Türkiye ekonomisi yılın son çeyreğinde %6 ve 2019 yılı genelinde ise binde 9 oranında büyüdü. Bu, çalkantılar ile başlayan, işsizliğin zirve yaptığı bir yıl için güzel bir son oldu.
Orta vadeli program 2019 yılı büyümesi için binde 5’lik bir hedef belirlemişti. Gerçekleşme bunun üzerinde oldu. Türkiye’nin 2019 GSYİH’si 753.7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Böylece GSYİH dolar bazında 2009’dan sonraki en düşük seviyesini gördü. Şimdiye dek yakalanan en yüksek düzey ise 950 milyar dolar ile 2013’te yaşandı.
Sizler de yakından izlediğiniz için bilirsiniz; son çeyrekte büyümenin %5’in üzerinde olacağı, hemen herkesin hemfikir olduğu, öncü göstergelerin işaret ettiği bir gelişmeydi.
Üç çeyrek geriledikten sonra 2019’un 3. Çeyreğinde yüzde 1.9 artan tüketim harcamaları, son çeyrekte yüzde 6.8 büyüdü. Ekonominin genel olarak yüzde 6 büyümesinin sebebi de bu oldu. Yani “tüketerek büyüme” eleştirisi geçerliliğini koruyor.
Bugün açıklanan 4. Çeyrek verisine göre yatırımlar binde 6 oranında geriledi. Tek başına bakıldığında önemsiz görünebilecek bu oran aslında olduğundan daha fazlasını ifade ediyor. Çünkü bu, yatırım harcamalarında peş peşe yaşanan altıncı gerileme. 2018’in ikinci yarısında gerilemeye başlayan yatırırım harcamaları 2019’un tüm çeyreklerinde daraldı. Son iki çeyrekte olumlu bir baz etkisi olmasına rağmen yatırımların küçülüyor olması daralmanın siddetini ortaya koyuyor.
Tarim sektörü yılı yüzde 3.3 büyüme ile tamamlarken sanayide büyüme binde 2, hizmetlerde yüzde 1.5 oldu. İnşaat sektörü ise yüzde 8.6 küçüldü. Sektör 6 çeyrekten beri daralıyor. Son aylarda konut satışlarındaki artışa rağmen inşaat sektörü büyümüyor. Çünkü konut satışları ikinci el konutlar üzerinde yoğunlaşıyor. Yeni konut satışları zayıf seyrederken, yeni inşaat başlangıçları da yok denecek kadar az.
2020’de daha sağlam, daha iyi bir büyüme için yatırımların da tüketimdeki büyümeye eşlik etmesi gerekiyor. Ancak Suriye’deki gelişmeler, virüs salgını ve yüksek seyreden döviz kuru şu anda buna engel görünüyor.