“Büyük yeşil dönüşüm için zamanımız az, işimiz çok”

Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), tüm dünyada birinci öncelik haline gelen sürdürülebilirlik konusunda Türkiye iş dünyasına rehberlik eden bir sivil toplum kuruluşu. Türkiye’nin Paris İklim anlaşmasını imzalayarak iklim değişikliğindeki mücadelesindeki kararlığını ortaya koyması, SKD Türkiye’nin çalışmalarını daha da hızlandırdı ve 2021 yılında derneğe 19 yeni üye daha katıldı.               

SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin, “İçerisinde bulunduğumuz bu olağanüstü dönemde, şeffaflığı, insan sermayesini ve sürdürülebilirliği daha fazla önemseyen, bu öğeleri de şirket öncelikleriyle birleştirip raporlayan ve dışarıyla paylaşan şirketlerin avantaja sahip olacaklarını biliyoruz” diyor. “COP26’da alınan, Türkiye’yi de kapsayan kararlarla önümüzde büyük bir yeşil dönüşüm yolculuğu bizi bekliyor. Kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları ve akademi iş birliği ile alınacak bu yolda az zamanımız, çok işimiz var” yorumunu yapan SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin ile yeşil dönüşümün önceliklerini konuştuk.

Odağımız yeşil dönüşüm

“2021 yılı başında odağımızı Yeşil Dönüşüm olarak belirlemiştik. Bu doğrultuda iş dünyası ile iş birliği içerisinde yürüttüğümüz çalışmalarımız ülkemizin yeşil dönüşümüne önemli katkılar sağlıyor. SKD Türkiye olarak iş dünyasına rehberlik ettiğimiz yeşil dönüşüm yolculuğunda odak alanlarımızı; Düşük Karbon Ekonomisine Geçiş ve Verimlilik; Sürdürülebilir Sanayi ve Döngüsel Ekonomi; Sürdürülebilir Tarım ve Gıdaya Erişim; Sosyal İçerme ve Kapsayıcılık; Sürdürülebilir Finans ve Risk Yönetimi olarak tanımladık. Bu alanlarda sürdürülebilir kalkınmayı; ülke kaynaklarımız daha verimli kullanarak geleceğimizin ekonomik ve çevresel olduğu kadar toplumsal ve kültürel boyutlarıyla da doğru programlanması için bir gereklilik olarak görüyoruz.               

COP26’da taahhütler ve açıklamalar umut vericiydi

“COP26’da ülkelerin aldığı birtakım bağlayıcı kararlar alması, verdikleri taahhütleri ve açıklamaları oldukça umut vericiydi. Ülkelerin kararlılığını ortaya koyması açısından dikkatleri üzerine çeken bir zirve olurken; tüm liderlerin iklim krizi ile mücadelede ortak bir akıl oluşturması, hedef belirlemeleri ve yol haritaları oluşturmaları için kritik bir iklim konferansı olarak tarihe geçti. Ayrıca iş dünyası geçmiş yıllara kıyasla COP26’da karbon taahhütlerinin nasıl gerçekleştirilebileceğiyle ilgili görüşmelere daha fazla katılım gösterdi. Dünyanın önde gelen iş insanlarının iklim eylemi için liderliğe soyunduğunu görmek mutluluk vericiydi. Diğer yandan çatı örgütümüz WBCSD COP26’da yayınladığı İklim İyileştirme İçin İş Manifestosu’nda şu anda özel sektörün iklim iyileşmesine katkısını ölçecek bir mekanizma bulunmadığını, bu nedenle özel sektörün küresel iklim iyileşmesine katkısını ölçmek için yeni bir mekanizma oluşturulması çağrısında bulundu.”              

Türkiye de iklim krizi ile mücadelede yerini net bir şekilde aldı

“Türkiye 2053 yılında net sıfır karbon taahhüdünü vererek iklim krizi ile mücadelede yerini net bir şekilde almış oldu. Önümüzdeki süreçte küresel ekonominin bir parçası olmaya devam etmemiz için yeşil dönüşümün gerekliliklerini yerine getirmemiz ve sürdürülebilir kalkınmaya ulaşmamız kilit rol oynuyor. SKD Türkiye olarak iklim krizinin çözümünde, bağlayıcı kararlar almanın ve yaptırımları devreye sokmanın oldukça önemli olduğunu her zaman dile getiriyoruz. Kamunun AB Yeşil Mutabakat kapsamında karbon fiyatlandırma ve karbon ticareti konularında mekanizmalar oluşturma hedefleri olduğunu biliyoruz. Yine Yeşil Mutabakat çerçevesinde hayata geçecek Sınırda Karbon Vergisi uygulaması için sektörlere yönelik öncelikler ve hedefleri ortaya koyması bekleniyor. SKD Türkiye olarak ülkemizin 2053 Net Sıfır Karbon hedefini desteklemek ve özel sektörün sera gazı emisyonlarını azaltmalarında şirketlere rehberlik etmek amacıyla ‘Net Sıfır Karbon Hareketi’ başlatacağız.”             

