Cari işlemler dengesinde geçen yıl her ne kadar son on yılın ikinci en yüksek açığı verilmişse de, başlıkta da vurguladığım gibi “kötünün iyisi yaşandı” demek pek yanlış olmasa gerek...
2023 yılı 45 milyar dolarlık açıkla kapatıldı. Bir önceki yılın 49 milyar dolarlık açığına göre sınırlı da olsa bir iyileşme var.
Ancak asıl aralık ayındaki açığın boyutu şaşırtıcı sayılır. Aralık ayındaki cari açık 2.1 milyar dolarda kaldı. Hatırlayalım; 2022’nin aralık ayındaki tutar 6 milyar dolardı. Aralık ayındaki açık yalnızca 2022’nin altında kalmadı ki... 2023’te son on yılın ikinci en düşük açığı oluştu. Son on yıllık dönemde daha önce en düşük aralık ayı açığı 573 milyon dolarla 2018 yılında verilmişti.
Çok da sevinmeyelim
Aralık ayında son on yılın ikinci en iyi performansı sergilendi ve bu sayede 2023 yılı açığı kaygı duyulan düzeyde gelmedi; bütün bunlar iyi güzel de biraz detaya bakınca aslında çok sevinmemek gerektiği ortaya çıkıyor.
Aralık ayı açığı önceki yılın neredeyse üçte biri düzeyinde kaldı ama acaba niye? Ne yaptık, nasıl önlemler aldık da bunu sağladık, yoksa alınan bir önlem söz konusu değil de her şey kendiliğinden mi gelişti? Birkaç sayı verelim:
- Aralık ayındaki cari açık 2022’ye göre 3.9 milyar dolar daha az.
- Aralık ayındaki dış ticaret açığı 2022’ye göre 3.5 milyar dolar daha az.
- Aralık ayındaki ithalat da 2022’ye göre 3.7 milyar dolar daha az.
“Her şey kendiliğinden mi gelişti” sorusunun yanıtı ortaya çıktı bile.
Daha az ithalat, daha az dış ticaret açığı ve daha az cari açık; hepsi bu!
Peki acaba ithalat niye geriledi dersiniz... Bunun için de yalnızca iki kaleme bakmak yeter gibi...
Parasal olmayan altın ithalatı 2023’ün aralık ayında 2022’ye göre 1.1 milyar dolar, enerji ithalatı da 1.5 milyar dolar daha az. Toplayalım; etti mi 2.6 milyar dolar. İthalattaki 3.7 milyar dolarlık düşüşün de 2.6 milyar doları bu iki kalemden kaynaklanmış.
Yani 2023’ün cari açığı özellikle aralık ayında nedenlerini sıraladığımız etkenlerle görece iyi geldi.
Ama açık, yine de son on yılın ikinci en yüksek açığı.
Ya finansman?
Geçen yıl 45.2 milyar dolar açık verildi, sağlanan finansman ise 56.1 milyar dolar oldu. Finansman açıktan fazla, aradaki fark nereye mi gitti, net hata noksana yazıldı.
Geçen yılın en kayda değer yönlerinden biri, net hata ve noksandaki 10.7 milyar dolarlık negatif tutar. Bu, son on yılın en yüksek tutarı.
Şimdi bu büyüklük için de “Yurt dışına valizler dolusu para götürülüyor” mu denilecek acaba? Hani net hata noksan pozitif olduğunda valizlerle getirilen kara paradan söz ediliyordu ya, şimdi de tersi olmalı!
10.7 milyar dolar, 100’lük banknotla 107 milyon adet banknot; valizle taşımaya yürek ister!
Asıl finansman borçlanma
Geçen yılki 56 milyar dolarlık finansmanın 41 milyar doları diğer yatırımlar kaleminde yer alan net borçlanmadan gelmiş.
Doğrudan yatırım yalnızca 4.7 milyar dolar. Yabancılar Türkiye’de 10.6 milyar dolarlık yatırım yapmış; yurt dışında yapılan 6 milyar dolarlık yatırımla net tutar 4.7 milyara inmiş.
Yabancılar 10.6 milyarlık yatırım yapmış ama bunun 3.6 milyarı gayrimenkul alımı. Kalan da belli ki ağırlıkla sermaye artırımı için getirilen tutar.
Bu arada doğrudan yatırım için getirilen 4.7 milyar dolar, 2020’deki 4.4 milyar dolardan sonraki en düşük yıllık tutara işaret ediyor.
Portföy yatırımları
Yabancılar 2022’de ellerinde Türk varlığı olarak ne var ne yok büyük ölçüde satıp gitmişler ve böylece 13.7 milyar dolar götürmüşlerdi. Geçen yıl ise bir geri dönüş yaşandı.
Yabancılar geçen yıl net 8.3 milyar dolarlık portföy yatırımı yaptı.
Ama yine de 8.3 milyar 2014 ve 2017’deki tutarların yanında çok düşük kalıyor.