Bursa’ya son yıllarda yapılan yatırımlarda otomotiv endüstrisinin pozitif yönde ayrıştığını görüyoruz. Ana sanayilerin kapasite artışları, tedarik sanayinin ölçek olarak büyümesi, son hamle olarak da yerli otomobilin üretim merkezinin Bursa olarak belirlenmesi bu tezimize dayanak oluşturuyor. Tüm bu gelişmeler doğal olarak kentin ihracatında da otomotivin ağırlığını pekiştiriyor. Bu hepimizi gururlandırıyor. Ancak tek sektörde bu kadar büyümek avantaj mı, dezavantaj mı tartışılır.
Dünyada pandemi ile birlikte baş gösteren tedarik sorununun en fazla otomotiv sektörüne olumsuz anlamda etki ettiğini söylemek yanlış olmasa gerek. Otomotiv sektörünün sorunu çip teminindeki yetersizlik. Bu yıl da sorunun çözüleceğini beklemek fazlaca iyimserlik olur. Yazının başlığında Bursa’yı çip çarptı dedik. Yanlış da değil. Son bir yılda otomotiv üretiminde yaşanan daralmanın Bursa ihracatına etkisi 2 milyar dolar. Bunu biz değil, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay söylüyor.
Çip ile başlayan devamında tedarik zincirinin kırılması ile birlikte farklı parçaların da temininde yaşanan sorunlar sektörü ciddi anlamda tehdit ediyor. Ekonomide yaşanan dalgalanmalar sonucu iç pazarda yaşanan daralma da işin cabası. Rusya-Ukrayna savaşı ile birlikte Avrupalı üreticilerin Ukrayna’dan temin ettiği parçalarda yaşanan aksama nedeniyle üretime ara vereceği yönünde haberler gelmeye başladı. Eğer böyle bir gelişme yaşanırsa Avrupa’ya ihracatını her geçen gün artıran Bursalı otomotivcileri de olumsuz yönde etkileyecektir.
Sektörün yaşadığı her türlü olumsuzluk kentin ihracatının gerilemesine neden oluyor. Biliyoruz ki çip sorunu düzelir, tedarik zincirindeki bozulma giderilir ise Bursa sanayisi aldığı yatırımların meyvelerini fazlasıyla toplayacaktır. Dileğimiz yaşadığımız bu anormal sürecin uzun sürmemesi.