Cep telefonuyla virüsün izi sürülüp yayılması önlenir mi?

Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

TÜRKİYE’nin Vatikan Büyükelçisi Lütfullah Göktaş, İtalyan gazeteci Milena Gabanelli’nin bir videosunu paylaştı.

Gabanelli’nin videosunda Güney Kore’nin koronavirüs karşısında aldığı önlemler ve geliştirdiği stratejiye ilişkin önemli mesajlar var.

Gabanelli, önce Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesine dikkat çekti:

Dünya Sağlık Örgütü’nün tavsiyesi net: Virüslüyü bul, izole et, test yap ve tüm temaslarının izini sür.

Güney Kore’de ilk vakanın 2 Şubat 2020’de görüldüğünü anımsattı:

-Tüm ülke hemen karantinaya alındı. Sağlık ve güvenlik birimlerine önemli imkanlar sunuldu.

Bu imkanların şu bölümünün altını özellikle çizdi:

-Her vatandaşın izini sürme, cep telefonuyla takip imkanı.

Her telefonun yer değişikliğinin baz istasyonu hücresiyle izlenebildiğine işaret etti:

-Bu sayede test sonucu pozitif çıkanın son iki haftada nerede, kimlerle görüştüğü saptanabiliyor. Ardından ev ev dolaşılıp onlara test yapılabiliyor.

Sistemin 11 Şubat’ta bir aplikasyonla daha da güçlendirildiğini vurguladı:

- Hükümet tarafından dağıtılan ve akıllı telefonlara da indirilen bir uygulama. Sana diyor ki: Hastalık belirtisi varsa şu numaradan derhal sağlık yetkililerine bildir.

Ardından testlerin yapıldığını, zincirleme biçimde iz sürüldüğünü kaydetti:

-Kim pozitif, kim asemptomatik, kimde az belirti var, saptanıyor. Sonra da tecrit başlatılıyor. Evden çıkmaya yeltenen durduruluyor.

Güney Kore’nin iz sürmeye başladıktan 2 hafta sonra sonuç aldığına dikkat çekti:

- Virüs bulaşan kişi sayısı günde 800’den 80’e indi.

Bu noktada İtalya’ya şu mesajı verdi:

- Biz de yapabiliriz bunu. Belirti göstermeyip, asemptomatik binlerce insan farkında olmadan, durmadan virüs yayıyor.

Telefon şirketlerinin her şeyin izini sürebildiğine vurgu yaptı:

- Telefonun çekmediği yerlerde bile iz sürülebiliyor. Güvenlik birimleri de bu imkanlarla karantinada olan birinin nereye gittiğini görebilir.

İzleme konusuyla ilgili topluma garanti verilmesi gereği üzerinde durdu:

- Verileri imha garantisi verilecek. Kabus bitince veriler yok edilecek.

Yaşanan küresel salgının herkes için ilk sınav olduğuna dikkat çekip, şu mesajla noktayı koydu:

- Özel yaşam diyerek zaman kaybetmeyelim…

Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu, dünyadaki başarılı örnekleri yakından izliyor…

Güney Kore modeli, bu aşamada ülkemizde işe yarar mı?

Herkes kendini hasta sayacak

TÜRKİYE Teknoloji Takımı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Biosys’in yerlisini geliştirdiği yoğun bakım ventilatörünün seri üretimi çalışmalarını konuşurken Teknik Müdürlüğü’nü yürüttüğü Baykar’daki korona önlemlerini paylaştı:

-Bir kere çalıştığımız alanları, personeli taşıyan servisleri sürekli dezenfekte ediyoruz. Ayrıca, çalışma sırasında personel 3 metre mesafe kuralı uyguluyor.

Baykar’ın İHA ve SİHA üretimi yaptığını anımsattı:

-Havacılık sektöründe kurallara kesin uyulur. Sert disiplinler vardır. O nedenle biz de, ekibimiz de konulan kurallara uyma konusunda deneyim sahibiyiz.

Serviste seyrek oturma düzenine geçildiğini belirtti:

-Seyrek oturmak yetmiyor. Kimse artık serviste yer değiştirmiyor.

Hep aynı koltuğa oturuyor.

Toplantılarda da 3 metre mesafe kuralı uyguladıklarını anlattı:

-10 kişilik toplantıyı bile koca konferans salonunda yapıyoruz.

Ardından şu noktanın altını çizdi:

-Herkes kendini hasta gibi düşünecek. “Ben virüs taşıyor olabilirim” diyecek. Araya mesafe koymaya o gözle bakacak. “Hastayım” veya “O hasta”…

Çalışmak zorunda olanlar araya mesafe koymak için böyle düşünecek… Başka yolu var mı?

Mart ayı maaşına ek 1000 lira veriyoruz

BİRÇOK şirkette çalışanlar korona darbesi yüzünden işini kaybetme tedirginliği yaşarken, özel sektörde işçiye ilk özel destek verenlerden biri Sanko Holding oldu:

-Zekat fonumuzdan çalışanlarımıza gıda yardımı olarak 1000’er lira veriyoruz.

Sanko, söz konusu 1000’er lirayı 18 Mart’ta çalışanlarının hesabına yatırdı. Benzeri bir adım da Tekirdağ’dan geldi.

Asyaport Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Soyuer, geçen hafta ekibine talimat geçti:

-Bu zorlu ve hassas dönemde özverili, gayretli çalışmalarını sahada sürdüren tüm mavi yaka çalışanlarımıza mart ayı maaşlarına ilave olarak 1000 lira net ikramiye verilecek.

Soyuer’in bu kararı yerel medyaya şöyle yansıdı:

-Asyaport Limanı ile Kaptan Demirçelik, yaklaşık 2’şer bin kişi olan çalışanlarına koronavirüs önlemleri çerçevesinde 1000’er lira ikramiye desteğinde bulundu.

Bu adımları atabilen şirketler alkışı hak etmiyor mu?

Tüm yazılarını göster