CTN Group, çimento sanayi ve endüstri tesislerinin bakı m onarım ve modernizasyonu faaliyetlerini yürütmek amacı ile 2010 yılında kuruldu. 2017’de Türkiye’nin ilk 100, Adana’nın da 13. Tasarım Merkezi Belgesi’ni alan firmalar arasına girdi. Milano’da bir proses firması satın alarak katma değerli teknoloji üretmek için önemli bir yatırım yaptı.
Türkiye’nin ilk baca gazı kullanarak elektrik enerjisi üretme tesisini kuran CTN Group, çimento sektörü başta olmak üzere tüm ağır sanayi fabrikalarına yerli çözüm önerileri sunuyor. Çevre konusu ve stratejilerinin siyaset üstü bir konu olduğunu ifade eden CNT Group CEO’su Özkan Çetin’in çok önemli bir önerisi var: Çevre Bilim Kurulu oluşturulması.
Şöyle diyor Çetin: “Çevre konusu sadece milli bir mesele değil, insanlığın devamını sağlayacak bir mesele. Nefes almadan, su içmeden insanın hayatta kalmasının mümkün olmadığını herkes bildiği için, bu konu ile ilgili Çevre Bilim Kurulu oluşturulmasını öneriyoruz. Bilimin çözemeyeceği ortak aklın üstesinden gelemeyeceği hiçbir konu yok. Ülkemizin bu konu üzerinde çalışan kıymetli bilim insanlarının katkıları ile oluşacak bu kurul, mevcut durum analizleri yaparak, çözüm önerilerini devletimizin ilgili kurumları ile paylaşabilir. Bilim kurulu, iklim değişikliği, kuraklık sorunu, atıkların değerlendirilmesi ve yönetilmesi konusunda ülke çapında çalışmalar yaparak ülkemizi gelecek nesillere taşıyacak projelere imza atacaktır. Böylece çevre konularının bölgesel olarak değil, öncelikle ülke olarak değerlendirilmesi, sanayi işletmelerinin cezai şartlar ile yönetilerek değil, çevre faktörleri konusunda teknik çalışmalar ile doğru yola sevk edilmesi sağlanabilir.”
CNT Group CEO’su Özkan Çetin’in sanayide yeşil enerji çözümleri üzerine yorumları ise şöyle:
Baca gazından elektrik enerjisi üretiyoruz
“Ülkemizde ilk defa ORC Sistemi katkısı ile Termooil’den baca gazı kullanarak elektrik enerjisi üretme tesisini kurma başarısı gösterdik. Bu teknoloji için yaklaşık 2 milyon dolar yatırım yaptık. İtalyan ve Türk mühendislerin ortak çalışması ile ortaya çıkan bu tesis, sadece bir enerji üretim tesisi değil, aynı zamanda iklim değişiminin önüne geçen, karbon miktarını düşüren, hiçbir fosil yakıt kullanılmadan enerji üreten tam çevreci ve yeşil enerji teknolojisidir. Aynı zamanda Endüstri 4.0’a uygun tasarlanmış tesislerimiz insan eli değmeden yıllık ortalama 60 milyon Kw enerji üretme başarısı gösteriyor.”
Su kullanmıyor, yüzde 25 enerji verimliliği sağlıyor
“Enerji maliyetlerinin ağır sanayi sektöründe ürün maliyetindeki oranını hepimiz biliyoruz. Özel sektör temsilcileri enerji verimliliği konusunda gerekli hassasiyeti göstererek projeler yapıyor. Genelde enerji üretim kapasitelerinin artırılması konusunda teşvikler var ama enerji verimliliği konusunda yeterli teşvik sistemi ve organizasyon olduğunu düşünmüyorum. Ülkemizde 57 tam entegre çimento fabrikasının sadece 12’sinde baca gazı elektrik enerjisi üreten tesis bulunuyor. Bunların 10 adedi yeraltı su kaynakları vasıtası ile buhar üreterek enerji üretiyor. Yani elektrik enerjisi üretirken su gibi bir kaynağı tüketiyor. Kuraklığın bu kadar gündemde olduğu bir dönemi düşünürsek su ile elektrik enerjisi üretmenin ne kadar verimli olduğu tartışmaya açık bir konu. CTN olarak yeni geliştirdiğimiz teknoloji ile 1 litre dahi su kullanmadan enerji üretiyoruz ve yüzde 25 verimliliğe ulaşıyoruz.”
Yeşil teknolojilere odaklanmamız gerekiyor
“Avrupa Birliği, Yeşil Mutabakat konusunda önemli adımlar attı ve 2023 yılı itibari ile karbon vergilerinin başlaması gündemde. Bu konuyla ilgili iki önemli unsur var. Birincisi işletmelerin bu vergilerden kendilerini nasıl koruyacağı. İkincisi ise Avrupa’nın Yeşil Mutabakat’ın ön gördüğü sıfır karbon hedefini nasıl takip edeceği. İkinci konudan başlarsak; şirketlerin mevcut durumlarının analizlerini çıkartması ve bununla beraber karbon azaltmak için yatırımlara yönelmesi gerekiyor. Bu sürecin KOBİ’ler açısından eğitim ve danışmanlık olmadan yönetilmesi oldukça zor. Yatırım konusu ise çevre yatırımlarının işletmelerin genelde maliyetlerini azaltmada çok önemli rol oynamadıkları ve teknolojilerin ise oldukça maliyetli oldukları ortada. Bundan dolayı işletme sahiplerinin yurt dışından sağlayacakları döviz bazlı teknolojiler kredi borçlanmalarını artıracaktır. Burada ülke olarak hızlıca bu teknolojilerin yerlileşme süreçlerine eğilmek gerekiyor. Aksi takdirde cari açık konusunda bir sektörde daha geride kalırız.”
Yeni jenerasyonu, “muhteşem jenerasyon” olarak yorumluyorum
“Yeni jenerasyonu muhteşem jenerasyon olarak yorumluyorum. Şirketinizi geleceğe taşımak için geleceğin sahibi yeni nesle ihtiyacımız var. Bundan dolayı da bu nesil iyi anlamalı, iyi değerlendirmelisiniz. Yeni neslin enerjisini ve gücünü şirketinize adapte etmelisiniz. Biz CTN olarak gerek Adana fabrikamızda gerek ise Milano ofisimizde yeni mezun arkadaşlarımıza yer vererek onları iş hayatına alıştırıp yetiştirmeye çalışıyoruz.”