Çevresel, sosyal, yönetişim konuları artık bir zorunluluk

KONUK YAZAR  -  Hasan Süel

Çevresel açıdan iklim krizinin etkileri maalesef gözle görülür derecede arttı. 2023 yılının kayıtlara geçen en sıcak yıl olduğu söyleniyor. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bu yıl İstanbul’a ve Türkiye’nin birçok şehrine kış çok geç geldi. Evlerde kombi açmaya yeni yeni başladık. Yine yaz aylarında birçok ülkede görülen ve can kaybına neden olan sıcak hava dalgaları yaşandı. Bazen de tam tersini yaşıyor ve aşırı yağışlar nedeniyle sel baskınları görüyoruz. Küresel ısınma halihazırda 1.2 santigrat dereceye ulaşmış durumda ve birçok araştırma Paris Anlaşması ile belirlenen kritik eşik olan 1.5 dereceyi 2030 yılından önce göreceğimizi ortaya koyuyor. Bu da maalesef daha büyük çevresel sorunlarla karşı karşıya kalacağız demek.           

Bu ortamda beklenti ve ihtiyaçlar da hızla değişiyor. Sürdürülebilirlik, artık kurumsal stratejilerin ayrılmaz bir parçası. Sürdürülebilir başarı için, tüm paydaşları kapsayan, ortak değer yaratan politikalar izlenmesi gerekiyor. Günümüzde, dijital erişimden kapsayıcılığa, çalışan ilişkilerinden şeffaflığa pek çok kavram sürdürülebilirlik çatısı altında toplanıyor. Bunun bir sonucu olarak, bugün birçok şirket, sürdürülebilirlik kavramı yerine Çevresel, Sosyal ve Yönetişim (ÇSY) kavramını kullanıyor. Günümüzde finansal gücü pekiştirmenin, kurumsal itibarı artırmanın, müşteri ve çalışan bağlılığını sağlamanın yolu etkin ÇSY yönetiminden geçiyor. Bu nedenle ÇSY konusunda atılacak adımlara “olmazsa olmaz” olarak bakmak gerek.          

Şeffaf paylaşım önemli

Vodafone, sürdürülebilirliğin önemini erken kavramış ve bu yönde gecikmeden harekete geçmiş şirketler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Faaliyetlerimizin yoğun bir şekilde enerji kullanımı içermesinden dolayı uzun yıllardır çevresel ayakizimizi azaltmaya yönelik çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’de de sürdürülebilirlik çalışmalarına 2010 yılında başladık. Grubumuzun 2020 itibarıyla sürdürülebilirlik konularını yatırımcı bakış açısını da odağa alarak ÇSY çerçevesinde ele almaya başlamasıyla biz de sürdürülebilirlik yolculuğumuzu ÇSY adı altında sürdürme kararı aldık. Bugün ÇSY alanında bütüncül bir bakış açısıyla hayata geçirdiğimiz yatırımlarla Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amacı’ndan 10’una doğrudan katkı sağlıyoruz.   ÇSY konusunda aşağıdan yukarıya değil, yukarıdan aşağıya yönelen bir yaklaşım izlenmesi gerekiyor. ÇSY, şirketlerin amaç tanımında olmalı ve üst düzey yöneticiler tarafından benimsenmeli. Şirketler bu konuyu içselleştirmeli ve stratejinin ana parçası haline getirmeli. Yönetişim bu noktada kilit önemde; çünkü konuya kurumsal ve şeffaf bir boyut kazandırıyor; söylediklerinizin arkasında somut aksiyon olup olmadığını gösteriyor. Vodafone Türkiye olarak, şirket içinde kurduğumuz ÇSY Komitesi ve çalışma gruplarıyla profesyonel bir bakış açısıyla bu süreçleri yönetiyoruz. Daha önce Sürdürülebilirlik Raporu adıyla yayınladığımız raporu son 3 yıldır ÇSY Raporu adıyla yayınlıyoruz. Bu rapor, kendi faaliyetlerimizi ve performansımızı gözden geçirme ve bunu şeffaf bir şekilde tüm paydaşlarımızla paylaşma amacına hizmet ediyor.          

