James Watt’ın 1763 yılında bulduğu buharlı makine, sanayi devrimini başlatan en önemli icat oldu. Aradan geçen 250 yılı aşkın sürede sanayi inanılmaz gelişti. Bugün dördüncü sanayi devrimi olarak nitelendirilen Endüstri 4.0 konuşuluyor. Artık verilerin gerçek zamanlı işlendiği, nesnelerin interneti sayesinde tüm makinelerin birbiriyle konuştuğu, yapay zeka, büyük veri, artırılmış gerçeklik gibi teknolojilerin damga vurduğu bir çağdayız… Bu satırları yeni sanayi devrimini anlatmak için değil buhar gücü ile teknolojinin evlerimizde yarattığı devrime dikkat çekmek için yazdım.
Geçtiğimiz hafta Kärcher Türkiye Genel Müdürü Gökhan Gökmen ile bir araya geldik. Alman temizlik teknolojileri devi Kärcher geçen yıl 3,1 milyar euro ciro yaptı. Kärcher’ın Türkiye’de en çok sattığı ürünlere bakıldığında buharlı temizlik makinesi bir numaraya yerleşmiş durumda. AVM gibi ortak kullanımın olduğu yerlerde popüler olan buharlı temizlik makinesinin ev tipine talebin patladığını anlatan Gökhan Gökmen, “Bu ürün çok az suyla deterjan kullanmadan sağlıklı temizlik yapıyor. En önemlisi 100 derece sıcaklık olduğu için virüsleri yok ediyor. Pandemiyle birlikte ev tipi buharlı temizlik makinelerinin satışı 5 kat arttı. 40 bin civarında ev tipi buharlı temizlik makinesi sattık. Bir ara ürün yetiştiremedik. Ürünlerimiz karaborsaya düştü. 1.500 TL olan ürünümüzü 5 bin liraya satanlar oldu online’da. Tüketiciden çok tepki gelince bunun bizden kaynaklanmadığını anlattık, yüksek fiyatlı satış yapanlara da onlarca dava açtık” diyor.
Halı ve koltuk yıkama makinesi ek iş yarattı
Bu gelişmelerin markanın bilinirliğinde de patlamaya neden olduğunu kaydeden Gökmen, bu anlamda birkaç yılda gidecekleri yolu çok kısa sürede aldıklarını vurguluyor ve ekliyor: “Türkiye’de pazarın önü çok açık. Türkiye pazarına güveniyoruz. Kärcher 78 ülkede faaliyet gösteriyor ve Türkiye ilk 20 ülkenin içinde yer alıyor. Agresif büyüme hedefimiz var. 2025 yılında 50 milyon euro ciroya ulaşmayı öngörüyoruz. Ev tipi ürünlerdeki büyümemiz her yıl katlanarak devam ediyor. Halı ve koltuk yıkama makinelerimiz sayesinde yeni bir iş alanı oluştu. Bireysel alımlarında patlama oldu. İnsanlar makine alıp evlere koltuk ve halı yıkamaya gidiyor. Öte yandan endüstriyel ürün grubumuz da büyüyor. Örneğin havadaki tozu toplayan ürünlerimiz özellikle gıda ve kimyasal üretim yapan şirketlerde kullanılıyor. Tanker yıkama makinemiz var. Tanker yanaşıyor, robot kafa içine giriyor ve basınçlı temizlik yapıyor. Tüpraş gibi firmalar kullanıyor.”
Gökhan Gökmen, işçilik maliyetlerinin artmasının endüstriyel alanda büyümeyi hızlandıracağına da dikkat çekiyor ve “5 yıl sonra Türkiye’de ortak alanlarda insansız makinelerin sayısı artacak” diyor.
Türkiye’deki anıtları ücretsiz temizlemek istiyoruz
Kärcher, sürdürülebilirlik stratejisi çerçevesinde dünyadaki anıtları ücretsiz temizliyor. Brezilya’daki ünlü İsa heykeli, Vatikan Meydanı, ABD’nin efsanevi başkanları Theodore Roosevelt, Abraham Lincoln, George Washington ve Thomas Jefferson’un heykellerinin olduğu Rushmore Dağı Anıtı şirketin temizlediği anıtlar arasında… Geçen yıl Köln Katedrali’nde çalışmalara başlandığını anlatan Gökhan Gökmen, “Türkiye’de de tarihi anıtları ücretsiz temizlemek için çok istekliyiz. Bu çerçevede birçok teklif verdik” diye konuşuyor.
Yıllık 15 milyon liralık kartvizit faturası 3 milyon TL’ye nasıl düştü?
Burak Karabacak’ın bir müşterisine hediye etmek için yaptığı dijital kartvizit Voila Card, kısa sürede büyük ilgi gördü ve bünyesinde olduğu Coza Digital’den bağımsız bir şirkete dönüştü. Bir yılını doldurmadan uluslararası finans şirketi Level Up Invest’ten 8 milyon TL yatırım aldı. Sadece bir temasla tüm iletişim bilgilerini, sosyal medya hesaplarının hatta özel yazılımlarla şirket kataloglarının da yüklenebildiği Voila Card’ı şu anda 12 bin kişi kullanıyor, yıl sonunda hedef 150 bin, 2023’te 3 milyon kişiye ulaşmak. Bir diğer hedef ise yurt dışına açılmak. Şirketin Kurucu Ortağı Burak Karabacak’ın verdiği bilgilere göre, Voila Card’ı en çok gayrimenkul, bankacılık, sağlık ve bayilik ağına sahip kurumlar tarafından tercih ediliyor. Kullanıcılar arasında Türkiye İhracatçılar Meclisi, QNB Finansbank, NG Kütahya Seramik, Philip Morris de bulunuyor.
Mayıs ayında ikinci yatırım turuna çıkacaklarını belirten Burak Karabacak, Voila Card’ın yılda 15 bin ağacın kurtarılmasını sağlarken şirketlerin kartvizit maliyetlerinde çok ciddi tasarruf sağladığını anlatıyor ve ekliyor:
‘Matbaacılar bayimiz olmak istiyor’
“Şirketlerin bastırdığı kartvizitler ve kataloglar çoğu zaman çöpe atılır. En ucuz kartviziti bastırmak isteseniz fiyatlar 120 TL’den başlıyor. Voila hiçbir uygulamaya gerek olmadan, bilgilerinizi karşınızdakinin telefonuna dokunarak aktarabildiğiniz akıllı bir kartvizit. Fiyatı 299 TL ve ömür boyu kullanabiliyorsunuz. İçindeki bilgiler güncellenebiliyor, ayrılan çalışanın kartı yeni birine tanımlanabiliyor. Öte yandan tüm tanıtım materyallerini dijitale taşıyan şirketler, yıllık maliyetlerinde yüzde 80’i bulan tasarruf elde edebiliyor. Örneğin bir kamu bankası yıllık 15 milyon TL’lik kartvizit matbu masrafını Voila’ya geçerek 3 milyon TL’ye düşürdü. Biz geliştirdiğimiz yeni nesil kartvizit teknolojisi ile dijital kartvizitleri verimli bir dijital pazarlama enstrümanı haline getirdik. Voila, saniyeler içinde erişim sunduğu için sahada hızlı ve verimli çalışmayı da destekliyor.”
Burak Karabacak, matbaacıların işini de dönüştürdüklerini sözlerine ekliyor. “Voila daha yüksek kar marjı bırakıyor. Birçok matbaacı bayimiz olmak istiyor” diyor.