Bütçe açığı nasıl patladı?

İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

2019 yılı toplam bütçe açığı 123.69 milyar TL olarak açıklandı. Bütçe açığında gerçek bir patlama sözkonusu. Yıllık bütçe açığı zaten iyi bir yıl olmayan 2018’e göre 50.88 milyar TL arttı. Artış oranı yüzde 70’i buluyor.

Oysa Meclis’ten geçen bütçeye göre açığın 80.62 milyar TL olması hedefleniyordu. Ortaya çıkan açığın hedefle hiç alakası yok. Açık, hedefin 43.08 milyar TL ve yüzde 53.43 üzerine çıkmış.

Üstelik bu fotoğrafta çok büyük bir makyaj da var. Yıl içerisinde çıkartılan özel bir yasa ile Merkez Bankası’nın ihtiyat akçesi Hazine’ye aktarıldı. Buradan gelen 42 milyar TL olmasa, gerçek açık 165 milyar TL’yi bulacak. Bu da 2018 bütçe açığının 2 katından bile fazla.

Bir de çeşitli adlar altında çıkartılan aflardan gelen bir defalık gelirler var. Maliye’nin açıklamasına göre 6736, 7020 ve 7143 sayılı af yasalarından da geçen yıl toplam 70.46 milyar liralık yüklü bir tahsilat geldi. Bu da olmasa bütçe açığı, 200 milyar lirayı da aşarak 2018’in 3 katını bulacakmış.

Bedelli askerlik ve benzeri diğer bir defalık gelirleri hiç hesaba katmıyoruz.

Bütçe böylesine tarumar olurken açığın patlamasında en önemli kalemlerin hangileri olduğuna bakarsak, gelecek açısından alarm verici hususlar görüyoruz.

Vergi gelirlerinde afların bir defalık katkısına rağmen sadece 51.78 milyar lira ve yüzde 8.33’lük bir artış var. Aflardan gelen tahsilatın boyutu ile karşılaştırıldığında vergi ödeme eğilimi ve gücünün tehlikeli ölçüde düştüğü ortaya çıkıyor.

Bunun bir nedeni ekonomik durgunluğa bağlı olarak vatandaşın ve şirketlerin vergi ödeme gücünün aşınması. Diğer nedeni ise artık sıradan ve sürekli bir uygulama haline gelmiş olan vergi aflarının vergi ödeme eğilimini iyiden iyiye aşındırmış olması.

Vergi tahsilatı ve bütçe gelirleri cephesi böylesine kötü bir süreç yaşarken, harcamalar cephesinde kendi havasında devam ediyor. Gelirler hedefin 4.56 milyar TL altında kalırken harcamalar hedefin 38.51 milyar TL üzerine çıktı. Bütçe harcamaları geçen yıla göre 168.68 milyar TL ve yüzde 20.30 arttı.

Harcamalardaki artışta sosyal güvenlik açığının finansmanı dikkat çeken bir kalem. Sosyal güvenlik açığının finansmanının bütçeye getirdiği yük 2018’e göre 30.99 milyar TL arttı. Bu miktar 2018 yılının tam 4.45 katına eşit.

Bunun bütçe açısından ne anlama geldiğini anlamak için şu karşılaştırmayı yapmakta yarar var. Bütçe harcamalarındaki artışın 55.48 milyar lirasını, sosyal güvenlik ve sosyal yardım hizmeti giderlerindeki artış oluşturdu. Yani her 1000 liralık artışın 329 lirası bu kalemden. Genel kamu hizmetleri harcamalarındaki artışın payının 208 TL olduğunu dikkate alırsak, sosyal güvenlik tarafındaki yükün payı daha iyi anlaşılır.

Bu veriler SGK’nın iflas halinde olduğunu, sosyal sigorta, sağlık ve emeklilik sisteminin çok hızla kara delik haline geldiğini ortaya koyuyor. Bu da bütçenin geleceği kadar ekonominin ve sosyal dengelerin geleceği için alarm veriyor.

Bu arada savunma ve güvenlik harcamalarındaki artışın bütçe yükünün küçümsenmeyecek bir ağırlık kazandığına da dikkat çekmek gerekiyor.

Bunlar bütçenin sadece bugünkü bozulmasının nedeni değil, geleceğini de tehdit eden faktörler.

Tüm yazılarını göster