Karbon emisyonlarımızda yüzde 95 azalma

Çok yeni yayınladığımız 2023 ÇSY Raporu’nda da ÇSY alanındaki gelişmelerden, stratejimiz çerçevesinde attığımız adımlardan ve Vodafone Grubu’nun 2030 ve 2040 karbon-nötr hedeflerindeki ilerlememizden bahsediyoruz. Raporumuzda hedefleri yerelleştirme adına gerçekleştirdiklerimiz ve bu alanlardaki performansımız öne çıkıyor. Buna göre, Kapsam 1 emisyon yoğunluğumuzu geçen yıla kıyasla yüzde 18 azalttık. Geçtiğimiz yıl gibi bu yıl da Kapsam 2 emisyonlarımızı elektrik ihtiyacımızın tamamını yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ederek sıfırladık. Toplamda bakıldığında, baz yılımız olan 2020’den bu yana Kapsam 1 ve 2 karbon emisyonlarımızın toplamını yüzde 95 oranında azalttık.      Kalan emisyonlarımızın azaltımı için enerji tüketimimizi azaltmaya veya daha verimli kullanmaya, yeni teknolojilere ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapmaya odaklanıyoruz.            

Ana teknoloji merkezlerimiz ve baz istasyonlarımızda enerji yönetimini ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. Vodafone Grubu içinde baz istasyonları ve ana teknoloji merkezlerinin tamamında bu sistemi devreye alan ilk ülke olduk. Teknoloji merkezlerimizin iklimlendirme altyapılarını Yapay Zekâ Destekli Dijital Termal Yönetim Uygulaması ile yönetiyoruz. İklimlendirme altyapısında ortalama %30 enerji tasarrufu sağlayarak yılda 8 GWh’in üzerinde enerji tasarrufu elde ediyoruz. Kendi yenilenebilir enerjimizi üretmeye öncelik veriyor, İstanbul ve Adana’daki teknoloji merkezlerimizdeki çatı tipi güneş enerji sistemleri ile yenilenebilir enerji üretiyoruz. Faaliyetlerimiz sonucu ortaya çıkan e-atıkların %99’unu geri kazanım ve geri dönüştürme yoluyla ekonomiye kazandırıyoruz.            

Yeşil dönüşümde diğer sektörlere de destek oluyoruz

Ancak, yaptıklarımız bunlarla sınırlı değil. Telekomünikasyon ve teknoloji sektöründe yer aldığımız için, sunduğumuz ürün ve hizmetlerle birçok sektörün sürdürülebilirlik performansını etkileyebiliyoruz. Örneğin, Nesnelerin İnterneti (IoT) çözümleriyle müşterilerimizin iş süreçlerini daha verimli yöneterek enerji tüketimini ve karbon ayakizini azaltmasına katkı sağlıyoruz. 2023 mali yılında müşterilerimize sunduğumuz IoT çözümleriyle, yaklaşık 1 milyonu aşkın ağaç dikimine eşdeğer 195 bin tondan fazla karbondioksit salımına engel olduk. Red Enerji ürünümüzle, her ölçekten işletmenin enerji tüketimini %30’a kadar azaltıyoruz. Dijital Tarım çözümümüzle, çiftçilerin üretim ve kalitede en az %25’lik artış gerçekleştirmesini, üretim maliyetlerinde ise %50’ye kadar tasarruf sağlamasını mümkün kılıyoruz. Dijitalleşme, sürdürülebilir kalkınmada başarı sağlanması için vazgeçilmez bir unsur. İkiz dönüşüm ÇSY ile birlikte önümüzdeki döneme ışık tutacak. Biz de dijital teknolojilerin gücünü kullanarak dünyamız ve toplumumuz için değer yaratmayı sürdüreceğiz.       

Özetle, ülkeler, sektörler ve ülkelerüstü inisiyatiflerin etkisiyle ÇSY konularının artık bir zorunluluk haline geldiğini söyleyebiliriz. Daha önceden “olmasında fayda var” diye kabul ettiğimiz bazı durumlar, günümüzde şirketlerin uzun vadeli ekonomik başarısı için vazgeçilmez. Artan internet kullanımı ve mobil veri trafiği hacimleriyle daha dijital bir topluma doğru ilerledikçe, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden kaçınmak ve daha etkin bir ÇSY yönetimi için bilimin gerektirdiği doğrultuda emisyonlarımızı azaltmak ve enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan temin etmek son derece önemli. Vodafone olarak, dijital teknolojilerin gücünü kullanarak dünyamız ve toplumumuz için değer yaratmayı ve bu değeri ÇSY raporumuzla paylaşmayı sürdüreceğiz.

Tüm yazılarını göster