Türkiye’nin COVID-19 mücadelesinde çok başarılı bir süreç yaşadığını bildiren Arzu Karataş “Kamu hastaneleri, özel hastaneler, herkes ne gerekiyorsa yaptı. Sağlık çalışanları gerçekten kocaman kalpli kahramandılar ve hala kahramanlık yapmaya devam ediyorlar” dedi.
COVID-19 salgını her birimizi eşit bir şekilde, hayatımızın en önemli sınavlarından birine soktu. Evlerimizde her sabah büyük bir belirsizliğe uyanırken, insan hayatı kurtarma misyonu ile uykunun ve eve gitmenin ne demek olduğunu unutan kahramanlar girdi hayatlarımıza. Onlar, hayatımızı emanet ettiğimiz sağlık çalışanları…
Pembe İzler (Pİ) Kadın Kanserleri Dernek Başkanı Arzu Karataş, o kahramanlardan biri. Sağlık sektöründe 30 yılı geride bırakan Karataş, özel bir hastanenin yöneticiliğini yapıyor aynı zamanda. Pandemiye karşı verilen sağlık mücadelesini, Karataş’tan dinledik:
Türkiye çok başarılı bir süreç yaşadı
"COVID-19 salgını, tüm dünya için yepyeni bir deneyim oldu ve olmaya devam ediyor. Ama her ülke, her topluluk kendi deneyiminin belirleyicisi ve kahramanı oluyor aynı zamanda. Ülkemizde de, dünyada da sağlık çalışanları çok önemli bir süreç yaşıyorlar. Yoğun bir hasta talebi, tam tedavisi olmayan bir hastalık ve üstelik kendilerine bulaşma riski var; hastaneden eve gittiklerinde, evdeki sevdiklerinin sağlıklarını riske atma ihtimalleri var… Ben çok uzun yıllardır hastane yöneticiliği yapıyorum ve kendi adıma şunu söyleyebilirim ki, Türkiye bu konuda çok başarılı bir süreç yaşadı. Kamu hastaneleri, özel hastaneler, herkes ne gerekiyorsa yaptı. Sağlık çalışanları gerçekten kocaman kalpli kahramandılar ve hala kahramanlık yapmaya devam ediyorlar. Aralarında hastalananlar oldu, maalesef hayatlarını kaybedenler oldu. Üzüldük, içimiz yandı ama bir dakika bile ara vermeden hastaların tedavisi için koşuşturmaya devam ettiler. Hemşiresinden sağlık teknisyenine, ambulans şoföründen doktoruna herkes canla başla, hastaların sağlığı için çalıştı. İnanın, 7x24 hastanedeydik, arkadaşlarımın gözlerinde gördüğüm ve tanık olduğum tek şey vardı; “Buradayız, başaracağız hissi”. Başardılar, başardık da… Ben bir sağlık çalışanı olmaktan bu kadar çok gurur duyduğum, bu kadar çok mutlu olduğum bir dönem yaşamadım.”
Sağlık, hayatımızdaki listenin ilk sırasında
“Salgın hayata bakışımızı birden bire değiştiren bir süreç yaşatıyor bizlere. Üstelik yalnızca sağlığa değil, eğitimden turizme, bütün alanları kapsıyor bu değişim. Öncelikle şunu söylemek lazım ki, sağlık yine vazgeçilmez ve ilk ihtiyaç olduğunu hatırlattı tüm dünyaya. Hayatımızdaki listenin ilk sırasında, olmazsa olmazların başında geliyor. Ayrıca sağlığı, kişilere ya da toplumlara ayırmamak gerektiğini, dünyanın sağlığının bir bütün olduğunu hatırlattı yeniden. Zira virüs; ne kişi, ne toplum, ne ülke ayırdı; virüs sınırları, ekonomik gücü, ırkları, ülkeleri tanımadı. Bulaştı ve bağışıklığı güçlü olmayan herkeste çoğaldı; bazılarını hasta etti, bazılarının hayatını kaybetmesine neden oldu. Bu anlamda, bütün dünyanın sağlık koşullarına dikkat etmesi, sağlığa erişimin yüksek olması gibi pek çok konu dünyanın gündemi olacak.”
Pİ Kadın Kanserleri Derneği 'yol arkadaşı' oluyor
Arzu Karataş, hastane yöneticiliğinin yanı sıra, kadına özgü kanserler alanında faaliyet gösteren Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği’nin başkanlığını yapıyor. Derneğin hikayesi, geçirmiş olduğu meme kanserine dayanıyor: Karataş yaşadığı bu deneyimi şöyle anlatıyor: “Hastalık bir gün kapınızı çalıyor, şaşkına dönüyorsunuz, panikliyorsunuz, sonra yaşıyorsunuz. Hayatınız, sağlığınız med-cezir oluyor. Tutunacak, sizi anlayacak insanlar arıyorsunuz, yalnızca doktorlar, psikologlar değil. Sizinle aynı süreci yaşamış başka kadınlarla konuşmak istiyorsunuz. Bu sırada başka kadın arkadaşlarla yolum kesişti. 2014, Ekim ayında, başta meme kanseri olmak üzere, rahim, yumurtalık ve rahim ağzı gibi kadına özgü kanserler konusunda toplumda farkındalık oluşturmak ve maddi ihtiyacı olan kadınlara destek olmak için yola çıktık. Ülkemizde yaklaşık her 8 kadından biri, hayatının bir döneminde meme kanseriyle tanışıyor. Ülkemizde her yıl 21 bin kadına meme kanseri teşhisi konuyor. Her 100 meme kanseri kadın hastaya karşılık 1 tanesi erkek. Diğer kanserlere gelince; 5 bin kadın rahim kanseri, 3 bini aşkın kadın yumurtalık kanseri ve 2 binden fazlası rahim ağzı kanseri tanısı alıyor. Oysa, kanserde erken teşhis hayat kurtarıyor! İşte biz bu yüzden Pİ Kadın Kanserleri Derneği olarak farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda tanı almış kadınların da yol arkadaşı olmaya çalışıyoruz. Tedavi imkanı bulunmayan kişilere destek olmayı amaçlıyoruz.”
Hedef 10 bin kadına ücretsiz muayene
İki yıl önce jinekolojik kanserlerdeki toplumsal farkındalığı artırmak için başlattığımız Pembe Rota projesiyle hedefimiz kadınları bilgilendirmek ve 10 bin kadına ücretsiz muayene imkanı sağlamaktı. İstanbul, Bursa, Bodrum ve 2 bin kadının ücretsiz muayene edilmesini sağladık. Kanser saptanan kadınların ameliyatlarını üstlendik. Şu sıralar, dijital olarak çalışmalarımız sürüyor. Kanser tedavisi gören ve koltuk altı lenf bezleri alınan kadınlarda görülen lenf ödem sorununa karşı, ‘bu kolumu kullanmayın’ yazılı bileklikler yaptık ve dağıttık; çünkü acil bir anda diğerleri hangi kolunuzu kullanacağını bilmeyebilir.”
Kanser bir gün kronik hastalık haline dönüşecek
“Bilime inanıyoruz. Yapılan araştırmalar, geliştirilen tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde pek çok kadın yaşama şansı elde ediyor. Kanser bir gün kronik hastalık haline dönüşecek. Bugün bile erken teşhis edilen meme kanseri, kronik hastalık kategorisinde sayılabilir. Hatta gelecekte kanser oldum diyen birine, günümüzde ‘Grip mi oldu, yat birkaç gün dinlen, geçer’ dediğimiz gibi, cümleler kuracağımız günleri hayal ediyoruz…”