaltılabileceğine dikkat çekti.
Konya’nın ürün çeşitliliği bakımından en zengin ilçelerinden birisi Ereğli. Buğday, mısır, arpa, şekerpancarı, yem bitkileri, domates, kavun, soğan, elma, kiraz ve daha birçok ürün yetiştiriliyor. Ama öne çıkan çok önemli iki ürünü daha var. Siyah havuç ve beyaz kiraz. İki ürün de hem iç piyasada tüketiliyor hem de önemli oranda ihraç ediliyor. İki ürün için de coğrafi işaret tescili alınmış. Üretilen siyah havucun yaklaşık yüzde 50’si Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Uzakdoğu’ya ihraç ediliyor. Adana şalgamı ile bilinir ama bu şalgamın hammaddesi olan siyah havuç Ereğli de üretiliyor.
Ereğli, bitkisel üretimin yanı sıra hayvancılıkta da çok önemli yere sahip. Özellikle süt hayvancılığı ve süt ürünleri üretiminde önemli işletmeler var. Peynir çeşitlerinin yanı sıra koyun yoğurdu ve peyniri ile biliniyor.
Ereğli Ticaret Borsası’nda çiftçilerle buluşmamızda Borsa Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Ünlü, uzun yıllardan beri tanıdığım ve zaman zaman görüşlerine başvurduğum bölgenin üreticilerinden Cemal Torun, Veteriner Hekim Mehmet Ali İmamoğlu, Eski Ereğli İlçe Tarım Müdürü Orhan Soylu, Murat ve Ebubekir Etyemez kardeşler ile çok sayıda üretici ağırlıklı olarak süt ve süt ürünleri ile ilgili detaylı bilgiler verdi.
Genel olarak, süt üretimiyle ilgili ciddi bir sıkıntı olmadığı, süt tozu ihracatında Türkiye’nin üretim maliyetinin dünya fiyatlarının yaklaşık iki katı olduğu için sorun yaşandığı, bu yıl arpa, mısır, yem bitkileri fiyatlarının geçen yılla aynı olduğu için süt üretim maliyetinin daha çok işçilik, makina ve diğer malzemelerden kaynaklandığı dile getirildi. Etle ilgili sıkıntının ise küçükbaş hayvandan kaçıştan kaynaklandığı ifade edildi.
Tarsim Konya Bölge Müdürü Muharrem Ünal, Cihanbeyli ve Ereğli’deki iki toplantıya da katılarak üreticilerin tarım sigortaları ile ilgili sorularını yanıtladı. Ünal, Konya’nın genel olarak tarım sigortalarında sigortalılık oranı bakımından yüzde 30’un üzerinde olduğunu, Türkiye ortalamasının yüzde 24-25 civarında olduğunu söyledi.
Özetle, iki gün boyunca Türkiye İş Bankası Tarım Bankacılığı Pazarlama Bölümü’nden Yahya Kemal Kaya, Konya Tarım Bölge Müdür Yardımcısı Suat Ülkümen, Konya Bölge Satış Müdürü Azer Serkan Başak, Cihanbeyli Tarımsal İhtisas Şube Müdürü Burak Güçhan Yücel, Ereğli Tarımsal İhtisas Şube Müdürü Kazım Atılgan ve İş Bankası Konya Tarım Sigortaları Sorumlusu Baturalp Uygun, Doğrudan Satış Sorumlusu Selahattin Savrın ile birlikte Konya Cihanbeyli ve Ereğli’de üreticilerle yapılan iki toplantıda hem sorunları dinledik hem de bölge tarımı hakkında önemli bilgiler edindik. Zamanı geldikçe bunları da paylaşmayı sürdüreceğiz.
Katıldığım her toplantıda gözlerim genç çiftçileri arar. Cihanbeyli’de tarıma gönül vermiş, idealist genç bir çiftçi ile tanıştım. Böğrüdelik Köyü’nden Ahmet Arif Biçer, umut dolu bir genç. O’nu dinledikçe tarıma geleceğe dair umutlarım daha çok arttı. Önce aldığı drone ile ilgili yaşadığı sıkıntıları anlattı. Babası ile birlikte dane mısır, şeker mısır, buğday, arpa ve birçok ürün ürettiklerini söyledi.
Ayaküstü sohbet ederken Ziraat Odası Başkanı Veysel Akbulut araya girdi. Hangi köyden olduğunu sordu. Böğrüdelik deyince, bana dönerek bu köydeki çiftçilerin çok bilinçli üretim yaptıklarını ve örnek bir köy olduğunu söyledi.
Ahmet Arif, yabancı kaynaklardan, yayınlardan tarım ve tarım teknolojilerini takip ettiğini söyledi. Bu yıl üniversite sınavına girerken ve tercih yaparken hep ziraat fakültesini düşündüğünü belirterek: “Çevremde hemen herkes tarım bitti, tarımın geleceği yok. Başka bölüm seç diyenler oldu. Babam da başka bölüm okusan daha iyi olur dedi. Ama ben başka bölüm istemedim. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ni tercih ettim ve kazandım. Herkes karamsar ve tarımdan bir şey olmaz diye söyleyince biraz araştırdım. Dünyada açlık, kıtlık var. Gıda fiyatları yüksek diye konuşuluyor. Tarım çok önemli olacak diye ben bu alanda ilerlemeye karar verdim. Almanya’da tarım okulları olduğunu öğrendim. Oraya da gitmek istiyorum. Okuyup öğrendiklerimi gelip burada uygulamak istiyorum.” dedi.
Cihanbeyli Ziraat Odası Başkanı Veysel Akbulut (soldan sağa), Ahmet Arif Biçer. Ali Ekber Yıldırım