Bütçe açığının önlem alınmazsa oldukça yüksek düzeylere çıkması bekleniyordu. 2 Mayıs’ta yayınlanan TEPAV raporunda bu düzey GSYH’nin yaklaşık yüzde 8,3’ü olarak belirtiliyordu. Merakla beklenen önlemler dün açıklandı. Dört ana başlık var: Tasarruf artırıcı önlemler, harcama kısıcı önlemler, kamu yatırımlarını öncelik sırasına koyan ve kısılan bazı harcamaları öncelikli yatırımlara yönlendiren önlemler ile alınan önlemlere uyulmasını sağlamayı amaçlayan bir izleme sistemi.
Bütçe açığının bu kadar yükselme ihtimalinin olduğu koşullarda, bütçe açığını azaltmayı amaçlayan önlemleri genel olarak olumlu karşılıyorum. Elbette uygulama önemli ama uygulama için de uygulanacak bir önlem paketi olması gerekiyor. Şimdi öyle bir paket var. Dolayısıyla, açığı azaltmaya yönelik bir niyet söz konusu. Uygulamayı gözleyeceğiz ve bu niyetin bütçe açığına nasıl yansıdığına bakacağız. Açıklanan pakette dikkatimi çeken bazı eksiklikleri ve soru işaretlerini paylaşmak istiyorum.
Birincisi, kamu-özel iş birliği (KÖİ) projeleri çerçevesinde bütçeden özel şirketlere verilen döviz cinsinden ve döviz kuruna endeksli gelir garantilerinin azaltılmasına yönelik bir önlem yok. Bırakın böyle bir önlemi, konu üzerinde çalışılmakta olunduğuna dair bir şey de duymadık. Demek ki siyaseten yapılabilir bulunmuyor.
İkincisi, yükün bir kısmı zaten enflasyonun altında ezilen memur kesimine yüklenmiş. İşe gitmek ve işten eve dönmek için kullandıkları servisler kaldırılıyor mesela. Ya da sosyal tesisleri ve lojmanları elden çıkarılıyor. Bu işler gerçekleşene kadar geçecek sürede lojman kiraları rayiç bedele yükseltiliyor.
Üçüncüsü, gelir artırıcı bir önlem yok. Zaten açıklanan önlem paketinin ismi ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’. Hiç olmazsa yüksek gelir gruplarına yönelik vergi düzenlemeleri yapılabilirdi. Bundan sonra ele alınabilir mi; bilmiyorum.
Dördüncüsü, önlemler dışında kalan alanlarda yine ‘yuvarlak’ sözler söylendi; yapacağız, alacağız dendi. İyi olmuyor.
Beşincisi, açıklanan önlemlerin etkisinin ne olacağı basın toplantısında söylenmedi. “Belki kaçırmışımdır” diye Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın internet sayfasına baktım; sunum internet sayfasına konulmuş ama orada da yok. Bu arayış içindeyken, konunun uzmanı arkadaşların yaptıkları ilk hesaplamalar ortaya çıktı. O hesaplamalara göre, bütçe açığının bu önlemlerle GSYH’nin yüzde 0,5’i civarında azalması bekleniyor. TEPAV’ın raporunda yer alan bütçe açığı değeri dikkate alındığında, yeterli olmaktan oldukça uzak ama hiç yoktan iyidir.