Döngüsel Ekonomi Platformu

“SKD Türkiye olarak, 2016’dan bu yana kararlılıkla Döngüsel Ekonomi çalışmalarını sürdürüyoruz. Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformunu hayata geçirdik. Platformun şu anda 24 farklı sektörden 200’e yakın üyesi bulunuyor. Platformda gerçekleştirilen işlemler sayesinde 1 milyon 750 bin Euro değere karşılık gelen 13 bin tonun üzerinde malzemenin geri kazanılması sağlandı. Plastik atık konusunu da döngüsel ekonomi perspektifiyle ele almak adına, SKD Türkiye, TÜSIAD, Global Compact Türkiye olarak kurduğumuz İş Dünyası Plastik Girişimi (İPG) olarak bu alandaki teknik bilgi birikimimizle döngüsel ekonomi odaklı iş modellerinin benimsenmesi konusunda rehberlik sağlıyoruz. Tasarım ve inovasyon ile plastik ambalajların geri dönüştürülebilir olmasını, gereksiz ve problemli plastik ambalajların tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamayı ve yeniden kullanım modelleri ile tek kullanımlık plastiklerin önüne geçmeyi sağlayan bir vizyonu savunuyoruz. Geçtiğimiz günlerde de IPG imzacısı olan 6 farklı sektörde ve holding kategorisinde faaliyet gösteren 34 şirketin 2023’e kadar plastik kullanımlarını azaltarak 43 bin ton tasarruf edecekleri ile ilgili taahhütlerini içeren raporumuzu kamuoyu ile paylaştık. İş Dünyası Plastik Girişimi’ne yeni imzacıların katılımıyla üye sayısının 49 şirkete yükseldiğini ve İPG’nin Plastik kullanımını azaltma yönünde kattığı değerin arttığını söyleyebiliriz.”

Döngüsel Ekonomi Platformu uygulamalarından örnekler

  • Bilecik Demir Çelik, ‘The Circular Vouchers’ teknik destek programından faydalanarak, çelik üretim tesisinde kullanılan atık refrakterlerden ikincil hammadde üretim potansiyeli üzerine bir çalışma gerçekleştirdi. Böylece firma son 1 yılda 550 bin Euro tasarruf sağlamanın yanı sıra, yaklaşık 1200 ton boksit, 1,2 milyon kwh elektrik enerjisi, 65 bin m3 doğal gaz tüketimimin önüne geçti.
  • Kadifeteks, The Circular Vouchers destek programından faydalanarak farklı türdeki tekstil atıklarının geri kazanılması konusunda kapsamlı bir çalışma yürüterek bu alanda kendisine bir yol haritası oluşturdu. Mevcut uygulama ile yaklaşık 20 ton/yıl’lık üretim atığının tamamını geri dönüştürebilen firma, yüzde 25 oranında geri dönüştürülmüş akrilik içeriğiyle iplik üretimini gerçekleştiriyor.
  • P&G ve MGD Marmara Geri Dönüşüm, üretim sırasında ıskartaya çıkan standart dışı ürünlerin endüstriyel amaçla yeniden değerlendirilmesi konusundaki projelerini başarıyla tamamladılar. Uygulanan Circular Voucher projesi sayesinde Mayıs 2020 itibarıyla 67 ton standart dışı ürün (deterjan, sabun, diş macunu, vb.) halı/araba vb. yıkama amaçlı yeni bir ürüne dönüştürülmüş oldu.
  • Anadolu Etap’tan alınan arıtma çamurunun, Sütaş’ın Katı Atık Bertaraf ve Biyogaz Üretim Tesisi’nde değerlendirildiği işbirliği ile altı aylık dönemde, Anadolu Etap’ın yaklaşık 40 tonluk arıtma çamuru Sütaş tesislerinde işlenerek yenilenebilir enerjiye dönüştürüldü.

İş dünyasına 6 maddelik eylem çağrısı

Ebru Dildar Edin, “Geçtiğimiz Şubat ayında EBRD iş birliğiyle ‘Yeşil Dönüşüm’ ile bağlantılı olarak ‘Türkiye’de Düşük Karbonlu ve Döngüsel Bir Ekonomik Toparlanma için İş Birliği Çağrısı’nı gerçekleştirdik. Bu eylem çağrısı, salgın sonrası sürdürülebilir ve yeşil bir toparlanma için döngüsel ekonominin benimsenmesi ve Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformunda sunulan araçların daha etkin kullanılmasına yönelik bir çağrı. Tüm kurumları 6 maddelik bu eylem çağrısına katılmaya davet ediyoruz” diyor. Eylem çağrısının aldı maddesi şöyle sıralanıyor:                 

1- Sıfır atık ilkelerine ve döngüsel ekonomi stratejilerine bağlı kalmak,

2- Mevcut ölçümler araçları ile döngüsellik düzeylerine ilişkin farkındalığı arttırmak,

3- Ülke çapındaki döngüsel dönüşüme öncülük etmek,

4- Bilgi paylaşımı yeni işbirliklerinin güçlendirilmesi için Türkiye Döngüsel Ekonomi Platformu’nun bir parçası olmak,

5- Yenilikçi finansal ürünlerle döngüsel ekonomiye geçişi desteklemek,

6- B döngüsel ekonomi sınıflandırmasını destekleyerek geniş çapta uygulanmasını sağlamak.

Tüm yazılarını göster