Dünya devi Airbus'ın orta menzilli yeni nesil uçağı A220’yi devreye aldığı tarihten (ilk uçuş 2013'te) bu yana havacılığın tek koridor kategorisinde rekabet hızlandı. Kanada’nın Montreal kentindeki Mirabel Tesisleri’nde üretim ve teslimatı yapılan A220 Ailesi, dünya pazarlarında sınıfında yüzde 60’lara varan oranda pazar payına ulaştı.
A220 Ailesi’nin çok farklı coğrafyalardan talep görmesinin ana nedenini verimliliği ve çevre faktörlerini öne çıkaran özellikleri oldu. Airbus'ın davetiyle Kanada Montreal’deki üretim tesislerine gerçekleştirdiğimiz gezide, A220’nin özelliklerini, şirketin yönetici ekibinden dinleme fırsatı bulduk. Bir grup meslektaşımızla gerçekleştirdiğimiz seyahatte biraraya geldiğimiz Airbus Müşteri Mühendisliği Müdürü Francisco Lopez, A220’nin tasarrufa, konfora ve verimliliğe odaklı yapısı sayesinde talep gördüğünü söyledi. Lopez, “A220 sınıfı uçaklar, önceki nesil uçaklara göre koltuk başına yüzde 25 daha düşük yakıt tüketimi ve karbon salınımı, yüzde 50 daha az gürültü ve yine yüzde 50 daha düşük NOx salımı ile hizmet veriyor” dedi. Francisco Lopez’den aldığımız bilgilere göre A220 Ailesi, sınıfında en geniş yolcu penceresi genişliğine sahip, ayrıca üçlü koltukta ilk kez olarak orta koltuğun genişliği diğerlerinden fazla.
A220 Ailesi’nin hem bölgesel, hem daha uzun menzilli uçuşlara uygun olduğunu kaydeden Lopez, 141 yolcu kapasiteli A220-300 uçaklarının İstanbul kalkışlı menzillerinin tüm Avrupa’yı, Afrika’nın ve Asya’nın büyük bölümünü kapsayabildiğini kaydetti.
30 uluslararası uçak alıcısından toplam 774 sipariş aldıklarını belirten Francisco Lopez, “A220'yi diğer tek koridorlu uçaklarımızdan ayırmıyoruz. Küresel pazar tahminimize göre 2041 yılına kadar 30 bin tek koridorlu uçağa ihtiyaç olacağını öngörüyoruz. 100-150 koltuk kategorisinde önümüzdeki 20 senede en az 7 bin uçak teslim edileceği öngörülüyor” dedi.
Türk şirketlerin performansı
Peki, dünya üzerinde pek çok gelişmiş pazarda kendisini kanıtlayan Türk havacılık sanayisi, A220 projesinde nasıl bir performans ortaya koydu?
A220 Ailesi'ne 9 ülke en son teknolojileriyle tedarik sundu. ABD, Almanya, İngiltere, Kanada, İspanya, İtalya, Avusturya ile Çin'in bulunduğu tedarikçi listesinde Türkiye de yer aldı. Türkiye'den PFW-Kale Aero (yakıt sistemi bileşenleri), TUSAŞ (sabit kaçış kenarı, kanopi ve paneller), HMS (WTBF, radom ve winglet parçaları), Alp Havacılık (motor parçaları) ve Fokker'in (kablolar) verdiği ürün ve servisler, A220 projesine yüzde 5 oranında katkı sundu.
■ Önce müşteri olarak tanıdı, şimdi kritik koltuğunda oturuyor
Airbus A220’nin üretim merkezi Kanada Montreal’deki Mirabel Tesisleri’nin en kritik sorumluluklarından birini, Ankaralı Miray Pırnal yürütüyor. 32 yaşındaki Pırnal, A220 Satış Kontratları Departman Başkanı. Airbus Ailesi'ne 4,5 yıl önce katılmış. Önce departmanın üç kişilik ekibinde mesai yürütmüş, geçen yıl ekibin başına getirilmiş.
Türkiye’den gelen ekibi, hep gülen yüzüyle, heyecanla karşılayan Miray Pırnal, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Mezunu. İstanbul’da yüksek lisansını tamamladığı yıllarda Esas Holding’te işe başlıyor. Önce Ali Sabancı’nın asistanı olarak mesai yürütüyor, ardından Pegasus'ta Satın Alma Bölümü’ne geçiyor. Airbus uçak alımlarından sorumlu ekip içinde yer alıyor. Airbus’ın müşteri tarafında yer alması, grubu yakından tanımasına neden oluyor. Kanada’ya yerleşme kararı almasının hemen ertesinde iş başvurusuna olumlu yanıt gelmesiyle birlikte 4.5 yıldır uçak devinin kadrosunda.
Ali Sabancı’dan liderlik ve kriz süreçlerinde yönetim konularında çok şey öğrendiğini söyleyen Pırnal, “Airbus’taki en büyük avantajım kurumu, iyi yöneticilerle çalıştığım Pegasus'ta iyi tanımış olmam” diyor.
Miray Pırnal, "Pegasus dönemimde, müşteri öncelikli bir şirket olduğunu hemen fark ettirdi. Bünyesine geçtiğimde Airbus'ın bu yönünü daha iyi tanıdım. Müşteri odaklı bir şirket, müşteri taleplerini en öncelikli kavram olarak planlıyor. Pegasus'ta iken uçak teslim alandım, burada teslim edenim" diyor. Pırnal, Kanada'ya ilişkin ise "Farklı kültürleri birarada mutlu edebilen, iyi insanların bulunduğu bir ülke" tarifini yapıyor.
Lopez: Airbus olarak yeni Türk tedarikçiler için çalışıyoruz
Francisco Lopez’e göre Türkiye'nin projedeki performansı, Türk havacılık endüstrisinin 15 sene içerisinde gösterdiği büyümenin bir yansıması. Lopez, zamanında teslim ve kalite konularında iyi altyapıya sahip olmalarının Türk sanayisini öne çıkardığını ifade ediyor.
Lopez, “Örneğin TUSAŞ, hem askeri hem de ticari Airbus platformları için kompleks yapısal parçaların tasarımı ve mühendislik kapasitesi konularında kanıtlanmış başarılı bir performansa sahip” diyor. Lopez, Airbus’ta Türk tedarikçilere yönelik iş fırsatlarına ilişkin ise “Airbus Türkiye'deki tedarik zincirini gerek var olan tedarikçileri ile işbirliğini genişleterek, gerekse de yeni tedarikçilere açılmak konusunda çalışmalarını sürdürüyor. Yeni tedarikçileri tespit etmek için var olan tedarik zincirimiz ile birlikte çalışıyoruz”