Bütçe açığı artarken sessizce kamu kesimi de büyüyor

Nevzat SAYGILIOĞLU EKO ANKARA

Haftalık yazımızın yayımlanacağı bu sabah itibariyle Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Temmuz 2024 ayına ait bütçe sonuçları açıklanacak. Biz de bu sonuçları bir televizyon kanalında analiz etmeye çalışacağız.

Bu hengâmede bir şey dikkatimizi çekti.

Bütçe niçin dikiş tutmuyor, borçlanma niçin frenlenemiyor, vergi gelirleri niye yetersiz kalıyor gibi soruların cevabını ararken bir de baktık ki kamu kesimi büyütülmüş.

Malum kamu kesimi hesaplarının tutulmasında bir düzen var. Özellikle 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 30, 52, 53, 54 ve 80. maddeleri esas alınıyor.

Bu konudaki temel düzenlemeyi de 24 Şubat 2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan “Mali İstatistik Yönetmeliği” adlı dokümanda görüyoruz. 

Anılan yönetmeliğin amacı, “genel yönetim sektörü ve bu sektörü oluşturan merkezî yönetim, mahallî idareler ve sosyal güvenlik kurumları alt sektörlerine ait konsolide olarak hazırlanacak olan mali istatistik tablolarına esas mali verilerin derlenmesi, mali istatistik tablolarının uluslararası standartlara uygun olarak hazırlanması ve yayımlanmasına ilişkin usul, esas, ilke ve standartlar ile veri derleme sürecindeki yetki, sorumluluk ve yaptırımları belirlemek” olarak 1. maddede belirlenmiş. 

Bu yönetmelik, kapsamı belirlenen genel yönetim sektörü ve bu sektörü oluşturan merkezî yönetim, mahallî idareler ve sosyal güvenlik kurumları alt sektörlerini kapsıyor. Özellikle IMF’nin Devlet Mali İstatistikleri Kılavuzu da uluslararası standartlar olarak dikkate alınıyor.

Bu doğrultuda genel yönetim sektörü; merkezi yönetim alt sektörü, mahalli idareler alt sektörü ve sosyal güvenlik kurumları alt sektörü olarak gruplandırılmış. Merkezi yönetim alt sektörü de bütçe içi ve bütçe dışı kurumlar olarak kendi içerisinde alt gruplara ayrılmış. 

Söz konusu gruplandırma, hepimizin bildiği ve alışık olduğu bütçedeki işleyişi gösteriyor. Yani bütçe içi kurumlar da 5018 sayılı Kanun’a ekli merkezi yönetim kuruluşlarını (TBMM, Cumhurbaşkanlığı, yargı yerleri, bakanlıklar) ve özel bütçeli kuruluşları ve düzenleyici denetleyici kuruluşları ifade ediyor.

Bunu böyle biliyoruz ya da biliyorduk. Ancak 15 Haziran 2024 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 71 sayılı Muhasebat Genel Tebliği’nde değişiklik yapılarak kapsamın genişletildiğini görüyoruz. 

Şöyle ki bütçe içi kurumlar arasına;

“Risk Hesabı, Dönüşüm Projeleri Özel Hesabı, Destekleme ve Fiyat İstikrar Fonu, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlükleri (daha önce Mahalli İdareler Alt Sektöründe iken), Afet ve Acil Durum Özel Hesabı, Telif Özel Hesabı, Radyoaktif Atık Yönetimi Özel Hesabı, İşletmeden Çıkarma Özel Hesabı, Ulusal Fon”  dahil edilmiş.

Bütçe dışı kurumlar arasına ise;

“Afet Yeniden İmar Fonu, Aile ve Gençlik Fonu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, İller Bankası AŞ, Yunus Emre Vakfı, Türkiye Maarif Vakfı, Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı, DMO Genel Müdürlüğü, Sümer Holding AŞ, Uluslararası Uygunluk Değerlendirme Servisi AŞ, Doğal Afet Sigortalar Kurumu, Türkiye Çevre Ajansı, Sulama Birlikleri” eklenmiş.

Eklenmiş de ne olmuş, bütçeye yeni rakamlar yansımaya başlamış.

Örneğin Yunus Emre Vakfı’na 6 aydan beri sürekli kaynak aktarımı yapılmış, aynı şey Türkiye Maarif Vakfı’na da yapılmış.

Bir yandan bütçede tasarruf beklenirken, sessiz sedasız düzenlemelerle kamu kesiminin kapsamı genişletilmiş ve bu yoklukta belli yerlere ödenek aktarmaları da yapılmış.

Sözün özü; bütçeden fazla bir performans beklemeyelim, genel ve üst toplamlara aldanmadan esas ayrıntıya ve alt toplamlara bakalım.

Farklı ve ilginç bir konuya parmak basmak istedik. 

Tüm yazılarını göster