Sevgili okur merhaba, bu hafta size fellowlarından biri seçilmekten mutluluk duyduğum Post Growth Instute’nin Post Growth bakış açısını anlatmaya geldim! Hepimizi tahrip eden krizlerin kök nedeni olan büyümenin sonrasına birlikte bakmaya…
Ekonomik büyümenin ötesinde bir sistemden bahsettiğimizde, soyut bir gelecekten bahsetmek zorunda değiliz. Ekonomik büyümenin ötesinde sayısız mevcut proje, zihniyet ve yaklaşım var - ve hepsi ‘sürdürülebilirlik’ kutusuna kolayca sığmıyor sürdürülebilirlik ile maalesef tam olarak kesişmiyor. Yeni bir çatı-anlatı geliştirmek istiyorsak, bunu mevcut pratiklere dayandırmanın ötesine bakmamız gerekiyor. Adam Smith, kapitalist bir sistem için belirleyici ilkelerini oluştururken dünyanın nasıl olması gerektiğine dair bir vizyon ortaya koymadı. Bunun yerine, desteklenmeye değer olduğuna inandığı mevcut organizasyon biçimlerinin altındaki bir dizi ilkeyi tanımladı.
Büyümeye hizmet etmenin ilerisine gitmeyen bu anlatı ve tanımlamalar aynı indüktif yöntemlerle, ekonomik büyümenin ötesindeki geleceklere giden yolları göstermemizi, mevcut gerçeklikleri tanımlamamızı ve geliştirmemize yardımcı olamaz mı? İşte peşine düşmemiz gereken hikaye bu! Tam da bu hikaye düşüncesiyle, dünyada ekonomik büyüme sonrası uygulamalardan bazılarını paylaşmanın bizleri aynı sayfada buluşturacağına inanıyorum:
Örneğin, Ekvador’un Sumak Kawsay gibi sahip olduğu zamansız felsefeler, yerli inançlar aracılığıyla Batı perspektifinden oluşturulmuş ‘gelişme’ye yeni alternatifler arar ve refahın sadece içeren bir toplulukla mümkün olduğunu savunur. Ya da Bhutan’ın Ulusal Mutluluk endeksi gibi ilham verici göstergeler, Bhutanlı vatandaşların mutluluğu ve memnuniyeti olarak ölçülür ve tüm hükümet politikalarını yönlendirmede etkili rol oynayabilir. Ekonomik ölçeğin ötesine göçen bir politika yapımı mümkün olabilir. Ya da yönümüzü İskoçya ve Yeni Zelanda gibi ülkelere dönelim! Artık başarıyı GSYİH’nın ötesinde ölçmek için refah temelli bir çerçeveye geçişin yollarını aradığını görmek mümkün.
Tüm bu makro arayışlar ve uygulamalarla birlikte ekolojik sistemlere yani doğaya insanlara özgü hukiki haklar veren doğa hakları yasaları gibi çığır açan yasal araçlar gittikçe artıyor ve gelişiyor tam da bu sayede bu doğa artık yasal zeminde savunulabilir hale geliyor.
Öte yandan artık Locavoring gibi Yerel ürünleri yemeyi amaçlayan etkileyici yaşam tarzları doğuyor.Kapsayıcı bir barınma için düşük maliyetli, kolayca kurulabilen basit barınaklar sunan ve her yerde yerel malzemelerle inşa edilebilen hexayurts gibi dikkat çekici teknolojiler ortaya çıkıyor. Aslında her alanda büyüme sonrası yaşama hizmet eden oluşumlar ve adımlar bugün kendini doğuruyor. Büyüme sonrası düşünce etrafında gelen topluluklar yeni yaklaşımları var ediyor. Yeni ilişkilenme biçimleri arayan insanlık sosyokrasi ve ötesini kurumlarında nasıl kullanacağının yollarını arıyor ve yeni yönetişim mekanizmalarının peşinden gidiyor. Bu sayede marjinelleştirilmiş ve ötekileştirilmiş sesler yeniden duyulabilir var olabilir hale geliyor. Güç kültürü yerini yeni bir yaklaşıma bırakıyor. Güneşi takip eden pasif güneş mimarisi, halkın mahsul ekimi için tohumlara erişimini sağlayan ve fazla üretilen ürünlerin kütüphaneye geri verilmesini bekleyen tohum kütüphaneleri gibi yaşamı topluluklarla gözeten uygulamalar gittikçe artıyor.
121 ülkede 6 milyondan fazla kullanıcıya sahip Freecycle gibi girişimler döngüsel ekonomiyi ve paylaşım ekonomisini kitleselleştiriyor. Bugün İngiltere’de yerel halklar kendi mahallelerinde yerel ekonomi laboratuvarları kuruyor.Öteki olma kimliğiyle baş başa kalan yoksullaştırılmış Küresel Güney’de gıda üretme hakkını savunan 200 milyon köylü, küçük ve orta ölçekli üretici, tarım işçisi, kırsal kadın ve yerli topluluklardan oluşan La Via Campesina gibi heyecan veren oluşumlar gittikçe etkisini büyütüyor. Ve pek çok yeni iş modeli bugün dünyanın ana akım yeni iş yapma biçimlerini oluşturuyor.
Bugün içinde bulunduğumuz an tam olarak güneş doğmadan hemen önceki zaman. Güneş doğmaya hazırlanıyor ve yeni dinamiklere sahip yeni bir ekonomin ayak sesleri yükseliyor. Tüm dünya yeni bir eşikten geçmeye hazırlanıyor. Hala karanlıkta olduğumuz için adım atmamak gerektiğini düşünmek ise güneş bir anda doğduğunda -ki güneşin doğmamak gibi bir seçeneği yoktur- yolunu bulamamak aydınlıkta nasıl hareket edeceğini bilmemek demek. İşte tam da bu noktada büyüme sonrası dünyayı hayal etme o dünyada yer almak için stratejiler geliştirme zamanı!